FreSh
bir insanla oturup da hiçbirşey konuşmamak muhabbet etmemek beni sıkmıyor. bu başka insanları sıkar mı?
bir insanla oturup da hiçbirşey konuşmamak muhabbet etmemek beni sıkmıyor. bu başka insanları sıkar mı?
0
evet kişiye bağlı.bazı insanlar konuşmayı çok sever,bazıları da konuşmayı sevmez.
0
a-ha! yalnız değilim, biliyodum! ya valla karşımdaki sıkılıyo diye gerim gerim geriliyorum. muhabbet açayım desem de hiç beceremiyorum zaten. bekliyorum ki karşımdaki konuşsun ben dinleyeyim. çok çabalıyorsa destek vermeye çalışıyorum da işte mal mal durumlar oluşuyor.
0
bu anormal bir şey değil ki, konuşmadan duramayan, 2 dk. ortamda ses çıkmayınca muhakkak konuşan insanlar da var, bu da bir gerçek ama ben sıkılmam,
bu durum hemen her gün de yaşadığım bir şey, dersimin olmadığı bir saat, benimle birlikte, 2-3 öğretmen arkadaşın da o saatleri boş oluyor, birbirimizle de muhabbetimiz yok, herhangi bir problemimizde yok, genelde o 1 saat konuşma olmuyor ya da çok az oluyor muhabbet olmuyor işte kısaca, ben kendime bir meşgale buluyorum onlar buluyor, falan filan. hiçbirimizin de bundan rahatsız olduğu filan yok.
ama konuşmazsa ölecek hastalığına sahip insanlar da var hayatta.
bu durum hemen her gün de yaşadığım bir şey, dersimin olmadığı bir saat, benimle birlikte, 2-3 öğretmen arkadaşın da o saatleri boş oluyor, birbirimizle de muhabbetimiz yok, herhangi bir problemimizde yok, genelde o 1 saat konuşma olmuyor ya da çok az oluyor muhabbet olmuyor işte kısaca, ben kendime bir meşgale buluyorum onlar buluyor, falan filan. hiçbirimizin de bundan rahatsız olduğu filan yok.
ama konuşmazsa ölecek hastalığına sahip insanlar da var hayatta.
0
dereotu
Ne yapmalı nasıl yumuşatabilirim boğazımı,yutkunamıyorum o derece.
Ne yapmalı nasıl yumuşatabilirim boğazımı,yutkunamıyorum o derece.
0
tanflex oral sprey.
yemin ederim mucize gibi bir şey. hemen gösteriyor etkisini. acıma, ağrıma falan bırakmıyor.
kesinlikle al kullan derim.
yemin ederim mucize gibi bir şey. hemen gösteriyor etkisini. acıma, ağrıma falan bırakmıyor.
kesinlikle al kullan derim.
0
aynısı bana da olmuştu, su bile içemiyodum, antibiyotikle geçti. ne bal, ne ılık süt iyi gelmiyodu.
edit: tabi doktora danışın antibiyotik almadan. kafamaa göre kullanmamıştım yani.
edit: tabi doktora danışın antibiyotik almadan. kafamaa göre kullanmamıştım yani.
0
balgam var mi? varsa rengi nedir? gerci su durumdan sonra onemi yok ama, gidin bir doktora antibiyotik tedavisine baslansin.
0
@düşünüyorum öyleyse vurun
balgam yok. öksürük de yok. yutkunma bugün dayanılmaz bir hal aldı. kesin antibiyotik mi diyorsunuz?
balgam yok. öksürük de yok. yutkunma bugün dayanılmaz bir hal aldı. kesin antibiyotik mi diyorsunuz?
0
doktora gorunmeden kafaniza gore bir antibiyotik almayin ama, hekim arkadas once bir gorsun. gerekli gordugu tedaviyi uygular zaten. gecmis olsun
0
basond
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
kiraz ve şeftalidir.
karpuz falan çekirdeklerini ayırmayı sevmiyorum kim uğraşacak.
kavunda iyidir haaa
karpuz falan çekirdeklerini ayırmayı sevmiyorum kim uğraşacak.
kavunda iyidir haaa
0
gorki
ha? köftehorlar.
ha? köftehorlar.
0
beraber yaşardık negzel.
edit: bi kere güvercin mutfak masasının üstündeydi. aynı anda birbirimizi gördük. aynen ne yapacağımı bilemedim. beraber yaşamak istiyor gibi bi hali de yoktu. neyse ben yavaşça ona doğru ilerledim. o yavaşça cama doğru ilerledi. bu işlemi beş kere yaptım. gitti. ama kargalar zeki tabii. beraber yaşamak isteyebilir.
edit: bi kere güvercin mutfak masasının üstündeydi. aynı anda birbirimizi gördük. aynen ne yapacağımı bilemedim. beraber yaşamak istiyor gibi bi hali de yoktu. neyse ben yavaşça ona doğru ilerledim. o yavaşça cama doğru ilerledi. bu işlemi beş kere yaptım. gitti. ama kargalar zeki tabii. beraber yaşamak isteyebilir.
0
Karga değil de saksağan girse mutlu olurum lan. kargagillerden zaten :P çok seviyorum hayvanları ama uzaktan sevebiliyorum pisi deyince gelmiyolar ya hani. kargayı ciğ etle beslerdim alıştırırdım mesela
0
aç bütün pencereleri camları, kapıyı kapa çık. kendi haline bırak, kargalar çok zekidir, bi yolunu bulup çıkar. belki de winterfell'den falan haber getirmiştir.
0
Saldirgan olabiliyorlar evde kaldiysa dikkat etmenizi oneririm. Kafalari yusumacik!! Bi muddet bacagina ip bagliyip ucunu da serce parmagima bagliyip koltukta oturabilirdim /:
0
bu evine fare girdiği için uyuyamayan evlat değil mi? ormanda mı yaşıyon anlamadım ki :))
ayrıca evime karga girse bulunduğu odayı dışarıdan kilitleyip girdiği yerden çıkana kadar gözetlerdim.
ayrıca evime karga girse bulunduğu odayı dışarıdan kilitleyip girdiği yerden çıkana kadar gözetlerdim.
0
camı açtın mı çıkar. çıkıncaya kadar da her yere sıçar. o kadar.
2 karga beslemiş bir herifim ve o ki, tecrübemle diyorum aman ha tutayım deme bunun evcilleşmesi ancak çok küçükken ilgiye müesseseyle mümkündür, büyük olanlarının çektiği sıkıntıyı o kuş yüzlerinde görüyorsun günahına girmeyeceksin.
bırakacaksın.
en doğrusu budur.
2 karga beslemiş bir herifim ve o ki, tecrübemle diyorum aman ha tutayım deme bunun evcilleşmesi ancak çok küçükken ilgiye müesseseyle mümkündür, büyük olanlarının çektiği sıkıntıyı o kuş yüzlerinde görüyorsun günahına girmeyeceksin.
bırakacaksın.
en doğrusu budur.
0
yemrem
artık televizyonlarda eski gibi öğretmen öğrencisini hastanelik etti, öğrencisinin kulağını kopardı vs. tarzı haberleri görmeyince öğretmenler insafa geldiler, öğrencilere insanca davranmaya başladılar diye düşünüyordum. meğer haklarında soruşturma açılmasından korkuyorlarmış.bugün bi forum sitesind
artık televizyonlarda eski gibi öğretmen öğrencisini hastanelik etti, öğrencisinin kulağını kopardı vs. tarzı haberleri görmeyince öğretmenler insafa geldiler, öğrencilere insanca davranmaya başladılar diye düşünüyordum. meğer haklarında soruşturma açılmasından korkuyorlarmış.
bugün bi forum sitesinde, sorduğu soruyu bilemeyen 10 yaşındaki öğrencisine "öff salak, tamam otur" diyen öğretmen müsveddesi bu çocuğun velisi beni şikayet etmiş diye dert yanıyor. hadi bunun utanması yok peki o forumdaki diğer öğretmenlere (!) ne demeli.
biri "Çingeneye rovelver vermişler,babasını vurmuş.Cahile de böyle hak verirsen,egosunu tatmin etmek için yapmadığını bırakmaz." diye şikayet eden veliye çıkışmış
bir diğeri "Hocam, o veliye diyeceğiniz laf şu: '' Elinden geleni ardına koma...Nereye kadar gideceksen de git''Sakın ola boyun eğmeyin. Neyden korkuyorsunuz ki?" demiş
başka biri "Bu lafa da alınan veliyi de merak ettim.Acaba kendisi hiç kimse için bu kelimeyi kullanmamış mı?" demiş, bunu yazan maaş bordrosu öğretmeninin kendi ana-babasının hitap şeklini ve kendi çocuklarına nasıl hitap ettiğini bilmiyorum ama benim babam bana bir kez bile salak demedi.
bir başkası " bu son zamanlarda bu ve geri zekalı kelimelerini çok kullandığımı fark ettim, ama amacım hakaret değil, sadece durum tepiti :)" demiş üstüne de sırıtmış ancak kendi gerzekliğinin tespsitini yapamamış.
vs.
tüm bu konuşmalara karşın Allahın bir kulu çıkıp da senin 10 yaşındaki bir çocuğu hem de arkadaşlarının yanında rencide etmeye ne hakkın var dememiş. çocukların benliğinde fiziksel şiddetten çok psikolojik şiddet etki bırakır dememiş bir öğretmen (!)
sizin düşünceniz nedir? yoksa hiç tanımadığım bu çocuk konusunda ben mi çok alınganlık yapıyorum acaba?
bugün bi forum sitesinde, sorduğu soruyu bilemeyen 10 yaşındaki öğrencisine "öff salak, tamam otur" diyen öğretmen müsveddesi bu çocuğun velisi beni şikayet etmiş diye dert yanıyor. hadi bunun utanması yok peki o forumdaki diğer öğretmenlere (!) ne demeli.
biri "Çingeneye rovelver vermişler,babasını vurmuş.Cahile de böyle hak verirsen,egosunu tatmin etmek için yapmadığını bırakmaz." diye şikayet eden veliye çıkışmış
bir diğeri "Hocam, o veliye diyeceğiniz laf şu: '' Elinden geleni ardına koma...Nereye kadar gideceksen de git''Sakın ola boyun eğmeyin. Neyden korkuyorsunuz ki?" demiş
başka biri "Bu lafa da alınan veliyi de merak ettim.Acaba kendisi hiç kimse için bu kelimeyi kullanmamış mı?" demiş, bunu yazan maaş bordrosu öğretmeninin kendi ana-babasının hitap şeklini ve kendi çocuklarına nasıl hitap ettiğini bilmiyorum ama benim babam bana bir kez bile salak demedi.
bir başkası " bu son zamanlarda bu ve geri zekalı kelimelerini çok kullandığımı fark ettim, ama amacım hakaret değil, sadece durum tepiti :)" demiş üstüne de sırıtmış ancak kendi gerzekliğinin tespsitini yapamamış.
vs.
tüm bu konuşmalara karşın Allahın bir kulu çıkıp da senin 10 yaşındaki bir çocuğu hem de arkadaşlarının yanında rencide etmeye ne hakkın var dememiş. çocukların benliğinde fiziksel şiddetten çok psikolojik şiddet etki bırakır dememiş bir öğretmen (!)
sizin düşünceniz nedir? yoksa hiç tanımadığım bu çocuk konusunda ben mi çok alınganlık yapıyorum acaba?
0
Elbette haklısınız, ne zannediyorlar kendilerini? Eğitim veren kişi olmaları kimseyi aşağılama hakkı vermiyor. Bence mümkünse o forumu falan şikayet etmeli. Okula gitmeyi mecbur kılıyorlar sonra böyle pislik insanlara küçük çocukları emanet ettiriyorlar... Güya pedagoji eğitimi alıyor bu pislikler...
0
öğretmenler bulundukları yere vasatın tam ortasından geliyorlar. çok büyük hedefleri olan insanlar olsalardı doktor falan olurlardı zaten. istemediğim halde, ailevi vs sebeplerden pek çok farklı kuşaktan öğretmenle tanış oldum, boş insanlardı. artık mesafeliyim kendilerine.
0
oha lan :/ kim bunlar? napıyolar çocuklara :/ bu haddi nerden almışlar :/ yorumlara bak. ayrıca ne düzeysiz cümlelerden bunlar...
0
Bence öğretmenler haklı 50 ergen kişiye ders anlatmaya çalışın o zaman görüşelim. Lafım öğretmenlik yapıp öğrenciler haklı biz yanlış yoldayız diyen öğretmenlere değil. Dövmeye karşıyım.
Not: Öğretmen değilim.
Not2:Öğrenciler/Veliler çok şımardı/piçleşti.
Not: Öğretmen değilim.
Not2:Öğrenciler/Veliler çok şımardı/piçleşti.
0
valla bu durumdan ben de çok şikayetçiyim. yeğenimle yaptığımız haftalık okul değerlendirme toplantılarından çıkan şu. her gün en az bir öğretmen "oğlum mal mal ne bakıyorsun", "hayvan gibi semirdiniz iyice", "ayı gibi yayılma sıraya", "dayı dayı yürüme lan koridorda", "aptal aptal bakacağına bilmiyorum desene", gibi laflar artık normalleşmiş. üstelik de bu şehrin en iyi okullarından biri, ama devlet okulu tabi ki, özel okul olsa canımlı cicimli konuşulur. hem de bunlar lise öğrencisi, deli çağları. biri bigün sinirlense, ağrına gitse, ondan sonra öğrenci arkadaşlarının gözü önünde öğretmenini bıçakladı diye manşet olur.
güya dayak yok çok şükür ama bunları kime neye şikayet edeceksin. hadi ettin diyelim, geriye öğretmen kalmayacak ki devlet okullarında.
gerçi benim oscara aday öğretmenim 35 kişilik sınıfta "anası babası boşananlar kimler bu sınıfta, parmak kaldırsın" diyen, parmaklar utana sıkana kalkınca da "he belli belli zaten halinizden" diyen REHBERLİK öğretmeni.
güya dayak yok çok şükür ama bunları kime neye şikayet edeceksin. hadi ettin diyelim, geriye öğretmen kalmayacak ki devlet okullarında.
gerçi benim oscara aday öğretmenim 35 kişilik sınıfta "anası babası boşananlar kimler bu sınıfta, parmak kaldırsın" diyen, parmaklar utana sıkana kalkınca da "he belli belli zaten halinizden" diyen REHBERLİK öğretmeni.
0
en kutsal saydigim mesleklerden biri ogretmenlik.meslegini severek kendini gelistirerek icra eden tum idealist ogretmenleri tenzih ederim ama;
bir dusunun, ogretmenlik en kolay en rahat meslek diye bakan, buyuk cogunlugu muhtemelen daha alt gelir, alt sosya kultutel cevre ve daha kotu beslenme sartlarinda yetismis (tr genelinde universite yerlestirmesinde 10% luk dilimin buyuk cogunlunu orta sinif uzeri ailelerin coculari kapsiyor; az bir ksimi da orta sinif cok az bir kismi ve digerleri . bu konuyla ilgili arastirmalar var bakilabilir.) tek beklentisi ogretmen maasi ve az mesai/yenilige gerek duymadan yasamak/atanip,evlenip, yaslanmak olan bir kitle.
o parayla adam nasil sosyal olsun, nasil gelistirsin diyenlere cevabim bunlar sadece"bahane" asla mazeret degil.
soyle bir nesil geliyor, sahit oldugum bir olayi anlatayim da varin siz dusunun ;
eitim fakultesinde okuyan ogrencilerden biri, ders arasinda bir roman okuyordu, bir kac arkadasi yanina gelip "olum o ne elindeki hoca mi soyledi, sinavda bundan mi cikacakmis " dedi cocuk da saskin. "yok hayir oylesine okuyorum" diyince arkadaslari olum malmisin ne okuyon yea, gel batak oynayalim vs gibi bir tepki verdi.. bu adamlar sizin bizim goz bebegimiz, pirlantamiz cocuklarimizi yetistirecek.
dunyadan bir haber, saygisiz, kultursuz, kitap okumayan, ne kitabi gazete almayan, siyasete kafa yormayan, sanatla en ufak bagi olmayan bir garip kitle..
sadece ogretmenler icin konusmuyorum genele de yansitalibilir ama ogretmenlerde daha cok goze carpamasi dedigim gibi geldikleri ve gidecekeleri cevreyle alakali.hayat standarti zaten yuksek olmayan, boyle bir beklenti icine de hic girmeyen bir grup.
bir dusunun, ogretmenlik en kolay en rahat meslek diye bakan, buyuk cogunlugu muhtemelen daha alt gelir, alt sosya kultutel cevre ve daha kotu beslenme sartlarinda yetismis (tr genelinde universite yerlestirmesinde 10% luk dilimin buyuk cogunlunu orta sinif uzeri ailelerin coculari kapsiyor; az bir ksimi da orta sinif cok az bir kismi ve digerleri . bu konuyla ilgili arastirmalar var bakilabilir.) tek beklentisi ogretmen maasi ve az mesai/yenilige gerek duymadan yasamak/atanip,evlenip, yaslanmak olan bir kitle.
o parayla adam nasil sosyal olsun, nasil gelistirsin diyenlere cevabim bunlar sadece"bahane" asla mazeret degil.
soyle bir nesil geliyor, sahit oldugum bir olayi anlatayim da varin siz dusunun ;
eitim fakultesinde okuyan ogrencilerden biri, ders arasinda bir roman okuyordu, bir kac arkadasi yanina gelip "olum o ne elindeki hoca mi soyledi, sinavda bundan mi cikacakmis " dedi cocuk da saskin. "yok hayir oylesine okuyorum" diyince arkadaslari olum malmisin ne okuyon yea, gel batak oynayalim vs gibi bir tepki verdi.. bu adamlar sizin bizim goz bebegimiz, pirlantamiz cocuklarimizi yetistirecek.
dunyadan bir haber, saygisiz, kultursuz, kitap okumayan, ne kitabi gazete almayan, siyasete kafa yormayan, sanatla en ufak bagi olmayan bir garip kitle..
sadece ogretmenler icin konusmuyorum genele de yansitalibilir ama ogretmenlerde daha cok goze carpamasi dedigim gibi geldikleri ve gidecekeleri cevreyle alakali.hayat standarti zaten yuksek olmayan, boyle bir beklenti icine de hic girmeyen bir grup.
0
kivanc1
hayatımda ilk defa bu denli kafaya taktım, kilo vercem. önceden hep ulan yediklerime dikkat edeyim derdim, bu söylemim abur cuburu kesmekten öteye gitmezdi fakat bu sefer olay başka.öncelikle ne yedim sayayımsabah:bir kase special k ile sütü karıştırıp yedimardından bir bardak yeşil çayöğlen:okulda
hayatımda ilk defa bu denli kafaya taktım, kilo vercem. önceden hep ulan yediklerime dikkat edeyim derdim, bu söylemim abur cuburu kesmekten öteye gitmezdi fakat bu sefer olay başka.
öncelikle ne yedim sayayım
sabah:
bir kase special k ile sütü karıştırıp yedim
ardından bir bardak yeşil çay
öğlen:
okulda olduğum için uygun bir şey bulamadım ve bir tane küçük kaşarlı salamlı sandviç yedim.
akşam:
bir tane 125 gramlık meyveli yoğurt, 45 dakika sonrasında bir kase special k ile sütü karıştırıp yedim yine, hemen ardından 4 adet patatesli köfte.
şimdi öncelikle çok mu abartıyorum, sonralıkla da açlıktan uyuyamıyorum ulan şu an sanki. mide boş yani.
tavsiyelerinizi alayım :(
not:
yarın sabah da spor salonunda ilk günüm. hayırlısı.
edit:
şimdi bir kase yoğurt gömdüm ve zımba gibi oldum. ya da öyle kandırdım kendimi diyelim.
öncelikle ne yedim sayayım
sabah:
bir kase special k ile sütü karıştırıp yedim
ardından bir bardak yeşil çay
öğlen:
okulda olduğum için uygun bir şey bulamadım ve bir tane küçük kaşarlı salamlı sandviç yedim.
akşam:
bir tane 125 gramlık meyveli yoğurt, 45 dakika sonrasında bir kase special k ile sütü karıştırıp yedim yine, hemen ardından 4 adet patatesli köfte.
şimdi öncelikle çok mu abartıyorum, sonralıkla da açlıktan uyuyamıyorum ulan şu an sanki. mide boş yani.
tavsiyelerinizi alayım :(
not:
yarın sabah da spor salonunda ilk günüm. hayırlısı.
edit:
şimdi bir kase yoğurt gömdüm ve zımba gibi oldum. ya da öyle kandırdım kendimi diyelim.
0
ara öğünleri unutmuşsun sen ara öğünlerle açlığın biraz yatışır ve yediklerini birden bu kadar azaltırsan sağlığın için zararlı olabilir
0
lütfen lütfen LÜTFEN BİR DİYETİSYENE GİT... çok rica ediyorum. yediklerine bakarak yanlış yaptığını söyleyebilirim ama profesyonel olmadığım için şunu ye bunu ye diyemem. bir bilene danış. bak tekrar lütfen diyorum.
0
Beslenme sekliniz yanlis,ara ogunleri unutmussunuz,karbonhidrat agirlikli beslenmissiniz (ki karbonhidrat aciktirir).Lifli beslinlere,proteinlere yonelmelisiniz.Internetten besin tablolarini bir arastirin isterseniz,buna gore bir cizelge olusturursaniz daha iyi edersiniz.
Eger cok fazla kilonuz varsa ve imkaniniz varsa diyetisyene gidin derim.5-10 kilo fazlaysa dedigim gibi ara ogunleri atlamayin(genelde 3 ana ogun,3 ara ogun seklinde beslenmek gerekiyor),proteinli,lifli gidalara yonelin,bol bol su tuketin.
Eger cok fazla kilonuz varsa ve imkaniniz varsa diyetisyene gidin derim.5-10 kilo fazlaysa dedigim gibi ara ogunleri atlamayin(genelde 3 ana ogun,3 ara ogun seklinde beslenmek gerekiyor),proteinli,lifli gidalara yonelin,bol bol su tuketin.
0
bir aydır diyetteyim bende 2.hafta da 2 kilo verdim ama ne spor nede bu kadar öğünlerimde kısma yaptım önemli konu; ŞEKERLİ HİÇ BİR ŞEY YOK (elma, armut vs. hariç), ekmeği kes kepek ekmek sabah yer isen 2, öğlen 1, akşam 2, dilim sadece. ara öğün olarak elma veya kremasız tuzlu bisküvi gibi atıştırmalıkları ye.
bu arada sabah öğünü çok iyi ama kendine ara öğün kesin yap
bu arada sabah öğünü çok iyi ama kendine ara öğün kesin yap
0
yanlış şeyler yemişsin o yüzden açsın.
meyveli yoğurt, patates, salam yememen gereken şeylerdi.
glisemik indeks'i araştır ona göre beslen hiç aç kalmayacaksın. oldukça fazla kilo vermiş biri olarak söylüyorum bunları. bir saniye bile açlık hissetmedim diyet yaptığım süre boyunca ve takır takır kilo verdim. çünkü glisemik indeksi düşük şeyler tükettim hep ve bu sayede sürekli tıka basa doymuş gibi hissediyordum kendimi.
ayrıca zaten genel olarak komple baştan aşağı yanlış ve hatalı bir beslenme bu yaptığın. DİYET BU DEYİL!!! diyetisyene gitsen çok iyi olur gerçekten. çünkü belli ki pek bilinçli değilsin bu konularda ve diyet yapıcam diye vücuduna zarar verebilirsin.
meyveli yoğurt, patates, salam yememen gereken şeylerdi.
glisemik indeks'i araştır ona göre beslen hiç aç kalmayacaksın. oldukça fazla kilo vermiş biri olarak söylüyorum bunları. bir saniye bile açlık hissetmedim diyet yaptığım süre boyunca ve takır takır kilo verdim. çünkü glisemik indeksi düşük şeyler tükettim hep ve bu sayede sürekli tıka basa doymuş gibi hissediyordum kendimi.
ayrıca zaten genel olarak komple baştan aşağı yanlış ve hatalı bir beslenme bu yaptığın. DİYET BU DEYİL!!! diyetisyene gitsen çok iyi olur gerçekten. çünkü belli ki pek bilinçli değilsin bu konularda ve diyet yapıcam diye vücuduna zarar verebilirsin.
0
Cok fazla seker tuketiyorsun. Special k da da seker var meyveli yogurtta da. Yerine yulaf ezmesi yiyebilirsen (yiyebilrsen o da)
Ara ogunleri mutlaka ye sabah 11 aksam 4. Meyve yiyebilirsin.
Mumkunse tam tahilli ( bugday ya da cavdar ikisinden biri de olur tam hatirlamiyorum) ekmek ye.
Ogleden sonra karbonhidrat alma.
Nisastalilardan uzak dur (patates, pirinc gibi)
Proteinli seyler ye (yogurtda da var)
Sekeri dogal yoldan meyveden al. Onun disinda tamamen kes.
Ogle yemegin olabilirse etli olsun aksam hafif ve lifli ye.
Eger kilo problemin coksa diyetistene git.
Benim yazdiklarim zaten genelde yapilmasi gerekenler.
Ha bir de aksam 7 den sonra asla bir sey yeme. Uygun degilse kendine daha uygun bir saat belirle ondan yeme (8i gecmesin)
Bol bol su ic.
Ara ogunleri mutlaka ye sabah 11 aksam 4. Meyve yiyebilirsin.
Mumkunse tam tahilli ( bugday ya da cavdar ikisinden biri de olur tam hatirlamiyorum) ekmek ye.
Ogleden sonra karbonhidrat alma.
Nisastalilardan uzak dur (patates, pirinc gibi)
Proteinli seyler ye (yogurtda da var)
Sekeri dogal yoldan meyveden al. Onun disinda tamamen kes.
Ogle yemegin olabilirse etli olsun aksam hafif ve lifli ye.
Eger kilo problemin coksa diyetistene git.
Benim yazdiklarim zaten genelde yapilmasi gerekenler.
Ha bir de aksam 7 den sonra asla bir sey yeme. Uygun degilse kendine daha uygun bir saat belirle ondan yeme (8i gecmesin)
Bol bol su ic.
0
mısır gevrekleri içerdiği glikoz şurubu yüzünden kan şekerine etki edip sürekli aç hissetmene neden olur.
bir diyetisyene git +1 ya da otur bütün diyet çeşitlerini, sağlıklı beslenme tüyolarını oku.
diyet ve sporu birlikte götüreceksen de daha dikkatli araştır.
bütün gün hiç sebze meyve yememişsin ki diyetin temeli sebzedir.
antik.eksisozluk.com bu da benim yazdığım bir entry.
edit: bir de yediğin şeylerin uykuya etkisi var. karbonhidratların özellikle ama bu tür bilimsel bilgilerii hiçbir zaman tam hatırlayamadığım için ne olduğunu söyleyemeyeceğim. araştırırsan bulabilirsin.
bir diyetisyene git +1 ya da otur bütün diyet çeşitlerini, sağlıklı beslenme tüyolarını oku.
diyet ve sporu birlikte götüreceksen de daha dikkatli araştır.
bütün gün hiç sebze meyve yememişsin ki diyetin temeli sebzedir.
antik.eksisozluk.com bu da benim yazdığım bir entry.
edit: bir de yediğin şeylerin uykuya etkisi var. karbonhidratların özellikle ama bu tür bilimsel bilgilerii hiçbir zaman tam hatırlayamadığım için ne olduğunu söyleyemeyeceğim. araştırırsan bulabilirsin.
0
salata,sebze yemeği,tavuk,balık,baklagiller,meyve bunları ihmal etme.ben de kilo verdim.ama bunları mutlaka yedim ve çok rahatım.senin yediklerin bana yetersiz gibi geldi,diyetisyen değilim,ama benim diyetimde bu kadar az yemek yok.çok fazla dayanamayıp eski beslenmene tekrar dönebilirsin.sen bu dediklerimi ye çok güzel kilo verirsin.hem de kendini iyi hissedersin.bu arada,hep aynı şeyleri yeme,değiştir.bazen domates ,salatalık,peynir tarzı kahvaltı yap ve biber de ye kahvaltıda.metobolizmanı hızlandırır.kırmızı da yeşil de olur farketmez.
0
lunedor
Yaklaşık 40 dk filan geri gibi, benim bilgisayarın saati de doğru, sizde de öyle mi? yoksa compumaster bana mı taktı?:S
Yaklaşık 40 dk filan geri gibi, benim bilgisayarın saati de doğru, sizde de öyle mi? yoksa compumaster bana mı taktı?:S
0
nıç
şu an üzerimdeki ve evdeki pirelerden nasıl kurtulurum?
şu an üzerimdeki ve evdeki pirelerden nasıl kurtulurum?
0
öğrenci evinde kalırken olmuştu. tüm kıyafetleri poşetlere doldurup balkona atmıştım. halıları kanepeleri elektrikli süpürge ile süpürdüm. halıları rulo yaptım bıraktım. kanepeleri ters çevirdim bıraktım. yerleri vileda ile sildim. oda kapılarını kapattım. camları açıp evden çıktım gittim. 10 gün falan sonra geri geldiğimde hiçbir sıkıntı yoktu. bit miydi piremiydi çok hatırlmıyorum.
0
kokusuz raid lerden al evin heryerine sık, kapı pencere kapat. çık biraz dışarda takıl sonra eve gel havalandır.
0
nebileyimben123
Diyelim ki ailenizden uzakta bir şehirde üniversite okuyorsunuz 20li yaşların başındasınız ama cebinizde beş kuruş yok çünkü kekeme olduğunuz için çalışamıyorsunuz,kimse işe almıyor üstelik bu rahatsızlığı yenmek için denemediğiniz yöntem gitmediğiniz yer kalmadı, devletten bursta alamıyorsunuz sade
Diyelim ki ailenizden uzakta bir şehirde üniversite okuyorsunuz 20li yaşların başındasınız ama cebinizde beş kuruş yok çünkü kekeme olduğunuz için çalışamıyorsunuz,kimse işe almıyor üstelik bu rahatsızlığı yenmek için denemediğiniz yöntem gitmediğiniz yer kalmadı, devletten bursta alamıyorsunuz sadece 280 liralık krediyle geçiniyorsunuz aileniz sadece kaldığınız apartın kirasını ödeyebiliyor. Siz olsanız ne yapardınız.
0
kekeme oluşunu hiç dert etme.tedavisi var bu rahatsızlığın.mutlaka çok iyi bi doktor bulursun.maddi sorunlara gelince zor,ama biraz dişini sıksan.
0
zor bir durum ama küçük bir şehir de ise br kafede iş bulmaya çalışırdım,memleketiniz olan şehrin derneklerinden burs isterdim
0
kötü şeylere odaklanmak yerine iyi şeylere odaklanırdım. o yaşlarda herkes, dünyanın en büyük acısının kendisinde olduğnu düşünür. halbuki sadece onlara odaklandığın için öyle gelir.
0
nicotr
Dostlar Ray Manzarek'in öldüğünü öğrendim ve haberin üzerine hüngür hüngür ağladım.Sabahtan beri The Doors şarkıları dinliyorum.Sizce yaptığım davranışlarda gariplik var mı?Siz de ünlü birinin ölümünün ardından ağladınız mı hiç?
Dostlar Ray Manzarek'in öldüğünü öğrendim ve haberin üzerine hüngür hüngür ağladım.Sabahtan beri The Doors şarkıları dinliyorum.Sizce yaptığım davranışlarda gariplik var mı?Siz de ünlü birinin ölümünün ardından ağladınız mı hiç?
0
14 yaşındaysan ve arkadaşların sana kısaca "ayyştaynn" diyorsa problem yok.
0
barış manço şu hayatta en çok sevdiğim, iki yaşından beri hayran olduğum sanatçıdır. öldüğünde 20 yaşında koca adamdım ve ben de ağladım.
ama müzik setinde mançoloji çalmıyordu. çalamaz da. mançoloji albümü barış manço öldükten sonra piyasaya çıktı.
ama müzik setinde mançoloji çalmıyordu. çalamaz da. mançoloji albümü barış manço öldükten sonra piyasaya çıktı.
0
hüngür hüngür ağlamadım hiç ama en son barış akarsu vefat ettiğinde bir kaç damla göz yaşı gelmişti üzülmüştüm baya. hala da aklıma gelir hüzünlenirim müziklerini dinlerim ama ağlamam.
0
Ağlamak değil de, ölümünden önce adını bile bilmediğim halde Onur Bayraktar'ın genç yaşında, ansızın kazaya kurban gitmesi nedense beni baya sarsmıştı. Oyundan çıkıyorsun, eve giderken ölüyorsun ve ertesi gün ya da daha sonrasında yoksun. Hayat işte.
0
Çok üzülmeme rağmen ben ağlamadım ama Kazım Koyuncu öldüğünde ağlayan 50 küsür yaşında adam gördüm. Anmasında da ağlamaktan helak olup bayılan arkadaşlarım oldu. Ama o durumla bu durum biraz farklı sanırım.
0
hayalet sevgilim mi hayal et sevgilim mi
sevgili gönül dostlarıı!!kız arkadaşım zumba kursuna gitmek istiyor ama ben istemiyorum çünkü kıskanç biriyim. kursun hocası erkekmiş. kız arkadaşım ihtiyacı yok bu kursa fitness gibi bişeymiş. ama o ihtiyacım var diyor hala. senin için daha iyi olur bak senin istemen lazım aslında böyle bi kursa gi
sevgili gönül dostlarıı!!
kız arkadaşım zumba kursuna gitmek istiyor ama ben istemiyorum çünkü kıskanç biriyim. kursun hocası erkekmiş.
kız arkadaşım ihtiyacı yok bu kursa fitness gibi bişeymiş. ama o ihtiyacım var diyor hala. senin için daha iyi olur bak senin istemen lazım aslında böyle bi kursa gitmemi falan diyor ama ben istemiyorum.
çok uzattım muhabbeti.sorum şu sizce kursa gitmesine izin vereyim mi?
ben vermek istemiyorum. ama o çok istiyor. sizce haksızlık etmiş olur muyum
edit: şimdi haber geldi gitmiycem diyor. fitness a başlarım diyor. karma(babasıyla aynı salona yazılcakmış o yüzden karma) bir fitness kursu daha kötü benim açımdan ama!
edit: arkadaşlar "izin verme" olayını yanlış anlamışsınız. izin istediği yok kimsenin. izin vermek derken yani gitmemesi yönünde zorlama yapmamak anlamında kullanıldı.
kız arkadaşım zumba kursuna gitmek istiyor ama ben istemiyorum çünkü kıskanç biriyim. kursun hocası erkekmiş.
kız arkadaşım ihtiyacı yok bu kursa fitness gibi bişeymiş. ama o ihtiyacım var diyor hala. senin için daha iyi olur bak senin istemen lazım aslında böyle bi kursa gitmemi falan diyor ama ben istemiyorum.
çok uzattım muhabbeti.sorum şu sizce kursa gitmesine izin vereyim mi?
ben vermek istemiyorum. ama o çok istiyor. sizce haksızlık etmiş olur muyum
edit: şimdi haber geldi gitmiycem diyor. fitness a başlarım diyor. karma(babasıyla aynı salona yazılcakmış o yüzden karma) bir fitness kursu daha kötü benim açımdan ama!
edit: arkadaşlar "izin verme" olayını yanlış anlamışsınız. izin istediği yok kimsenin. izin vermek derken yani gitmemesi yönünde zorlama yapmamak anlamında kullanıldı.
0
buna "izin ver". senden izinsiz birşey yaparsa da bence ayrıl. doğru olan bu.
izinsiz bişey yapmasın sakın.
izinsiz bişey yapmasın sakın.
0
ya bence abartiyorsun, bu isler disaridan mudahaleyle olmaz insnain icinden gelir. yani baska niyeti olan insan bir yolunu bulur baskasina meyleder zaten. hic mi erkek arkadasi olmayacak nebilim is yerinde surda burda erkeklerle hic mi vakit gecirmeyecek? nasil yaoacaksin ne yapacaksin yani?
bir de ciftler bu tip seyler yaparken nebilim kursa giderken, arkadaslariyla maca giderken, spora baslarken vs vs birbirinden izin mi alacakti?
oyle bir soylemissin ki sen izin vermesen gidemeyecek.
bir de ciftler bu tip seyler yaparken nebilim kursa giderken, arkadaslariyla maca giderken, spora baslarken vs vs birbirinden izin mi alacakti?
oyle bir soylemissin ki sen izin vermesen gidemeyecek.
0
Benim kiz arkadasim gitti zumbaya. Ben gereksiz buldugumu soylemistim. 2 ay gitti birakti su an bir fitness salonuna gidiyor. Cunku zumba pahali spor yapmak icin. O biraz isin eglencesi.
Senin soruna gelirsek zumba bi tango degil. Temas yok, cinsel bi obje degil kadin. Kafan rahat olsun yani. Dans hocalarina da orospu cocugu gozuyle bakmamak gerek milletin orasini burasini ellemeye calismiyo onlarda. Benimkinin hocasi bayandi ama erkek olsa da o onde hareketleri yapiyo sen tekrar ediyosun olay bu.
Kiz arkadasin icin de soyleyecegim 2. Ayda vazgececek bu sevdadan. Bence birak gitsin.
Senin soruna gelirsek zumba bi tango degil. Temas yok, cinsel bi obje degil kadin. Kafan rahat olsun yani. Dans hocalarina da orospu cocugu gozuyle bakmamak gerek milletin orasini burasini ellemeye calismiyo onlarda. Benimkinin hocasi bayandi ama erkek olsa da o onde hareketleri yapiyo sen tekrar ediyosun olay bu.
Kiz arkadasin icin de soyleyecegim 2. Ayda vazgececek bu sevdadan. Bence birak gitsin.
0
ayril bence bekar kizlar populasyonua biri daha katilsin, sansimiz artsin. ayrica iliskinizden tiksindim.
0
Ben kiz arkadasinizin yerinde olsam,inadiniza yine giderdim.Bu ne yahu?O kadar da kisitlanmaz ki bir insan,herkesin arada sirada nefes almaya ihtiyaci var.Zumba hocalari da kapilar da bekliyor cunku,sizin kiz arkadasiniz gitse de asilsak diye.Her erkek bu kadar acgozlu degil emin olun.Adamlar evli barklidir belki,nereden biliyorsunuz?
Rahat birakin azicik kizi,spor yapacakmis,kendine bakacakmis,bunun nesi kotu soyleyin bana allasen?Azicik kilo da alsa laf sokmaya baslayacaginizdan eminim.
Kisinin fikri neyse zikri de odur demisler.Demek ki siz zumba hocasi olsaniz gelen ogrencilerinize asilacaksniz,bu mudur yani?Eger oyle degilse birakin gitsin kursuna.
Edit:Kiz arkadasinizin spor yapmak icin izin istemesi de ayri bir olaymis zaten.
Rahat birakin azicik kizi,spor yapacakmis,kendine bakacakmis,bunun nesi kotu soyleyin bana allasen?Azicik kilo da alsa laf sokmaya baslayacaginizdan eminim.
Kisinin fikri neyse zikri de odur demisler.Demek ki siz zumba hocasi olsaniz gelen ogrencilerinize asilacaksniz,bu mudur yani?Eger oyle degilse birakin gitsin kursuna.
Edit:Kiz arkadasinizin spor yapmak icin izin istemesi de ayri bir olaymis zaten.
0
izin ver tabii ki hocam. ipini falan genişlet ama çok genişletme. kurstan çıkıp eve gelecek kadar genişlet.
şaka mı yapıyorsun şu "izin vermek" ile ciddi misin anlamadım.
şaka mı yapıyorsun şu "izin vermek" ile ciddi misin anlamadım.
0
bu erkeklere çok gaz verilmiş.böyle bişeylere izin veriyolar,vermiyolar kendi çaplarında.bi de bütün kadınların erkeklere itaat edeceğine dair güçlü bi inanç geliştirmişler.kendileriyle dalga geçtiriyolar aslında.yapmayın güzel kardeşim.sırf bu yüzden,karşınızdakine saygınız olmadığı için mutsuz oluyosunuz ve mutsuz ediyosunuz.
0
Rahat ol genelde dans hocalari gay olur.
Ya da bana denk gelenlerin hepsi öyleydi şans artik
Ya da bana denk gelenlerin hepsi öyleydi şans artik
0
hangi dünyada yaşıyosun? ya da şöyle söyleyeyim kafa olarak hangi yıldasın?
karma fitness salonuna gitse nolcak? geri kafalılık yapma
karma fitness salonuna gitse nolcak? geri kafalılık yapma
0
"izin vermek" tabirini es geçiyorum, gerçekten ima etmediğinize inanarak. zumba kursu %99 kadın popülasyonlu ve tüm dans kurslarının içinde herhalde en komik olanı; ayrıca türk kızları neden hiç kendine bakmıyor, spor yapmıyor, yok türk kızının göbeği, türk kızının kolları filan diye ortalarda dolanmanızın sebebine bir bakmak açısından güzel bir soru olmuş. Sonradan bunları dememek için ne yapıyoruz, kızlarımıza güvenip "izin(!) veriyoruz".
0
bir insanın hayatına ne kadar rahat karışabiliyorsun kıskançlık yapılır da sen resmen baskı yapıyorsun
0
@ meinkampf evet, ben de oyle dusunmustum.
hayalet sevgilim; gordugun gibi bence buyutecek bir sey yok.
bir de aklima su geldi ekleyeyim dedim: ileride bir gun senin de kizin olacak, ileride birini sevecek sonra o adam (hukuki bir bag bile olmadan) benden "izin alacaksin" benden diyecek. bir dusun bunu e mi?
hayalet sevgilim; gordugun gibi bence buyutecek bir sey yok.
bir de aklima su geldi ekleyeyim dedim: ileride bir gun senin de kizin olacak, ileride birini sevecek sonra o adam (hukuki bir bag bile olmadan) benden "izin alacaksin" benden diyecek. bir dusun bunu e mi?
0
arkadaşlar izin vermek derken, yani bi baskı kursam mı kurmasam mı zorlasam mı zorlamasam mı demek istedim.
bir de sitedeki bayan arkadaşlar şunu bilsinler ki sevgilim hepinizden dominant bi karakterde ve kendini kesinlikle ezdirmeyecek bir tip.
benden kesinlikle istemez. ama gönlüm olmayan birşeyi yapmaz. o yüzden gönlüm olmayan bir konuda mevzuyu uzatayım mı uzat mıyım mı anlamında kullandım izin vermek eylemini.
umarım bu kez dogru anlasılmısımdır?
bir de sitedeki bayan arkadaşlar şunu bilsinler ki sevgilim hepinizden dominant bi karakterde ve kendini kesinlikle ezdirmeyecek bir tip.
benden kesinlikle istemez. ama gönlüm olmayan birşeyi yapmaz. o yüzden gönlüm olmayan bir konuda mevzuyu uzatayım mı uzat mıyım mı anlamında kullandım izin vermek eylemini.
umarım bu kez dogru anlasılmısımdır?
0
moody
Selamlar :) Sorum 4 yaşındaki kız kardeşimle ilgili. Aşırı hırçın, hiçbirşeyi beğendiremiyoruz kendisine. Şımarıklık değil ama. Huylu biraz. Bu pantolonu giydiriyim diyorum mesela yok o kaşındırıyor, şöyle böyle diye ortalığı birbirine katıyor. İki tane pantolon bellemiş onlardan başkasını giymiyor
Selamlar :)
Sorum 4 yaşındaki kız kardeşimle ilgili. Aşırı hırçın, hiçbirşeyi beğendiremiyoruz kendisine. Şımarıklık değil ama. Huylu biraz.
Bu pantolonu giydiriyim diyorum mesela yok o kaşındırıyor, şöyle böyle diye ortalığı birbirine katıyor. İki tane pantolon bellemiş onlardan başkasını giymiyor. Bir çorabı bile bir saatte anca giydirebiliyorum. Patik çorabı dizlerine kadar çekmeye filan çalışıyor o derece. Bizim de çok sinirlerimizi yıprattı.
Ne yapmamız gerekir, pedagoga filan götürsek? İstanbul anadolu yakasında bildiğiniz iyi bir pedagog var mı ayrıca?
Teşekkürler şimdiden :)
Sorum 4 yaşındaki kız kardeşimle ilgili. Aşırı hırçın, hiçbirşeyi beğendiremiyoruz kendisine. Şımarıklık değil ama. Huylu biraz.
Bu pantolonu giydiriyim diyorum mesela yok o kaşındırıyor, şöyle böyle diye ortalığı birbirine katıyor. İki tane pantolon bellemiş onlardan başkasını giymiyor. Bir çorabı bile bir saatte anca giydirebiliyorum. Patik çorabı dizlerine kadar çekmeye filan çalışıyor o derece. Bizim de çok sinirlerimizi yıprattı.
Ne yapmamız gerekir, pedagoga filan götürsek? İstanbul anadolu yakasında bildiğiniz iyi bir pedagog var mı ayrıca?
Teşekkürler şimdiden :)
0
şımarıklık değil demişsin ama şımarıklık bu anlattıkların. Bir kere 4 yaşındaki bir çocuk nasıl oluyor da bir pantolon yüzünden ortalığı birbirine katabiliyor ki? Bu toleransı ona siz vermişsiniz yani şımartmışsınız. Kesinlikle pedagog şart
0
o yaşlarda ben de sevmediğim kıyafetleri giymezdim. şimdi de boş zamanlarımda seri katillik yapmıyorum. abartmayın bence çocuğa istediği şeyleri giydirin bitsin.
0
Annen baban düşünüp karar verse, sen niye bu kadar sorumluluk alıyorsun ki anlamadım.
0
kizi goturmeyin annesini goturun. cok simartmis kiz, cocuk oldugunun farkinda degil
0
@rock n roll Ya öyle bişey değil. Gel sen kendin al, ne istiyorsan onu giy diyorum ona da yanaşmıyor sadece ağlıyor.
@gallipoli Sadece şımarıklık değil diye düzelteyim o zaman. Yaz gelince böyle sadece onu da söyliyim. Alerjik bi kaşıntısı var sanırım o yüzden bi hırçınlık söz konusu birazda.
@demoniclewinsky
İnşallah geçer kardeşimin ki de. Benim korkum zaten hep böyle kalması, başa çıkılıcak gibi değil
@gallipoli Sadece şımarıklık değil diye düzelteyim o zaman. Yaz gelince böyle sadece onu da söyliyim. Alerjik bi kaşıntısı var sanırım o yüzden bi hırçınlık söz konusu birazda.
@demoniclewinsky
İnşallah geçer kardeşimin ki de. Benim korkum zaten hep böyle kalması, başa çıkılıcak gibi değil
0
www.forumdas.net
Burada yazilanlari okudugunuzda ve biraz arastirma yaptiginizda 4 yasindaki cocuklarda boyle seylerin gozlemlenmesinin normal oldugunu gorebilirsiniz.Egitimi icin farkli acilardan yaklasmak gerekir,hangi durumda nasil davranmaniz gerektigi bircok psikologun internet sitesinde de anlatilmis,bunlardan yararlanabilirsiniz.
Ayrica 1 yasindan itibaren cocuklarin psikolojik gelisimlerini anlatan,sizin nasil davranmaniz gerektigini cok guzel orneklerle aciklayan bir suru kitap var.Bunlardan birkacini alip okumakta fayda var.
Pedagog icin de sunu soyleyebilirim;cocuk yetisrirken mutlaka bir uzmana danismalisiniz diye dusunuyorum.Maalesef Turkiye'de cogu anne-baba cocuga karsi nasil davranmasi gerektigini bilmiyor.
Kisaca bu donemki psikolojisi icinde boyle seyleri yapmasi normal,onemli olan sizin ona karsi yaklasiminiz.
Burada yazilanlari okudugunuzda ve biraz arastirma yaptiginizda 4 yasindaki cocuklarda boyle seylerin gozlemlenmesinin normal oldugunu gorebilirsiniz.Egitimi icin farkli acilardan yaklasmak gerekir,hangi durumda nasil davranmaniz gerektigi bircok psikologun internet sitesinde de anlatilmis,bunlardan yararlanabilirsiniz.
Ayrica 1 yasindan itibaren cocuklarin psikolojik gelisimlerini anlatan,sizin nasil davranmaniz gerektigini cok guzel orneklerle aciklayan bir suru kitap var.Bunlardan birkacini alip okumakta fayda var.
Pedagog icin de sunu soyleyebilirim;cocuk yetisrirken mutlaka bir uzmana danismalisiniz diye dusunuyorum.Maalesef Turkiye'de cogu anne-baba cocuga karsi nasil davranmasi gerektigini bilmiyor.
Kisaca bu donemki psikolojisi icinde boyle seyleri yapmasi normal,onemli olan sizin ona karsi yaklasiminiz.
0
Bu aralar ben ilgileniyorum da kardeşimle. Anca ben ikna ediyorum, edebildigim kadar.
0
4 yaş hırçınlık dönemi. bence bizim milletçe en büyük hatamız çocuğun aşırı üstüne düşmemiz, pantolonu giymiyorsa, yemeğini yemiyorsa saatlerce peşinden koşup mücadele etmeyin. sakin olun, hiç yüksek sesle konuşmayın. giyinmiyor hırçınlık yapıyorsa mesela (evde bakabilecek biri varsa tabii) gayet sakin ve normal şekilde, giyinmediğin için bizimle gelemiyorsun deyip gidin. ama yapın bunu tehditte bırakmayın.
0
bildiğim kadarıyla 3-4 yaş döneminin ergenlik gibi kendine özgü özellikleri var ve bu dönemde her şeye hayır demek gibi huylar ediniyorlar yani yaptıkları normal bir araştırın derim.
0
benim de 3 yaşında kardeşim var seni anlayabiliyorum. ilk olarak "annen baban düşünsün sen niye ilgileniyosun" tarzı apsal saptal sözlere aldırış etme. ben kardeşime bu durumlarda oturup açıklama yapıyorum. ağladığı sürece istediği hiçbir şeyi yapmıyorum. ağlaması bitince -illa ki bitecek unutma- anlatıyorum her şeyin sebebini. ancak kendi seçimlerini yapmasına izin verin ona zarar verecek bir sonuç doğurmayacaksa. mesela hep aynı pantolonu giymek istiyor ve ağlıyosa önce ağladığı sürece hiçbir şekilde onu dinlemeyeceğimi ve istediği kadar ağlayabileceğini söylüyorum. sonra artık başka pantolon giymesi gerektiğini çünkü diğer pantolonun kirlendiğini söylüyorum. %99 sorun çözülüyor. önemli olan ağlarken istediği şeyi yapmamak. kızmamak ve sinirlenmemek gerekiyor. çünkü onun amacı seni sinirlendirmek. ağlıyorsa hiç ona bakmayın bile. orada yokmuş gibi davranın. ayrıca her şeyin açıklamasını mutlaka yapın. çocuğa "bu pantolonu giyeceksin" demekle olmaz. neden onu giymesi gerektiğini anlatın. 4 yaşında bir çocuğun algılama kapasitesini küçümsemeyin eğer sebebiniz mantıklıysa kesinlikle hak verip anlayacaktır. önemli olan inatlaşmamak. dediğim gibi, ağlarken ilgilenmemek ve sakince sebepleri açıklamak kilit çözümler. ağlarken onunla uğraşırsanız kafayı yersiniz. bırakın ağlasın. ilginizi çekemediğini fark edince susup sizi dinleyecektir. dinlerken de makul sebepleri açıklamak sorunu çözmeye yeterli olacaktır. pedagogluk bir durum olduğunu sanmıyorum. sabır çok önemli. bu tabii ki benim fikrim.
0
Annen baban ilgilensin sözü neden aptal saptal olarak nitelendiriliyor anlamadım. Sadece pedagoga götürmek gibi, çocuğa nasıl davranılacağıyla ilgili temel kurallara karar verme gibi sorumlulukları anne babanın üstlenmesi, bu konuda da abi ya da ablayı bilgilendirmesi lazım.
0
@ack3000 bende kesinlikle ağlarken dinlemiyorum, ne dediğini anlamiyorum diyorum mecburen susuyor. Bu sefer o ikna etmeye çalışıyor beni. Benim istediği seyi yapmamam mümkün olmadigindan dolayı oluyor genelde. Sonunda da benim dediğim oluyor ama olana kadar çok uğraştıriyor sorun orda zaten.
Kendi haline bırakmak konusunda da şunu soyleyebilirim. Ben onu bıraktığım zaman o beni bırakmıyor peşimde koşup ağlıyor resmen.
Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Herkese cevap veremedim ama çok yardımcı oldunuz gerçekten.
Kendi haline bırakmak konusunda da şunu soyleyebilirim. Ben onu bıraktığım zaman o beni bırakmıyor peşimde koşup ağlıyor resmen.
Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Herkese cevap veremedim ama çok yardımcı oldunuz gerçekten.
0
aernath
şimdiee.. biraz da itiraf modu olcak ama.. bikaç hafta önce farkettim (evet, yuh) 2006'da 4 senelik sevgilimden ayrıldığımdan beri uzun ve hatta kısa ilişkim bile olmamış.gerçi 2008 aralık - 2010 mart arası askerdeydim ama, yine de 5 seneyi geçti ve artık halen daha bu tarz bir ihtiyaç hissetmediğim
şimdiee..
biraz da itiraf modu olcak ama..
bikaç hafta önce farkettim (evet, yuh) 2006'da 4 senelik sevgilimden ayrıldığımdan beri uzun ve hatta kısa ilişkim bile olmamış.
gerçi 2008 aralık - 2010 mart arası askerdeydim ama, yine de 5 seneyi geçti ve artık halen daha bu tarz bir ihtiyaç hissetmediğimden sanırım ciddi bir problem var bende diye düşünmeye başladım.
çünkü özellikle son zamanlarda hiç bir şey yapasım gelmiyor, ha öle depresif bunalımda falan değilim de, ne bileyim bir genel üşengeçlik, motivasyonsuzluk. arkadaşlar dışarı çağırır gitmem, ekstra aktivitelere üşenirim felan. evimde rahatım da yerinde, durum da idare eder modda falan.
ama işte mesela çizim yapmam lazım, yani başına oturup başlayasım gelmiyor, ne bileyim kitap bile okumuyorum, tam big lebowski stayla modeli oldum. kadın ve ilişki sonuçta değişik bir motivatör, farklı bir durum falan, acaba bunun da eksikliği mi var ki dedim.
işte bu ahval ve şerait içerisinde arkadaşlar, diyorum ki aceba kasıp bir sevgili mi yapsam? velhasıl şöyle de bir yaman paradoks var ki, bu motivasyonsuzluk o "kasıp" kelimesiyle fena çelişir halde, haliyle kasamıyorum ve haliyle sevgilisiz de takılıyorum, "rahat mı battı?" diyen varsa, aha harbi işte o hissiyat bende de olduğundan da kasamıyorum, haliyle bir bok da olamıyor. o ruh haline de şurda değinmiştim hatta: (bkz: ted alexandro) değinmiş yani, ben de "evet lan evet!" dedim.
ha bu kadar zamandır hiç mi bişi olmadı? sayılır, birazcık kendiliğinden gibi olan şeyler oldu, onlarda da ya gerçekten hoşlanamadım, ya da böyle bir çıkar/mantık ilişkisi girizgahı olduğunu gördüğümden başlamadan soğudum, kimseyi de üzmek istemiyorum. zamanında afedersiniz zikimin doğrultusunda giderken çok kişinin canını sıkmışımdır kesin, ha benim de belki on katı sıkıldı da, onların günahı da kendi vicdanlarının boynuna, o yüzden de öpüşelim sora bakarız diyemiyorum. yani aslında çok ekstrem bişey de değil esnek ile geniş gibi bişiler olsa misal ne de güzel olurdu mu sanki?
bir de bütün bu mallığımın üstüne, kolay da beğenmiyorum, sigara da içmiyorum, dolayısıyla %70-80 gibi bir olasılığı baştan çöpe de atıyorum. ne bileyim acık kültür beğeni de ucundan ortak olsa diyince biraz daha gidiyor, ben zaten uzun saçlı küpeli zibidi bi tipim, normal olamıyorum, dolayısıyla çoğunluk tarafından da ben de beğenilemiyorum; iyice zor oluyo o işler. hem de şimdi bütün bunları iste, bide yüzsüz gibi yok efendim gerçek aşkmış aman da beni olduğum gibi sevsin, paradır ünvandır bunları takmasın falan gibi salak idealistliklere de girince haliylen seneleri boş boş geçiriveriyorum.
tldr: özetlen sizce ne bok yiyem ben sevgili duyurucular? aynen devam erken emekli ev erkeği modu mu yapayım rahat batmasın mı? yoksa bir el mi atacaksınız "yazık la salağa, du buna bi kız ayarlayak" falan diye? bir de sizin görüşlerinizi alayım, maksat maabved olsun.
saygılar ^^
biraz da itiraf modu olcak ama..
bikaç hafta önce farkettim (evet, yuh) 2006'da 4 senelik sevgilimden ayrıldığımdan beri uzun ve hatta kısa ilişkim bile olmamış.
gerçi 2008 aralık - 2010 mart arası askerdeydim ama, yine de 5 seneyi geçti ve artık halen daha bu tarz bir ihtiyaç hissetmediğimden sanırım ciddi bir problem var bende diye düşünmeye başladım.
çünkü özellikle son zamanlarda hiç bir şey yapasım gelmiyor, ha öle depresif bunalımda falan değilim de, ne bileyim bir genel üşengeçlik, motivasyonsuzluk. arkadaşlar dışarı çağırır gitmem, ekstra aktivitelere üşenirim felan. evimde rahatım da yerinde, durum da idare eder modda falan.
ama işte mesela çizim yapmam lazım, yani başına oturup başlayasım gelmiyor, ne bileyim kitap bile okumuyorum, tam big lebowski stayla modeli oldum. kadın ve ilişki sonuçta değişik bir motivatör, farklı bir durum falan, acaba bunun da eksikliği mi var ki dedim.
işte bu ahval ve şerait içerisinde arkadaşlar, diyorum ki aceba kasıp bir sevgili mi yapsam? velhasıl şöyle de bir yaman paradoks var ki, bu motivasyonsuzluk o "kasıp" kelimesiyle fena çelişir halde, haliyle kasamıyorum ve haliyle sevgilisiz de takılıyorum, "rahat mı battı?" diyen varsa, aha harbi işte o hissiyat bende de olduğundan da kasamıyorum, haliyle bir bok da olamıyor. o ruh haline de şurda değinmiştim hatta: (bkz: ted alexandro) değinmiş yani, ben de "evet lan evet!" dedim.
ha bu kadar zamandır hiç mi bişi olmadı? sayılır, birazcık kendiliğinden gibi olan şeyler oldu, onlarda da ya gerçekten hoşlanamadım, ya da böyle bir çıkar/mantık ilişkisi girizgahı olduğunu gördüğümden başlamadan soğudum, kimseyi de üzmek istemiyorum. zamanında afedersiniz zikimin doğrultusunda giderken çok kişinin canını sıkmışımdır kesin, ha benim de belki on katı sıkıldı da, onların günahı da kendi vicdanlarının boynuna, o yüzden de öpüşelim sora bakarız diyemiyorum. yani aslında çok ekstrem bişey de değil esnek ile geniş gibi bişiler olsa misal ne de güzel olurdu mu sanki?
bir de bütün bu mallığımın üstüne, kolay da beğenmiyorum, sigara da içmiyorum, dolayısıyla %70-80 gibi bir olasılığı baştan çöpe de atıyorum. ne bileyim acık kültür beğeni de ucundan ortak olsa diyince biraz daha gidiyor, ben zaten uzun saçlı küpeli zibidi bi tipim, normal olamıyorum, dolayısıyla çoğunluk tarafından da ben de beğenilemiyorum; iyice zor oluyo o işler. hem de şimdi bütün bunları iste, bide yüzsüz gibi yok efendim gerçek aşkmış aman da beni olduğum gibi sevsin, paradır ünvandır bunları takmasın falan gibi salak idealistliklere de girince haliylen seneleri boş boş geçiriveriyorum.
tldr: özetlen sizce ne bok yiyem ben sevgili duyurucular? aynen devam erken emekli ev erkeği modu mu yapayım rahat batmasın mı? yoksa bir el mi atacaksınız "yazık la salağa, du buna bi kız ayarlayak" falan diye? bir de sizin görüşlerinizi alayım, maksat maabved olsun.
saygılar ^^
0
1. saçtan kurtul (ihtimalleri arttır)
2. kıçını kaldır, moda gir. bonus: www.ted.com
3. kör atın kör alıcısı olur, kimse boşta kalmaz. haber sal, stalk et, dene.
4. eski günlerin tadını yakalayınca bir daha bırakmazsın zaten. motivasyonun filan da gelir zamanla.
2. kıçını kaldır, moda gir. bonus: www.ted.com
3. kör atın kör alıcısı olur, kimse boşta kalmaz. haber sal, stalk et, dene.
4. eski günlerin tadını yakalayınca bir daha bırakmazsın zaten. motivasyonun filan da gelir zamanla.
0
1. saçından kurtulmayı aklından bile geçirme. saç kurtulunacak bir şey değildir.
2. rıhtıma gidersen haberim olsun.
2. rıhtıma gidersen haberim olsun.
0
sigara da içmiyorum, dolayısıyla %70-80 gibi bir olasılığı baştan çöpe de atıyorum??
o demek ya içme tabi ki..
saçla küpeyle ne alakası var olm aa bu ne ya luser luser konuşma
kadın motive edici birşey midir onu bilmiyorum yalnız herkes de yok karı dırdırı yok bık bık bık diyor bunu bi düşün
onun dışında süper ideal birini aramazsan bulursun bence, ha bi de rıhtıma git bi rıhtımınız va en azından la biz n'apalım?
o demek ya içme tabi ki..
saçla küpeyle ne alakası var olm aa bu ne ya luser luser konuşma
kadın motive edici birşey midir onu bilmiyorum yalnız herkes de yok karı dırdırı yok bık bık bık diyor bunu bi düşün
onun dışında süper ideal birini aramazsan bulursun bence, ha bi de rıhtıma git bi rıhtımınız va en azından la biz n'apalım?
0
vay, güzel cevaplar görüşler gelmiş.
çok teşekkürler.
tabii ki tipi değiştirmem veya sigaraya başlamam sözkonusu değil, yine de yapıcı amaçla söylenmiş diye kabul ediyorum.
tipim de içim nasılsa dışım da öyle, o açıdan sanmıyorum ki sorun olsun. hatta doğru bir ilk intiba veriyor, memnunum ben gayet.
ters yazmışım galiba, onları örnek verirken demek istediğim, ikisi de olasılıkları otomatik düşürüyor, ülkemizde az zibidi ve çok sigara içen olmasından dolayı; yani aynen sigara da öyle diye söyledim. yoksa sevmedim sevemedim, ne tadını ne kokusunu, hatta tiskinirim yani. hakkaten yapcak bişi yok o konuda <:b
ayrıca illa ki sevgilim olsun diye kasmıyorum, tam tersine hatta anlattım ya onu da; şu halimden gayet memnun olmak biraz garibime gitmeye başladı 5-6 senedir boş kaldıktan sonra, bir pok yapasım da gelmediğinden hani acaba ilişkisizlikten mi ki, "ulan bende bir sorun mu var ki?" diye sorayım dedimdi. esas konumuzun çıkış noktası o zati.
ikinci olarak rıhtım nedir, uzaylı kaldım onda, kadıköy rıhtım mı? <:b
("aernath the umutsuz vak'a" heheh)
çok teşekkürler.
tabii ki tipi değiştirmem veya sigaraya başlamam sözkonusu değil, yine de yapıcı amaçla söylenmiş diye kabul ediyorum.
tipim de içim nasılsa dışım da öyle, o açıdan sanmıyorum ki sorun olsun. hatta doğru bir ilk intiba veriyor, memnunum ben gayet.
ters yazmışım galiba, onları örnek verirken demek istediğim, ikisi de olasılıkları otomatik düşürüyor, ülkemizde az zibidi ve çok sigara içen olmasından dolayı; yani aynen sigara da öyle diye söyledim. yoksa sevmedim sevemedim, ne tadını ne kokusunu, hatta tiskinirim yani. hakkaten yapcak bişi yok o konuda <:b
ayrıca illa ki sevgilim olsun diye kasmıyorum, tam tersine hatta anlattım ya onu da; şu halimden gayet memnun olmak biraz garibime gitmeye başladı 5-6 senedir boş kaldıktan sonra, bir pok yapasım da gelmediğinden hani acaba ilişkisizlikten mi ki, "ulan bende bir sorun mu var ki?" diye sorayım dedimdi. esas konumuzun çıkış noktası o zati.
ikinci olarak rıhtım nedir, uzaylı kaldım onda, kadıköy rıhtım mı? <:b
("aernath the umutsuz vak'a" heheh)
0
mırtaza
merhaba arkadaşlar,hep aşırı obez bir insan oldum ancak birkaç ay önce başka bir ülkeye tayinim çıktı ve tek başıma yaşıyorum. bulunduğum yerde hiç bir sosyal aktivite şansım yok diyebilirim. boyum 180, kilom 130 idi ancak 3 ay sonunda 136 oldum. keyfim yerinde olduğunda rahatlıkla kilo verebiliyord
merhaba arkadaşlar,
hep aşırı obez bir insan oldum ancak birkaç ay önce başka bir ülkeye tayinim çıktı ve tek başıma yaşıyorum. bulunduğum yerde hiç bir sosyal aktivite şansım yok diyebilirim. boyum 180, kilom 130 idi ancak 3 ay sonunda 136 oldum. keyfim yerinde olduğunda rahatlıkla kilo verebiliyordum ancak tek bşaıma o kadar sıkılıyorum ve o kadar mutsuzum ki, şuradan şuraya gidesim yok. mecbur olmadığım durumlar dışında hep masa başındayım. yaşım otuza doğru gidiyor, ileride büyük sıkıntı olacak farkındayım. genelde hazır yemek tüketmek zorunda kalıyorum, mutfak işlerini sevsem bile moralsizlikten gidip de uğraşasım gelmiyor. hoş, ben pişirdiğimde de elim genelde "bol" oluyor. bir an önce kilo vermeye başlamam gerekiyor ancak motivasyonum ve moralim sıfır. etrafımda pek fazla gym ya da açık alan da yok, var olanlar da kullanılablir durumda değiller. tavsiyelerinizi bekliyorum, fiziksel sağlığımla birlikte akıl sağlığım da tehlikede gibi hissediyorum. sevgilerimle.
hep aşırı obez bir insan oldum ancak birkaç ay önce başka bir ülkeye tayinim çıktı ve tek başıma yaşıyorum. bulunduğum yerde hiç bir sosyal aktivite şansım yok diyebilirim. boyum 180, kilom 130 idi ancak 3 ay sonunda 136 oldum. keyfim yerinde olduğunda rahatlıkla kilo verebiliyordum ancak tek bşaıma o kadar sıkılıyorum ve o kadar mutsuzum ki, şuradan şuraya gidesim yok. mecbur olmadığım durumlar dışında hep masa başındayım. yaşım otuza doğru gidiyor, ileride büyük sıkıntı olacak farkındayım. genelde hazır yemek tüketmek zorunda kalıyorum, mutfak işlerini sevsem bile moralsizlikten gidip de uğraşasım gelmiyor. hoş, ben pişirdiğimde de elim genelde "bol" oluyor. bir an önce kilo vermeye başlamam gerekiyor ancak motivasyonum ve moralim sıfır. etrafımda pek fazla gym ya da açık alan da yok, var olanlar da kullanılablir durumda değiller. tavsiyelerinizi bekliyorum, fiziksel sağlığımla birlikte akıl sağlığım da tehlikede gibi hissediyorum. sevgilerimle.
0
kilolu birisi olarak, motivasyon eksikliğini bir şekilde gidermen gerekir diye düşünüyorum.
0
175 cm ve 130 kilo abimi 95kg ya kadar indiğini gördüğümden beri (8-9 ayda) azmin elinden hiçbirşeyin kurtulamayacağına inanıyorum.Sağlık problemin yoksa Dukan ve Spor ikilisi seni tam kıvama sokacaktır ama tek başına çok zorlanacaksın, sana destek olacak ve her an etrafında olan birkaç arkadaş hiç fena olmaz :)
0
kilo vermekte bişey yok ya verirsin.ama yemeklerini kendin yapcaksın,hazır yemek yok.yemeği yaparken tuzu ve yağı az olcak.ekmek olarak esmer ekmek yiceksin.akşam hafif yiyip,yeşil çay iç.öğün atlama.salata her öğünde olsun.mümkün olduğu kadar hareket etmeye çalış.evin içinde bile yürüsen olur faydası.daha gençsin kilo vermen daha kolay.tabi diyetisyene gitsen daha iyi olur.ben kendi tecrübelerimi yazdım.ben de kilo verdim.unutmadan su içmeyi ihmal etme.
0
p.twimg.com 
şaka maka arkadaşın dediği gibi önce motive olman ve kafanda bir plan oluşturman gerek, günlük besin ihtiyacını hesaplayıp ona göre beslenme planı yapmalısın
şaka maka arkadaşın dediği gibi önce motive olman ve kafanda bir plan oluşturman gerek, günlük besin ihtiyacını hesaplayıp ona göre beslenme planı yapmalısın
0
problem de burada ya, bir türlü motive olamıyorum. zamanında aylarca aralıksız büyük bir disiplinle, zevk alarak spor yaptım, şimdi kıçımı kaldırasım gelmiyor.
0
aktif bir coucsurfing üyesi olun, evinizden surferlar eksik olmasın, yemekleri onlar yapsın, siz de onları merkezde gezdirin.
0
ben de 23 yaşında 120 kiloyum boy 176 oldukça fazla geliyor, bazen kafama takıp uyuyamadığım oluyor. bazen 1-2 ay hırs yapıp 10 kilo veriyorum "ülen ne malım ya kafaya takcak bişey yokmuş işte veriliyor." diyip tekrar salıyorum kendimi. bir türlü düzene oturtamadım. şimdi bi de yaz geldi kilolu bir şekilde çekilecek iş değil, eve koşu bandı fikri iyi, kilonu kaldırabilecek bir koşu bandı alıp yediklerine gereçekten dikkat edederek önce mideni küçültüp yeme alışkanlığını değiştirmen lazım. günde 1-2 saatini versen akşamları yürümeye, çok daha iyi hissedersin. koy koşu bandının karşısına monitörünü aç izle yabancı dizilerini.
0
öncelikle size yardımı dokunacak bir psikolog ya da gerekliyse psikiyatrla görüşün. yeme bozukluğunun sebebi genel olarak psikolojiktir. sonrasında, yeterli motivasyona ulaştığınızda, psikolojik olarak kilo vermeye hazır olduğunuzda bir diyetisyenle görüşün. abuk subuk internet diyetlerine takılmayın. tüm bunlar işe yaramazsa vücudundaki hormonal vs bir bozukluktan kaynaklı bir sorun olabilir. zaten doktorlar seni ilgili bölüme yönlendirecektir.
0
yemekleri kendiniz yapıyorsanız aslında en iyi dieti siz uygularsınız unutmayınki %70 diet % 30 antrenman
bende 120 + küsür kilolardan 78 e indim , 2 yıldır spor yapmıyorum 82 kiloyum boy 182
ben bu kiloları 4 ayda verdim,( ozamanlar 17 yaşındaydım ) çok sıkı antrenman ve dahada sıkı bir diet yaptım
size de tavsiyem şöyle bir diet yapın ana maddeleri 1) karbonhidratı azaltabildiğiniz kadar azaltın proteini yükseltin bol yeşillik + bol ekşili beslenin (sirke , limon ) hatta tavsiyemi bütçeniz sağlamsa her gün et balık yumurta lor (peynir yok) + bol yeşillik istemediğiniz kadar yiyin(ama minimum ağızda 1 dk çiğneyin ve günde 6 öğüne bölün ) + aralarda cevizi eksik etmeyin ben öyle yaptım kısa sürede kilo verdim . spor olarakta evinize bir koşu bandı + crunch yapılabliecek bir sehpa ve ileriki dönemlerde şöyle birşey urun.gittigidiyor.com alsanız işinizi görür bunlara uyarsanız ilk aydan itibaren net kilo verdiğinizi görürsüniz buda motivasyonunuzu arttırır iyice azimlenirsiniz
isterseniz özelden detaylı bilgi verebilrim
unutmayım iş sizde başlar sizde biter
bende 120 + küsür kilolardan 78 e indim , 2 yıldır spor yapmıyorum 82 kiloyum boy 182
ben bu kiloları 4 ayda verdim,( ozamanlar 17 yaşındaydım ) çok sıkı antrenman ve dahada sıkı bir diet yaptım
size de tavsiyem şöyle bir diet yapın ana maddeleri 1) karbonhidratı azaltabildiğiniz kadar azaltın proteini yükseltin bol yeşillik + bol ekşili beslenin (sirke , limon ) hatta tavsiyemi bütçeniz sağlamsa her gün et balık yumurta lor (peynir yok) + bol yeşillik istemediğiniz kadar yiyin(ama minimum ağızda 1 dk çiğneyin ve günde 6 öğüne bölün ) + aralarda cevizi eksik etmeyin ben öyle yaptım kısa sürede kilo verdim . spor olarakta evinize bir koşu bandı + crunch yapılabliecek bir sehpa ve ileriki dönemlerde şöyle birşey urun.gittigidiyor.com alsanız işinizi görür bunlara uyarsanız ilk aydan itibaren net kilo verdiğinizi görürsüniz buda motivasyonunuzu arttırır iyice azimlenirsiniz
isterseniz özelden detaylı bilgi verebilrim
unutmayım iş sizde başlar sizde biter
0
ben spor yapmadan diyetisyene gidip 22 kilo vermiştim zamanında 8-9 ay içinde. bence dukandır karataydı moda diyetlerinden önce bi diyetisyene görünün.
0
kesinlikle en yakın zamanda diyetisyene gidin.
vermek istediğiniz 5-10 kilo değil çünkü, sağlıklı ve kalıcı olması için mutlaka uzman lazım! net.
vermek istediğiniz 5-10 kilo değil çünkü, sağlıklı ve kalıcı olması için mutlaka uzman lazım! net.
0
px90 diye bisey var. Ben senin kadar kilolu degilim ama baslamayi dusunuyorum.
www.facebook.com
www.facebook.com
0
Psikoloğa gitmenizi tavsiye ediyorum, çünkü anladığım kadarıyla kilo verememenizin başlıca sebebi moralsizlik ve motivasyonsuzluk. kafada bitiyor yani olay, bunu hafife almayın. önce ruh halinizi düzeltin gerisi kendiliğinden gelir zaten. Aslında spora başlasanız (yürüyüş en azından) ilk başlarda zor gelir ama alışınca vücut bağımlı oluyor spor yapmaya, spor esnasında salgılanan mutluluk hormonlarından dolayı. o aşamaya gelseniz kendinizi zorlayıp, ve yavaş yavaş kilo verdiğinizi görüp motive olursunuz gibime geliyor.
0
Yigitabi
nasıl görüntü?http://m1305.hizliresim.com/19/m/n7kk8.jpgbu da pişme anıhttp://m1305.hizliresim.com/19/m/n7klf.jpglezzeti hiç fena değil tarifi de basit.
nasıl görüntü?
m1305.hizliresim.com
bu da pişme anı
m1305.hizliresim.com
lezzeti hiç fena değil tarifi de basit.
m1305.hizliresim.com
bu da pişme anı
m1305.hizliresim.com
lezzeti hiç fena değil tarifi de basit.
0
gayet iyi duruyor, umarım hafif acıdır bi de.
tarifi alalım :D tencerede mi kızarttın onu, sanki koca tencere yağla doldurulmuş gibi gördüm.
tarifi alalım :D tencerede mi kızarttın onu, sanki koca tencere yağla doldurulmuş gibi gördüm.
0
mısır unu, mısır nişastası, un, 1 bucuk çaykaşığı tuz, 1 çay kaşığından hallice pul biber, göz kararı sarımsak tozu 1 tatlı kaşığı falan aşağı yukarı belki biraz daha fazla, 1 tane göğüsün yarısı ( kemiksiz göğüs çift satılıyor ya).
unlar ve nişasta dışındakileri bulamaç yapıp sonra içine bir yumurta kır, sonra iyice karıştır bulamaçı. sonra ayrı bir tabakta beyaz un ile nişastayı karıştır ( bunların ölçüsü yok işte ) sonra ayrı bir kaba da mısır ununu koy.
bulamaç olmuş tavuğu al önce un+nişastaya koy ordan direk mısır ununa aktar, hepsini bu şekilde unladıktan sonra, etlerin tamamını kapatacak kadar çiçek yağını kızdır ve at içine, bir taraf hafif pembeleşince diğer tarafa dön, o taraf da pembeleşince yine diğer tarafa dön. ikinci turda renk koyulaşınca diğer tarafa dön koyulaştır ve çıkar ocaktan :)
unlar ve nişasta dışındakileri bulamaç yapıp sonra içine bir yumurta kır, sonra iyice karıştır bulamaçı. sonra ayrı bir tabakta beyaz un ile nişastayı karıştır ( bunların ölçüsü yok işte ) sonra ayrı bir kaba da mısır ununu koy.
bulamaç olmuş tavuğu al önce un+nişastaya koy ordan direk mısır ununa aktar, hepsini bu şekilde unladıktan sonra, etlerin tamamını kapatacak kadar çiçek yağını kızdır ve at içine, bir taraf hafif pembeleşince diğer tarafa dön, o taraf da pembeleşince yine diğer tarafa dön. ikinci turda renk koyulaşınca diğer tarafa dön koyulaştır ve çıkar ocaktan :)
0
@jedilance tencere değil aslında, 4 santim falan derinliğinde çelik tek yumurta kırılacak büyüklükte bir yumurta tavası
0
allahsızlar koymayın böyle yemek fotoları. yapmayıp da canı çekenler var :( pek güzel görünüyolar ama azlar.
0
güzel görünüyor gerçekten, favorilerime ekledim, silersen bu duyuruyu çok üzülürüm.
0
kamera motor
arkadaşlar bahçeye muhabbet kuşu geldi. ergen boyutlarda bişi.yorgun olduğu için hemen elle yakalayıp eve soktum. (hava yağmurlu)evde kafes vs. yok. şimdi su ve yem alacam. (yemi aktar satıyor kafes yok onda da)ulen kıyamam da ben hayvanları kafeslemeye. kedim, kaplumbağam köpeğim vs hepsini bahçemd
arkadaşlar bahçeye muhabbet kuşu geldi. ergen boyutlarda bişi.
yorgun olduğu için hemen elle yakalayıp eve soktum. (hava yağmurlu)
evde kafes vs. yok. şimdi su ve yem alacam. (yemi aktar satıyor kafes yok onda da)
ulen kıyamam da ben hayvanları kafeslemeye. kedim, kaplumbağam köpeğim vs hepsini bahçemde büyüttüm özgür özgür takılıyorlar içim rahat ediyor.
bu hayvanı bi kafeste çürütmemek için napsam ki? salarsam ölür gibi dışarıda :s
edit: bu arada arkadaş kafesle geldi, kafese koydum şimdilik. en temizi ben kafesin kapağını hep açık bırakayım evde takılsın istediği gibi. kediyi eve aldığımda kapatırım tekrar
yorgun olduğu için hemen elle yakalayıp eve soktum. (hava yağmurlu)
evde kafes vs. yok. şimdi su ve yem alacam. (yemi aktar satıyor kafes yok onda da)
ulen kıyamam da ben hayvanları kafeslemeye. kedim, kaplumbağam köpeğim vs hepsini bahçemde büyüttüm özgür özgür takılıyorlar içim rahat ediyor.
bu hayvanı bi kafeste çürütmemek için napsam ki? salarsam ölür gibi dışarıda :s
edit: bu arada arkadaş kafesle geldi, kafese koydum şimdilik. en temizi ben kafesin kapağını hep açık bırakayım evde takılsın istediği gibi. kediyi eve aldığımda kapatırım tekrar
0
bu arada baya pasif bir hayvan, acaba hasta falan mı :s yarın bi veterinere de gösterteyim ama sanki hasta gibi geldi bana inşallah ölmez durduk yere üzüntü çıkmasın başıma
0
abi bir gün bir şekilde kedi içeri girerse, döndüğünde tüylerini bulursun. bir odayı kuşa ayır bari. yani kapısı hep kapalı olsun. biri girince ya da çıkarken hemen kapasın falan. kedi kapar onu.
0
10-12 sene önce bizim muhabbet kuşu da evde pencereler açıkken bile rahat rahat takılıyordu. ancak kafesine ve eve alışması lazım ilk önce (birkaç ay almıştı o zamanlar). kapıyı pencereyi kapatın, açın kafesin kapısını takılsın hayvan gönlünce ama kanepeye fln pisleyebilir :) yem ve su olduğu için kafesini benimseyecektir zaten...
0
eve alışana kadar kafesi açma.bi de cam,ayna ve düşebileceği yerleri kapat mutlaka.
0
exodiaa
sorum erkeklere...bir bayana böyle bir durumun olduğunu gördünüz mü hiç? karşılaştıysanız tepkiniz ne oldu? müdahale etmeli mi böyle bir durumda sizce? ne yapmalı?
sorum erkeklere...
bir bayana böyle bir durumun olduğunu gördünüz mü hiç? karşılaştıysanız tepkiniz ne oldu? müdahale etmeli mi böyle bir durumda sizce? ne yapmalı?
bir bayana böyle bir durumun olduğunu gördünüz mü hiç? karşılaştıysanız tepkiniz ne oldu? müdahale etmeli mi böyle bir durumda sizce? ne yapmalı?
0
evet gördüm. kadın çevresine bakıp "yardım edecek kimse yok mu?" dedi. bunun üzerine olayı gördüm zaten. izmir'de üç sene önce oldu. yapan genç çocuğa vurmuştum. sonra da tüm otobüs döve döve atmıştı.
0
böyle bi durumda herkes tepki göstermeli.erkeklere sormuşsun ama ben de cevap vermek istedim.
0
olay garip...
ülkede dolmuş/otobüs şöförleri aracı ölümüne doldurma zihniyetinde olduğundan bu "fort" lama eylemi ister istemez başınıza geliyor. tabi ki hoş değil ama bide keyfi olarak yapan sapıklardan bahsetmek gerekirse uyarmak ne derece doğru?
hocam dayanma bayanami diceksin? hadi dedin alakam yok ablam bana sürtünüyor derse napıcaksın?
belki çaktırmadan araya girerek olaya müdahale edersin ama başka ne yapılır bilemedim şimdi
ülkede dolmuş/otobüs şöförleri aracı ölümüne doldurma zihniyetinde olduğundan bu "fort" lama eylemi ister istemez başınıza geliyor. tabi ki hoş değil ama bide keyfi olarak yapan sapıklardan bahsetmek gerekirse uyarmak ne derece doğru?
hocam dayanma bayanami diceksin? hadi dedin alakam yok ablam bana sürtünüyor derse napıcaksın?
belki çaktırmadan araya girerek olaya müdahale edersin ama başka ne yapılır bilemedim şimdi
0
gözümle görmedim, ama kesin emin değilsem hiçbir şey yapmam zira hiçbir dahli olmadığı halde çocuğun birinin kendisini otobüste taciz ettiğini söyleyen gerzek bir ergen görmüştüm, o işin nerelere gidebileceğini düşünemeyecek kadar salaktı muhtemelen. bir kez tramvayda böyle bir durum oldu, iddia eden kadının bağırması üzerine adam indi zaten, kimse emin olmadığı için doğal olarak birşey yapmadı.
0
o kadar otobüse bindim, şaka gibi ama hiç tanık olmadım hayatımda
tabi ki müdahale etmeli. fiziki bir eylem olmasa da diğer insanları tahrik edici gaza getirici şeyler söylemeli
tabi ki müdahale etmeli. fiziki bir eylem olmasa da diğer insanları tahrik edici gaza getirici şeyler söylemeli
0
eryamana giderken otobuste gordum. ben dirsegimle ittirince millet gaza geldi indirdiler otobusten yaka paca. dayak yemek bile sessiz kalmaktan cok daha iyi
0
ben taciz edildim, bağırdım çağırdım; herkes boş boş baktı adam bir durak sonra indi sadece. kimsenin umrunda değilsin istanbul'da.
0
bi kere otobuste yanima bi kiz oturmustu, yaninda bi arkadasi vardi, o da iki arka koltuga oturdu. iki dakka sonra falan kiz yanimiza geldi ve sok gecirmis halde, yaninda oturan adamin penisinin gozuktugunu soyledi. ben de otobusu durdurttum ve herifi asagiya indirdim bagirip cagirarak tabi! herif hiccc sesini cikarmadan indi, erkek olmadigim icin dovemedim maalesef yoksa hak etmisti serefsiz.
0
mustafa hukuki açıdan doğru bir şey söyledi. o adamı dövseniz size dava açsa kazanır.
tabii türkiye'de adalet denen kavram yerlerde sründğü için herkes dövme yoluna gidiyor. gücünüz yetiyorsa bağırarak kadına elledi deyip otobüsü gazlayıp adama dalabilirsiniz. siz dalınca gerisi de dalıyor. gözünüz yemiyorsa otobüsteki yapıllı abilerden birine özellikle ülkücü bıyıklılar tercihiniz olsun söyleyebilirsiniz.
edit: mustafa'yı eleştiren arkadaş yazısını silmiş.
tabii türkiye'de adalet denen kavram yerlerde sründğü için herkes dövme yoluna gidiyor. gücünüz yetiyorsa bağırarak kadına elledi deyip otobüsü gazlayıp adama dalabilirsiniz. siz dalınca gerisi de dalıyor. gözünüz yemiyorsa otobüsteki yapıllı abilerden birine özellikle ülkücü bıyıklılar tercihiniz olsun söyleyebilirsiniz.
edit: mustafa'yı eleştiren arkadaş yazısını silmiş.
0
bi gün gidiyoz böyle. tam yanımda bi hatun var, ayaktayız. onun arkasında da bi eleman. otobüs tıklım tıklım. arkadaki elemanda hatuna dayama isteği sezdim. kızında yanında da ufak kardeşi var o ezilmesin diye uğraşıyor. neyse eleman götünü dönse problem yok, göt göte gitsinler. sonra arkaya doğru hafif baktım bide ne görim eleman çadırı dikmiş, hatuna arkadan değdiriyor. biraz döndüm zaten herifle göz göze direk geldik, hayırdır gibisinden göz kırptım, baktım görmemezlikten geldi piç. arkadaki teyzelerde bizi izliyo. sonra düğmeye bastım otobüsü durdurdum, dedim birader sen burada inecektin herhalde. kendin mi inmek istersin beraber mi inelim. yok dedi abi ben inerim tamam. sonra indi bu hıyar, bende tam o sıra dedim hepimizin anası bacısı biniyo lan bu otobüslere falan filan. baktım teyzeler helal olsun oğlum dediler aferin sana, arkadan bi amca konuyu anlamış olacak ki, analar ne yiğitler doğuruyo diye bağırdı. sonra hafiften bi alkış koptu. dedim aman arkadaşlar yiğidi yüzüne karşı övmezler. otobüs ani fren yaptı o sıra, şöföre bağırdım, can taşıyosun can dedim. teyzeler gene dedi helal olsun koçum konuş aferin. sonra kızla göz göze geldik, inerken hıh artis dedi indi gitti. bu kızları anlamak zor.
0
Bi kere denk geldim. Otobus kalabalikti. yqnimdaydi , 2apaciydiler. KiZi fortlamak icin birilerine yer verdiler ayaga kalktilar. Ben oclarinq uyuz oldum. Ben de oturdugum yerden kalktim. Bunlardan birine onune gectim.put gibi dikildim . Ayaklarini hareket ettiremeyecek sekilde durdum kiz kurtuldu. Dik dik baktim serefsize. Bana "noluyoo" dedi ama sesi gtunden geldi. Goruntude korkulqcak kisi degilimdir ama ses tonu ve kizi kurtarisim(caktirmadan) gurrur vericiydi.
0
fordlama esnasında fark eden birileri olursa mutlaka müdahale eder, bizim topluma bu konularda güvenirim. cahiliz mahiliz ama o kadar da angut değiliz.
0
Görmedim ama şöyle bir şey oldu. Metrobüsle florya tarafında ilerliyoruz. Öğlen falan çok dolu olmayan saatler. Bi tane 25'li yaşlarda kadın, yine aynı yaşlarda bi erkek hemen arkasında duruyormuş, ben o tarafa bakmıyordum camdan dışarı bakıyordum. (ama orada durmak zorunda değil bi ton boş yer var.)
bi ses duydum "sen gelsene böyle" diye. 35-40 yaşlarında kel ve yapılı bi abi polis kimliğini çıkardı gösterdi. (güven timi falandı sanırım) kadına hanımefendi şikayetçi misiniz falan diye sordu ama kadın sesini çıkaramadı, çekindi sanırım. metrobüs durakta durunca polis elemanı indirdi aşağı sonrasını bilmiyorum, kadın da şikayetçi olmadığı için 1-2 tartaklayıp bırakmıştır.
kendi açımdan şöyle söyleyeyim, her gün 3 vesait (otobüs, tramvay, metrobüs) yol gidiyorum ve bazen kapılar kapanmayacak derecede kalabalık oluyor. yani insan istemese bile yavaşlama hızlanma, sağa sola dönüşlerde bazen istemesen bile temas oluyor. (sırf böyle bi şey yaşamamak içim belimi çekebildiğim kadar geriye çekiyorum aq. kesin bi sırt-bel rahatsızlığı gelecek ileride)
o yüzden bi şey görürsem devamlı yoklarım orayı. %100 emin olmadan müdahale etmem, eminsem kesin ederim.
bi ses duydum "sen gelsene böyle" diye. 35-40 yaşlarında kel ve yapılı bi abi polis kimliğini çıkardı gösterdi. (güven timi falandı sanırım) kadına hanımefendi şikayetçi misiniz falan diye sordu ama kadın sesini çıkaramadı, çekindi sanırım. metrobüs durakta durunca polis elemanı indirdi aşağı sonrasını bilmiyorum, kadın da şikayetçi olmadığı için 1-2 tartaklayıp bırakmıştır.
kendi açımdan şöyle söyleyeyim, her gün 3 vesait (otobüs, tramvay, metrobüs) yol gidiyorum ve bazen kapılar kapanmayacak derecede kalabalık oluyor. yani insan istemese bile yavaşlama hızlanma, sağa sola dönüşlerde bazen istemesen bile temas oluyor. (sırf böyle bi şey yaşamamak içim belimi çekebildiğim kadar geriye çekiyorum aq. kesin bi sırt-bel rahatsızlığı gelecek ileride)
o yüzden bi şey görürsem devamlı yoklarım orayı. %100 emin olmadan müdahale etmem, eminsem kesin ederim.
0
kibritsuyu
çok merak ettiğim bir şey var. islami usulleri falan bir kenara bırakalım.şimdi biz bir veya birkaç ineği veya koyunu alıp hava almayan bir odaya kapatsak, hayvanlar orada nefes alamayıp havasızlıktan çırpına çırpına ölseler, sonra da hemen alıp pişirip yesek, daha doğrusu böyle bir et elde etme tek
çok merak ettiğim bir şey var. islami usulleri falan bir kenara bırakalım.
şimdi biz bir veya birkaç ineği veya koyunu alıp hava almayan bir odaya kapatsak, hayvanlar orada nefes alamayıp havasızlıktan çırpına çırpına ölseler, sonra da hemen alıp pişirip yesek, daha doğrusu böyle bir et elde etme tekniği olsa ne düşünürsünüz bu konuda? fikirlerinizi bekliyorum.
şimdi biz bir veya birkaç ineği veya koyunu alıp hava almayan bir odaya kapatsak, hayvanlar orada nefes alamayıp havasızlıktan çırpına çırpına ölseler, sonra da hemen alıp pişirip yesek, daha doğrusu böyle bir et elde etme tekniği olsa ne düşünürsünüz bu konuda? fikirlerinizi bekliyorum.
0
hayvana uzun süreli acı çektireceğine kısa süreli acı çektir, çal boynuna bıçağı.
0
Smyrna +1
Ne düşünürüm, kötü düşünürüm her vicdan sahibinin düşüneceği gibi. Ayrıca bol bol da kötü laflar hazırlarım.
Ne düşünürüm, kötü düşünürüm her vicdan sahibinin düşüneceği gibi. Ayrıca bol bol da kötü laflar hazırlarım.
0
o zaman buna şöyle cevap vereyim, tam olarak olayı bilmemekle beraber. havasız bıraktığında hayvan bir ton hareket edecek koşacak edecek çırpınacak. bu sırada laktik asit falan salgılayacak olabilir tamamen atıyorum. normal kesim halinde de adrenalin vs gibi kimyasallar vardır herhalde hayvanın vücudundan salgılanan ama bence bu durumda etin lezzeti eskisi gibi olmaz gibime geldi.
edit: bilimsel bir dayanak bulacağım diye çok kastım ama aslında götünden sallamanın bir örneğini sergiledim
edit: bilimsel bir dayanak bulacağım diye çok kastım ama aslında götünden sallamanın bir örneğini sergiledim
0
Onun yerine controlled athmosphere killing diye bir yöntem var. Ortamı %100 Azot dolduruyorsun. Hayvan farkına varmadan azot soluyor, 0 oksijen tabi ortamda. Bir süre sonra da pat diye düşüp ölüyor ne olduğunu bile anlamıyor, sıfır acı. Bir ara idam yöntemi olarak da düşünülmüştü bu yöntem.
0
dini açıdan et mundar olmuştur. yenmez...
bıçağı çalmak daha mantıklı.
bıçağı çalmak daha mantıklı.
0
texas'ta bogarak olduruyorlar diye biliyorum hayvanlari.. diger musluman olmayan bolgelerde de oyle olabilir
turkiye'deki gibi kesince hayvanin kani gidiyor sulu sulu olmuyor sonra eti
ama tabi odaya kapatmiyorlardir o cok sadistce cidden.. o ne yavas yavas iskence ede ede.
turkiye'deki gibi kesince hayvanin kani gidiyor sulu sulu olmuyor sonra eti
ama tabi odaya kapatmiyorlardir o cok sadistce cidden.. o ne yavas yavas iskence ede ede.
0
peki. yeteri kadar fikir edindik. şimdi asıl meseleye gelelim.
olaya maliyet, etin lezzeti, din vs. dışında yaklaşıp sadistlik, sapıklık, canilik, vicdansızlık, korkunç olarak değerlendiren arkadaşlar lüp lüp yedikleri balıkların aynen bu şekilde öldüğünün farkında mı acaba? kendileri balık sevmemek, vegan olmak vs. dışında sırf bu nedenle (balıklar eziyet çeke çeke ölüyor diye) balık yemiyorlar mıdır? ineğe, koyuna gelince korkunç da balık olunca şahane mi? balığı tek tek kesip öldürme şansı yok diye havasızlıktan çırpına çırpına öldürmeye hakkımız mı oluyor? balık, inek kadar bir hayvan değil mi, ne farkı var? aynen bu şekilde öldürülen bir ineği görse yeri yerinden oynatan hayvan hakkı savunucuları bir tekne dolusu balığın nefes alma çabası içinde ağızlarını umutsuzca açıp kapamalarına, çırpınmalarına nasıl duyarsız kalıyor?
asıl merakım budur. şimdi sadist, korkunç, sapıkça falan diyen arkadaşlardan buna açıklama bekliyorum.
bence de canice ve sapıkça bir yöntem. lakin balığın da bu şekilde öldüğünün farkında olduğum halde o canice gelmiyor. ve bu ikiyüzlülüğümü kendime açıklayamıyorum. açıklayabilecek olan var mı merak ediyorum.
olaya maliyet, etin lezzeti, din vs. dışında yaklaşıp sadistlik, sapıklık, canilik, vicdansızlık, korkunç olarak değerlendiren arkadaşlar lüp lüp yedikleri balıkların aynen bu şekilde öldüğünün farkında mı acaba? kendileri balık sevmemek, vegan olmak vs. dışında sırf bu nedenle (balıklar eziyet çeke çeke ölüyor diye) balık yemiyorlar mıdır? ineğe, koyuna gelince korkunç da balık olunca şahane mi? balığı tek tek kesip öldürme şansı yok diye havasızlıktan çırpına çırpına öldürmeye hakkımız mı oluyor? balık, inek kadar bir hayvan değil mi, ne farkı var? aynen bu şekilde öldürülen bir ineği görse yeri yerinden oynatan hayvan hakkı savunucuları bir tekne dolusu balığın nefes alma çabası içinde ağızlarını umutsuzca açıp kapamalarına, çırpınmalarına nasıl duyarsız kalıyor?
asıl merakım budur. şimdi sadist, korkunç, sapıkça falan diyen arkadaşlardan buna açıklama bekliyorum.
bence de canice ve sapıkça bir yöntem. lakin balığın da bu şekilde öldüğünün farkında olduğum halde o canice gelmiyor. ve bu ikiyüzlülüğümü kendime açıklayamıyorum. açıklayabilecek olan var mı merak ediyorum.
0
vay arkadaş demek hakkaten daha ucuz olduğu için bu yöntem tercih ediliyormuş
0
cahil cahil konuşmayın alın izleyin yok atalarımız böyleymiş yok doğanın kanunu bu. anarchistpanda.blogspot.com
çift lavaş adana olsa da yesek.
çift lavaş adana olsa da yesek.
0
balık bağırmıyor, inek bağırıyor. en büyük sebebi bu sanırım. insanların o kadar önemsememesi ve rahatsız olmamasının sebebi... tabi işin içinde maliyet vs. derken birçok etki eden şey var ancak bu bir gerçek, balığın bağırdığını duyabilsek bu durumda olmazdı sistem.
0
bu pazar ilk defa oltayla balıklar tuttum biraz.
ve yemin ediyorum kancayı çıkarırken tırnağıma batmış bir dikenin kanırtmasındaki irkilme hissi vardı orda.
aklıma şu geldi yediğimiz balıklar oltayla tutulunca kancadan
ağla tutulunca havasızlıktan
bombayla şoktan ölüyor olmalılar.
piliçleri kesiyorlar kuzuları gırtlaklıyorlar danaları çömeltiyorlar bıçaklarını kanırtıyorlar.
rokayı kökünden sökünce bitkinin imanı dini toprağıyla geliyor.
neyle düşünmeli bilemedim bunun adı ekoloji diyorlar komodinin üzerinde küçük prens kitapları koyup sivirisinekleri bununla pat diye yetmişbeşe bölerek dağıtıyor olabiliriz.
yeme içme tekniğinde bir çıta vardır belki de
adını tam bilmiyorum.
şu gayet açık böyle düşünerek yaşanmıyor yaşam standartlarındaki vicdan meselesi için kedileri sevdiğimizin yüzde biri tabiatı seven insanlarla dolsaydı şu medeniyet ne kürkler ne pandalar ne de nesli azalan yüzlerce dünya yaradılmışı yokolup gitmezdi.
şunu anladım ayarıyla sevmediğimiz gibi
ayarıyla nefret de edemiyoruz.
ve yemin ediyorum kancayı çıkarırken tırnağıma batmış bir dikenin kanırtmasındaki irkilme hissi vardı orda.
aklıma şu geldi yediğimiz balıklar oltayla tutulunca kancadan
ağla tutulunca havasızlıktan
bombayla şoktan ölüyor olmalılar.
piliçleri kesiyorlar kuzuları gırtlaklıyorlar danaları çömeltiyorlar bıçaklarını kanırtıyorlar.
rokayı kökünden sökünce bitkinin imanı dini toprağıyla geliyor.
neyle düşünmeli bilemedim bunun adı ekoloji diyorlar komodinin üzerinde küçük prens kitapları koyup sivirisinekleri bununla pat diye yetmişbeşe bölerek dağıtıyor olabiliriz.
yeme içme tekniğinde bir çıta vardır belki de
adını tam bilmiyorum.
şu gayet açık böyle düşünerek yaşanmıyor yaşam standartlarındaki vicdan meselesi için kedileri sevdiğimizin yüzde biri tabiatı seven insanlarla dolsaydı şu medeniyet ne kürkler ne pandalar ne de nesli azalan yüzlerce dünya yaradılmışı yokolup gitmezdi.
şunu anladım ayarıyla sevmediğimiz gibi
ayarıyla nefret de edemiyoruz.
0
islami açıdan kan akması bıçak değmesi lazım. öyle ölürlerse hem hayvana işkence ettiğin için günah, hem de eti mundar etmiş olursun.
tavukçuların fln kesim fabrikaları var mesela, salak mı bunlar, illaki başka yolları vardır öldürmek için, niye uğraşıyorlar hayvanlarla keselim diye?
tavukçuların fln kesim fabrikaları var mesela, salak mı bunlar, illaki başka yolları vardır öldürmek için, niye uğraşıyorlar hayvanlarla keselim diye?
0
arnatuile
Selamlar. Başlık tırt oldu farkındayım. Uranyum zenginleştirmek gibi lan :)Neyse, şimdi Bimden aldığım hamburger köftesi ve hamburger ekmekleriyle bi kaç amerikalı misafirime hamburger yapacağım. Elektrikli ızgaram da var. Köfteler çok ince olduğu için iki tanesini birleştipr tek bir köfte haline ge
Selamlar. Başlık tırt oldu farkındayım. Uranyum zenginleştirmek gibi lan :)
Neyse, şimdi Bimden aldığım hamburger köftesi ve hamburger ekmekleriyle bi kaç amerikalı misafirime hamburger yapacağım. Elektrikli ızgaram da var. Köfteler çok ince olduğu için iki tanesini birleştipr tek bir köfte haline getirip, burgere de ikişer tane koyacağım. Sorum şu; bu burgerleri nasıl daha fazla zenginleştireibilir. Bana fikir verebilirmsiniz, ne koyabilirim.
İlk aklıma gelenler soğan karamelize etmek ve mantar koymak. Onun dışında ne yapıblaiblir.
Teşekkür ettim.
Neyse, şimdi Bimden aldığım hamburger köftesi ve hamburger ekmekleriyle bi kaç amerikalı misafirime hamburger yapacağım. Elektrikli ızgaram da var. Köfteler çok ince olduğu için iki tanesini birleştipr tek bir köfte haline getirip, burgere de ikişer tane koyacağım. Sorum şu; bu burgerleri nasıl daha fazla zenginleştireibilir. Bana fikir verebilirmsiniz, ne koyabilirim.
İlk aklıma gelenler soğan karamelize etmek ve mantar koymak. Onun dışında ne yapıblaiblir.
Teşekkür ettim.
0
2 burgeri birleştirirken arasına peynir koy
şöyle ki yağlı kağıda 2 burgeri ayrı ayrı kkoy, birinin üstüne eğey kalınca ama eni falan küçük olacak şekilde peynir koy, üstüne öbür burgeri koy ve yağlı kağıtın üstünden hamur kapatır gibi kapat
şöyle ki yağlı kağıda 2 burgeri ayrı ayrı kkoy, birinin üstüne eğey kalınca ama eni falan küçük olacak şekilde peynir koy, üstüne öbür burgeri koy ve yağlı kağıtın üstünden hamur kapatır gibi kapat
0
bi kere baştan kaybediyosun hocam. adamlar orda 200 gr etli hamburger yemeğe alışmış,burda ki pınar köfte onlara naylon gibi gelicek. direk kasaptan 1 kilo kıyma al ve baharatla yoğur o kıymayı. sonra genişçe kaç kişiyse onlara göre köfteler çıkar. bunları iyice kızart(medium rare iyidir) ve ekmeğe koy. içine karamelize soğan ve mantar,barbekü sos,cheddar,domates ve isveç turşusu benim favorimdir. yapabilirsin bu tarifi
ve tabiki yanında pepsi.
ve tabiki yanında pepsi.
0
sana güzel bir tarif vereyim siktir et bimin kogtesini. kasaptan bonfile al kiyma cektir. kymayi sadece tuz karabiber ve kimyon la yogur. sogan al julyen dogra cok az yagla kavur. marketten cedar peyniri al migrosta var patates te kizart. sogan peynir ve domatesi hamburgere koy
0
@gibson ve @steward, aslında çok haklısınız hocam da, malesef bunun için vaktim olmayacak. Olay ofiste gerçekleşecek zaten. Mutfağı var ofisin, benim evden bile daha iyi ve geniş. Amma velakin adamlarla çalışırken birden köfte yoğurma olayına giremem. Karamelize soğan olayını da eşime yaptırtcam işe gelirken yanımda getircem.
teşekkürler arkadaşlar, güzel fikirler geldi.
teşekkürler arkadaşlar, güzel fikirler geldi.
0
abi amerikalilara hamburger yapmak.. bilmiyorum disardan soyleseniz daha iyi soz falan mi vermistiniz
0
usta karamelize soğanı evde yaptırabiliyosan köfteyide yaptır dondur ofise gelene kadar buzlu b, kapta tut donmuş olarak.
hazır hamburger köftesi ile istersen altın tozu katarak hamburger yap,iğrenç ötesi bişey olur. inan kolay bişey köfte hazırlamak
hazır hamburger köftesi ile istersen altın tozu katarak hamburger yap,iğrenç ötesi bişey olur. inan kolay bişey köfte hazırlamak
0
Geceler
Ben bugün yanına gidiyorum, hediyeyi bugün alıcam ama ne alacağıma dair fikrim yok. Siz ne aldınız?
Ben bugün yanına gidiyorum, hediyeyi bugün alıcam ama ne alacağıma dair fikrim yok. Siz ne aldınız?
0
ben bişey almadım.bi türlü karar veremiyorum.anneler günü geçti ben hala karar veremedim :)
0
beyaz altından kolye aldım. ucundaki şey de hem kırmızı altın hem de beyaz altındı. bir kaç tane zirkon taşı var.
linktekine benzer ama tam böyle değil. kadıköydeki kuyumculardan aldım, seçmesi zor da olmadı çok çeşit var çünkü:
images.gittigidiyor.com
fiyatı da söyliyim: 180 tl.
linktekine benzer ama tam böyle değil. kadıköydeki kuyumculardan aldım, seçmesi zor da olmadı çok çeşit var çünkü:
images.gittigidiyor.com
fiyatı da söyliyim: 180 tl.
0
0
EkimBebesi
Son zamanlarda iş arkadaşlarım tarafından sık sık "sen çok mutsuz görünüyorsun" cümlesini duymaya başladım. Aslında ben mutsuz değilim, son 2-3 haftadır herşey yolunda gidiyor, sağlık yönünden de herhangi bir sıkıntım yok çok şükür, istediğim şeyler bunca zaman sonra (25 küsür yıl geçtikten sonra) r
Son zamanlarda iş arkadaşlarım tarafından sık sık "sen çok mutsuz görünüyorsun" cümlesini duymaya başladım. Aslında ben mutsuz değilim, son 2-3 haftadır herşey yolunda gidiyor, sağlık yönünden de herhangi bir sıkıntım yok çok şükür, istediğim şeyler bunca zaman sonra (25 küsür yıl geçtikten sonra) rayına oturmaya başladı.
Kafa dengi olan arkadaşlarımla yeri geldiğinde ciddiyetle çalışıyoruz ama yeri geldiğinde de gırgır şamatayı eksik etmiyoruz hayatımızdan. Bunlara rağmen halen "sen mutsuzsun" diyorlar. Ne yapayım da bu düşüncelerini kafalarından sileyim?
Not: Gelecek her cevabı değerlendirip, er ya da geç tik ile kavuşturacağım o cevapları..
Kafa dengi olan arkadaşlarımla yeri geldiğinde ciddiyetle çalışıyoruz ama yeri geldiğinde de gırgır şamatayı eksik etmiyoruz hayatımızdan. Bunlara rağmen halen "sen mutsuzsun" diyorlar. Ne yapayım da bu düşüncelerini kafalarından sileyim?
Not: Gelecek her cevabı değerlendirip, er ya da geç tik ile kavuşturacağım o cevapları..
0
bazı insanlar moral bozmayı seviyolar heralde.niye böyleler anlamıyorum.mutluyken mutsuz ediyolar insanı.
0
yeterince vitamin almıyorsanız yüzünüz cansız, soluk görünüyordur. gözaltı morlukları da aynı şekilde bir izlenime neden olabilir, beslenmenize dikkat edin, bir de gülümsemeye alıştırın kendinizi.
0
Kafalarından neden siliyorsun ki? Sen öylesin ve zaten mutlusun. İnsanlar farkında olmadan birbirlerinin psikolojileri ile oynamaya bayılıyorlar...
Not : Ya bu tikler ne işe yarıyor?
Not : Ya bu tikler ne işe yarıyor?
0
enerjisi olmayan, heyecan içinde olmayan, meraklı gözlerle bakmayan, etraftaki monoton işlerden etkilenmeyen, yanındaki insanları eğlendirme amacı taşımayan, kendi halinde, acaba mutsuz mu görünüyorum lan diye endişe içinde olmayan, her espriye gülmeyen, haftasonları tüm yorgunluğu ve sıkıntısını sanki geride bırakacakmış gibi delice eğlenmeye çalışmayan, histerik modda olmayan, kapı gıcırtısını bile fırsattan bilen biri olmayan herkese aynı etiketi vuruyorlar. "sen niye mutsuzsun, derdin ne, paylaşsana".
gidin lan işinize. benden önce sen kendini sorgula.
gidin lan işinize. benden önce sen kendini sorgula.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bizim apartmanın içinde ve çevresinde takılan bi tane kedi var. Çok cana yakın, acaip sevimli bir şey ama evdekiler istemediği için eve alamıyorum. Ben de binada besliyorum kendisini. Şimdi yine acıkmış, kapıda miyavlıyor. Normalde ben buna salam, ton balığı, süt falan veriyordum ama üçünde
Selamlar.
Bizim apartmanın içinde ve çevresinde takılan bi tane kedi var. Çok cana yakın, acaip sevimli bir şey ama evdekiler istemediği için eve alamıyorum. Ben de binada besliyorum kendisini. Şimdi yine acıkmış, kapıda miyavlıyor. Normalde ben buna salam, ton balığı, süt falan veriyordum ama üçünden de kalmamış evde. Ne yer kedi bunlardan başka? Ekmek, kuruyemiş, birkaç sebze meyve, peynir, yoğurt falan var. Bunları yemez dimi?
Bizim apartmanın içinde ve çevresinde takılan bi tane kedi var. Çok cana yakın, acaip sevimli bir şey ama evdekiler istemediği için eve alamıyorum. Ben de binada besliyorum kendisini. Şimdi yine acıkmış, kapıda miyavlıyor. Normalde ben buna salam, ton balığı, süt falan veriyordum ama üçünden de kalmamış evde. Ne yer kedi bunlardan başka? Ekmek, kuruyemiş, birkaç sebze meyve, peynir, yoğurt falan var. Bunları yemez dimi?
0
süte ekmek doğra.
edit: sonuna gelene kadar başını unuttum. yoğurda doğrayıver.
edit: sonuna gelene kadar başını unuttum. yoğurda doğrayıver.
0
yoğurt verebilirsin, ama soğuk olmasın. istersen ekmeği yumuşatıp da verebilirsin yanında.
0
süt yok diyorum sen süte ekmek doğra diyorsun.
0
yarın migrosta mamalar %40 indirimde. yakında varsa bi uğrayın da ziyafet çeksin yavrucaklar :)
0
Üstad, salam süt ton balığı ile beslenen kedi çok aç kalmadıkça o ayarda yiyeceklerden başka birşey yemez. Çok aç kalırsa ancak başka şeyler yiyebilir. Normalde ben olsam bahsettiğin şeylerden vereceğime evde ne pişerse ondan verirdim.
Yemeklerden arta kalanlar vs. olabilir.
Yemeklerden arta kalanlar vs. olabilir.
0
sütten ziyade yoğurt yer kediler zaten. ekmek ile yoğurdu karıştır. kuruyemiş de ezip koy karıştır hatta biraz. ver bakalım yiyecek mi.
0
Yoğurdu azıcık sulandırıp minik minik ekmek doğrayıp verebilirsin evet. Ama çok soğuk yoğurt verme, direk dolaptan çıkarıp verme yani, azıcık ılık olsun.
Bir de yumurta varsa, hafif haşlayıp soğumasını bekleyip onu da verebilirsin, yine bölerek tabi.
Peynir beyaz peynirse verme.
Bir de yumurta varsa, hafif haşlayıp soğumasını bekleyip onu da verebilirsin, yine bölerek tabi.
Peynir beyaz peynirse verme.
0
yenir, haşlanmış yumurta, yoğurt içine doğranmış ekmek yerler. çöpten beslenen hayvan çok seçici değildir zaten.
0
Peynire bayılıyolar. Biz emziren anneyi peynirle beslemiştik bi şey yokken, yavruları da gidip gelip yalıyodu peynirleri. Böyle durumlar için kuru mama bulundurmalısın evde, bi şey yokken verirsin bi tek.
0
yoğurda ekmek doğra.bide yumurta varsa onu da verebilirsin.benim kedim yiyodu.çiğ veriyodum ben.pişmiş de olur.
0
makarna, yumurta, peynir, her tür et. ama küçük parçalara ayırmadığın sürece suratına bakmazlar isterse de en leziz et olsun. bi de salça soslu makarnayı falan kokusundan dolayı yemeyecekler diye endişe ediyosan üzerine bi yumurta kır ve karıştır. bayılırlar çiğ yumurtaya.
0
Saydıklarının dışında kilosu 4 ile 5 tl arasında değişen açık mamalara alıştır. rahat oluyor beslemesi.
0
haşlanmış yumurtanın sarısını yer. beyazını da yer belki, kediye göre değişir.
süt verme. süt ishal yapar. inek sütü fazla şekerlidir ve kediler o laktozu sindiremez.
benim kedilerim salçasız/soğansız/baharatsız veya az salçalı/baharatlı/soğanlı olursa makarna, bulgur, pilav, yeşil fasülye, nohut da yiyolar.
marketten tavuk ciğeri al mesela, imkanın varsa azcık haşla, suyunu dökmeden öylece dolaba koy. günlerce yeter o. suyunu da severek içerler.
cidden bi faydan dokunsun istiosan mama da alabilirsin. ciddi anlamda ilgileniceksen mesaj at, sana mama için link atiim.
süt verme. süt ishal yapar. inek sütü fazla şekerlidir ve kediler o laktozu sindiremez.
benim kedilerim salçasız/soğansız/baharatsız veya az salçalı/baharatlı/soğanlı olursa makarna, bulgur, pilav, yeşil fasülye, nohut da yiyolar.
marketten tavuk ciğeri al mesela, imkanın varsa azcık haşla, suyunu dökmeden öylece dolaba koy. günlerce yeter o. suyunu da severek içerler.
cidden bi faydan dokunsun istiosan mama da alabilirsin. ciddi anlamda ilgileniceksen mesaj at, sana mama için link atiim.
0
gorki
2 aydır temizlik yapmadım.Böcekler türemiş evde :( çok üşeniyorum temizlik yapmaya.Nasıl bir temizlik stratejisi izlemeliyim ?
2 aydır temizlik yapmadım.Böcekler türemiş evde :( çok üşeniyorum temizlik yapmaya.Nasıl bir temizlik stratejisi izlemeliyim ?
0
sivilcelerinden kurtulmak isteyen bir arkadaşıma berberinin verdiği tavsiyenin aynısını vermek istiyorum sana; önce bolca kolonya dök, sonra yak. yap bunu
0
Önce toz al. Sonra bulaşıkları yıka. Sonra süpür elektrikli süpürgeyle, sonra da çamaşır suyunu seyreltip onunla sil yerleri. Ama viledayla falan değil, bildiğin bezle eğile eğile sileceksin. Dip köşe suyu sık sık değiştirerek sil.
Böcekler için de ilaçlama yapabilirsin ya da böcek yemlerinden koy oraya buraya.
Böcekler için de ilaçlama yapabilirsin ya da böcek yemlerinden koy oraya buraya.
0
tembel bir bekar olduğunu düşünüyorum yol göstericem basitçe.
silinecek yerler: yerler, kapılar, pencereler, tuvalet banyo, yerler, toz tutan masa sandalye.
önce süpürgeyle bütün tozları, böcekleri :) vs süpür.
sonra ıslak bezle sil
sonra çamaşır suyuyla ıslattığın bezle bi daha sil.
en son da güzel kokulu marc vs ile sil.
silme işleminden önce perde, kilim, nevresim, kirli çamaşır, bulaşık hepsini yıka. çamaşır makinen olduğunu varsayıyorum.
silinecek yerler: yerler, kapılar, pencereler, tuvalet banyo, yerler, toz tutan masa sandalye.
önce süpürgeyle bütün tozları, böcekleri :) vs süpür.
sonra ıslak bezle sil
sonra çamaşır suyuyla ıslattığın bezle bi daha sil.
en son da güzel kokulu marc vs ile sil.
silme işleminden önce perde, kilim, nevresim, kirli çamaşır, bulaşık hepsini yıka. çamaşır makinen olduğunu varsayıyorum.
0
Bernardo Calvino Estepan
Küçük yaşımda kahvede çalışmıştım 2-3 sene. o zamanlar öğrenmiştim çay demleme işini, harbi çok güzel çay yaptığımı söylerler, bi çay ne kadar güzel olabilir ki? güzel olsa olsa altıüstü çay işte..ama neredeyse demliği kafasına dikmeye niyetlenen arkadaşlarımı da gördüm.Lafı fazla uzatmadan konuya g
Küçük yaşımda kahvede çalışmıştım 2-3 sene. o zamanlar öğrenmiştim çay demleme işini, harbi çok güzel çay yaptığımı söylerler, bi çay ne kadar güzel olabilir ki? güzel olsa olsa altıüstü çay işte..
ama neredeyse demliği kafasına dikmeye niyetlenen arkadaşlarımı da gördüm.
Lafı fazla uzatmadan konuya giriyorum, çok yakın olmadığım bi kız vardı, işyerinden arkadaşlarla bize geldiler, kız daha önce benim bu çaydan içmedi:)
neyse bu hayran kaldı, kız gerçekten çay içmeye geliyor, yani heralde.
2 günde bir geliyor, hatta hep ben geliyorum bıktırmışımdır seni bir gün ben de misafir edeyim seni dedi, gerçekten çay mı yoksa aganigi naganigi mi loo?
ama neredeyse demliği kafasına dikmeye niyetlenen arkadaşlarımı da gördüm.
Lafı fazla uzatmadan konuya giriyorum, çok yakın olmadığım bi kız vardı, işyerinden arkadaşlarla bize geldiler, kız daha önce benim bu çaydan içmedi:)
neyse bu hayran kaldı, kız gerçekten çay içmeye geliyor, yani heralde.
2 günde bir geliyor, hatta hep ben geliyorum bıktırmışımdır seni bir gün ben de misafir edeyim seni dedi, gerçekten çay mı yoksa aganigi naganigi mi loo?
0
çay da aganigi naganigi de var :) temiz iş halledersin sen.
ev sahibi sensin iddaada olsan sana 1,25 oran verirdim.
ev sahibi sensin iddaada olsan sana 1,25 oran verirdim.
0
lan cayla eger işi götürürsen çığır açarsın
hem ucuz hem dertsız
alkol gibi derdı yok. bı ton para vermek yok.
yıl 2013 ama sen çay=sex dıyebılırsın looo
hem ucuz hem dertsız
alkol gibi derdı yok. bı ton para vermek yok.
yıl 2013 ama sen çay=sex dıyebılırsın looo
0
kız 2 günde bir evine geliyor, arada hiç cinsel çekim, flörtleşme falan olmuyor mu? kardeş kardeş karşılıklı çay içip sonra gidiyorsa o iş olmaz hacı.
bu arada;
(bkz: çay erdal bakkal'da içilir)
bu arada;
(bkz: çay erdal bakkal'da içilir)
0
burdaki herkesin çayını nasıl yaptığını sormasından anlamışsındır heralde cevabı :)
bazı insanlar çay hastası, su yerine çay falan içiyolar. evlerinde demliğin altı hep yanar, her zaman içecek sıcak ve taze çayları vardır. o insanların hayatında çayın özel bi yeri var yani kısaca. çaya özel anlamlar yükleyenler de var. ''Güneşte demlerim senin çayını yüreğimden süzer öyle veririm...'', ''bana şiir yazdırma bana çay demlet'' vs. bak bunları manitasıyla arasında hep çay muhabbeti yapıp, face'te sürekli çaylı şiirler yazıp, ince belli bardaktaki çayı paylaşan bir arkadaşımdan aşırdım.
demem o ki aganigi naganigi aşamasına daha var. kız hem çayını hem de sohbetini seviyordur. artık hep kapını çalmak onu rahatsız etmeye gerçekten başlamış olabilir. iş ilerlerse olur dediğin ama bence şimdilik sadece hoşlanıyo senden.
bazı insanlar çay hastası, su yerine çay falan içiyolar. evlerinde demliğin altı hep yanar, her zaman içecek sıcak ve taze çayları vardır. o insanların hayatında çayın özel bi yeri var yani kısaca. çaya özel anlamlar yükleyenler de var. ''Güneşte demlerim senin çayını yüreğimden süzer öyle veririm...'', ''bana şiir yazdırma bana çay demlet'' vs. bak bunları manitasıyla arasında hep çay muhabbeti yapıp, face'te sürekli çaylı şiirler yazıp, ince belli bardaktaki çayı paylaşan bir arkadaşımdan aşırdım.
demem o ki aganigi naganigi aşamasına daha var. kız hem çayını hem de sohbetini seviyordur. artık hep kapını çalmak onu rahatsız etmeye gerçekten başlamış olabilir. iş ilerlerse olur dediğin ama bence şimdilik sadece hoşlanıyo senden.
0
Bi' gün sen git, duruma bak. Olumlu işaretler varsa sana tekrar geldiğinde bira, şarap yapmayı bildiğini de söyle. Alttan alta mesajı ver.
Biz zamanında eve atalım diye kasa kasa bira ısmarlıyorduk, adam çayla hatun kaldırıyo'.
Biz zamanında eve atalım diye kasa kasa bira ısmarlıyorduk, adam çayla hatun kaldırıyo'.
0
sifirin altinda
Okuyor musunuz? beni çok kasıyor bu önsözleri okumak. genelde atlıyorum zaten.
Okuyor musunuz? beni çok kasıyor bu önsözleri okumak. genelde atlıyorum zaten.
0
eskiden okumazdım, çoktandır okuyorum. sadece kitabın içeriği değil, ilgili kitap/yazar/edebiyat hakkında bilgi ve fikir sahibi olmayı sağlıyor. okuma amacına göre değişir önsöz okuyup okumamak. bazı durumlarda önsözü okumadan kitabı okumak yetersiz bile kalabiliyor.
0
Kitabın hikayesine dair bir şeyler anlatılıyorsa önsözde okurum, bunun dışında bayrak töreninde müdürün konuşmasını dinlemek gibi ızdırap veriyor, okumuyorum.
0
bende de tam tersi okuma takıntısı var sanki kitabı eksik bırakmışım gibi hissediyorum okumayınca
0
okuduklarımın beşte dördünde hay seni yazanı diye küfrederek bitirmişimdir, ama kalan beşte biri bilgilendirici olur diye okurum.
0
benim de hoşuma gitmiyor. kitabına göre okuyorum. bazı önsöz yazarları sağolsun kitap hakkında spoiler vermekten dahi çekinmiyor. kitap düşündüğümden daha ilginç ise bazen kitabın ortasındayken önsöze geri dönüyorum, bazen de önsöz'ü kitap bittikten sonra sonsöz olarak okuyorum.
0
okurum kesinlikle, bazı kitaplarda önsöz süsü verilmiş prolog yazdıkları da oluyor, okumayınca eksik kalıyor hikaye.
0
islergucler2
yaklaşık bir yıl kadar önce tanıştığım bir hatun var o dönem benden hoşlanıyordu neyse bende başkasından hoşlanıyordum olmaz dedim başkasını seviyorum dedim anlamadı mübarek. ben bu süre zarfında hoşlandığım hatunla birlikte olamadım buda onu biliyor olsa gerek arada sırada seni unutmadım tarzında m
yaklaşık bir yıl kadar önce tanıştığım bir hatun var o dönem benden hoşlanıyordu neyse bende başkasından hoşlanıyordum olmaz dedim başkasını seviyorum dedim anlamadı mübarek. ben bu süre zarfında hoşlandığım hatunla birlikte olamadım buda onu biliyor olsa gerek arada sırada seni unutmadım tarzında mesajlar atıyor telefonuma. cevap da vermiyorum hiç. öyle pek bir samimiyetimiz de olmadı yani neyin sevgisiymiş bu anlamadım gitti. bildiğiniz yapıştı kız yakama düşmüyor.
bugün şöyle enteresan bir mesaj daha atmış:
ben seni hiç unutamayacakmıyım, senden başkasını sevemem ki ben.senden sonrakilerle denedim olmadı. ben aşkın en büyüğünü senle tanıdım. seni gördüğümde kalbim heyecanla çarpıyor. seni tekrar görmek istiyorum. cevap vermesen de haber beliycem felan filan.
ne yapsam ben bunu atsan atılmıyor, satsan satılmıyor vallahi bilemedim.
bugün şöyle enteresan bir mesaj daha atmış:
ben seni hiç unutamayacakmıyım, senden başkasını sevemem ki ben.senden sonrakilerle denedim olmadı. ben aşkın en büyüğünü senle tanıdım. seni gördüğümde kalbim heyecanla çarpıyor. seni tekrar görmek istiyorum. cevap vermesen de haber beliycem felan filan.
ne yapsam ben bunu atsan atılmıyor, satsan satılmıyor vallahi bilemedim.
0
dogru duzgun tanimadigi insana asik olan insanlar sorunludur, bunun adli olaya kadar gideri var. uzak durmak lazim. daha once ilgilenmedigini belirttiysen hic cevap falan yazma, hatta numarasini da engelle boylece yeni mesajlar gelmez. dusun mesela simdi biriyle tanistin gorusmeye basladiniz, bu hatunun varligi iliski kanseri resmen...
0
elde edememenin verdigi hırs. teslim ol vatandasa, kendiliginden sıkılıp gidecektir muhtemelen ortalama bir turk kızıysa eger.
0
üniversite çağlarındaysan gençlik ateşi vurmuştur başına
iyi bir iş sahibiysen kapağı atacak yer arıyordur
liseliysen takıl bişey olmaz.
işin gücün yoksa ve evlenecek yaştaysan buna rağmen kız seni arzuluyorsa çakgeç
iyi bir iş sahibiysen kapağı atacak yer arıyordur
liseliysen takıl bişey olmaz.
işin gücün yoksa ve evlenecek yaştaysan buna rağmen kız seni arzuluyorsa çakgeç
0
Atıp tutmayın burada bir erkek istemezse hiç bir kız bu kadar yüz bulup yapışmaz herkesin gururu var. Bir daha arama beni seni istemiyorum hoşlanmıyorum hatta bu davranışların beni rahatsız ediyor sana saygımda kalmıyor dersin olur biter.
0
bu davranışların beni rahatsız ediyor sana saygım da kalmıyor dersen işe yarar.
eğer bu da işe yaramazsa onu sadece obje olarak gördüğünü belirten abazing davranışlarda bulun, kendi kaçar.
eğer bu da işe yaramazsa onu sadece obje olarak gördüğünü belirten abazing davranışlarda bulun, kendi kaçar.
0
raif_efendi
Uzatmadan fikrimi beyan edeyim. Bu kadar gereksiz, aptalca bir adet ömrü hayatım boyunca görmedim.Tülün içerisinde ya şeker, ya da anlamsız bir şey. Arkasında bir yerlere tutturmalık mıknatıs ve çiftin adı... Gideceği yer en kısa sürede çöp olan bir saçmalığa neden insanlar bu kadar önem atfediyor?B
Uzatmadan fikrimi beyan edeyim.
Bu kadar gereksiz, aptalca bir adet ömrü hayatım boyunca görmedim.
Tülün içerisinde ya şeker, ya da anlamsız bir şey. Arkasında bir yerlere tutturmalık mıknatıs ve çiftin adı... Gideceği yer en kısa sürede çöp olan bir saçmalığa neden insanlar bu kadar önem atfediyor?
Bu adetin akla, mantığa yatan bir tarafı gerçekten var mı?
Teşekkürler.
Bu kadar gereksiz, aptalca bir adet ömrü hayatım boyunca görmedim.
Tülün içerisinde ya şeker, ya da anlamsız bir şey. Arkasında bir yerlere tutturmalık mıknatıs ve çiftin adı... Gideceği yer en kısa sürede çöp olan bir saçmalığa neden insanlar bu kadar önem atfediyor?
Bu adetin akla, mantığa yatan bir tarafı gerçekten var mı?
Teşekkürler.
0
eskiden 5 tane badem şekeri konulurmuş. işte biri sevgi, sağlık, aile vs vs sembolize edermiş. yakında evleneceğimden dolayı annem de merak salmış durumda bu konulara.
sizinde aynı fikirde olduğum için saçma sapan çöp yerine kullanılabilir bi nikah şekerine karar verdim. merak etmeyin buzdolabı süsü değil :D
sizinde aynı fikirde olduğum için saçma sapan çöp yerine kullanılabilir bi nikah şekerine karar verdim. merak etmeyin buzdolabı süsü değil :D
0
size değer veren tanıdıklarınız hatıra olarak saklıyor çünkü. atan atsın, ipime kadar. en yakın arkadaşım kurabiye yaptırmış. evleneli beş sene oldu, belki kurtlanmıştır ama buzdolabında hala duruyor naylonun içinde. benim nikah şekerim yoktu, yaptırmadık. ama oğlumun doğumunda yaptırdığım buzdolabı mıknatısı da onun buzdolabında yapışık duruyor mesela.
0
o nikah şekerini açıp yiyenler var,sakla yani dimi.ama iyi bi hatıra olabilir,mesela anneannemle,dedemin ki hala duruyo :)
0
ben bademlerini yerim, süsü bir süre saklarım sonra çöp.
ama bazı süsler çok kullanışlı oluyor. öyle kanatlı, kelebekli tüllü tüylü şeyler değil de, böyle kutular oluyor mesela, ya da minicik çerçeveler. onlar daha uzun süre saklanıyor/kullanılıyor.
aslında nikah şekeri vermek çok eski bir gelenektir. saçma olan yeni moda abuk sabuk şeker süsleri.
ama bazı süsler çok kullanışlı oluyor. öyle kanatlı, kelebekli tüllü tüylü şeyler değil de, böyle kutular oluyor mesela, ya da minicik çerçeveler. onlar daha uzun süre saklanıyor/kullanılıyor.
aslında nikah şekeri vermek çok eski bir gelenektir. saçma olan yeni moda abuk sabuk şeker süsleri.
0
godfrey
öyle bir fobi ki arkadaşlar, düşündüğüm zaman elim ayağım titriyor. tüylerim diken diken oluyor. ama tek burun deliğinden nefes alıyorum ama ve galiba burnum biraz yamuk. şekil olarak bir bozukluğu yok ama düz inmiyor böyle biraz sağa doğru iniyor. ameliyat olma vakti geldi gibi.bu yaştan sonra fobi
öyle bir fobi ki arkadaşlar, düşündüğüm zaman elim ayağım titriyor. tüylerim diken diken oluyor. ama tek burun deliğinden nefes alıyorum ama ve galiba burnum biraz yamuk. şekil olarak bir bozukluğu yok ama düz inmiyor böyle biraz sağa doğru iniyor. ameliyat olma vakti geldi gibi.
bu yaştan sonra fobi yenmenin imkanı var mı? burun ameliyatında uyanık mı oluyoruz? yaptıran oldu mu? ne hissettiniz?
şu korkan adamı rahatlatırsanız pek sevinirim.
bu yaştan sonra fobi yenmenin imkanı var mı? burun ameliyatında uyanık mı oluyoruz? yaptıran oldu mu? ne hissettiniz?
şu korkan adamı rahatlatırsanız pek sevinirim.
0
abi gerekliyse yaptır daha sonra kötü sonuçlar doğurmaya başlayabilir, o zaman şimdi korktuğundan kötü sıkıntılar çekmen daha iyi olmaz, seninde buna katılacağına eminim. bildiğim kadarıyla uyutup yapıyorlar, hiç bir şey hissetmiyorsun
0
artık ameliyatlar eskisi kadar zor değil.hem olmazsan başka sıkıntılar olur belki.
0
Yatıyorsun sabah kalkiyorsun ya onun ameliyat versiyonu bi sık yok, olduktan sonra kendine kizican niye daha erken olmadin diye
0
değirmenler
evliliği düşünüyor musunuz, bu konudaki görüşleriniz?
evliliği düşünüyor musunuz, bu konudaki görüşleriniz?
0
18 yaşındayım, çocukluğumda falan herhalde kızlardan daha çok evlilik hayali kurmuşumdur. güzel bir iş-eş-2-3 çocuk güzel ortam falan istiyodum hep. büyüyünce belki değişir bilmiyorum ama şu an korkunç geliyor bana. fazla tahammülsüz, ilgisiz, sorumsuz bi insanım. bu yaşta terk edilince zor zaptediyorlar. bi de eşin aldatacak da, "seninle daha fazla yapamam" diycek de, çocuğunu haftada bir görüceksin, "annemle niye takılmıyon baba" diyecek de...
yok, istemiyorum. yapamam, gerek yok o kadar üzüntüye.
yok, istemiyorum. yapamam, gerek yok o kadar üzüntüye.
0
evliyim, evliliği düşünüyorum, düşünceli biriyim, güzel şeyler düşünüyorum evlilik hakkında.
0
25 yaşındayım evlilik için daha vaktim var, hayatımı yaşayacağım biraz diyordum. son 6 aydır bu düşüncelerim tersi yönde değişti. yaştan mıdır nedir evliliği düşünmeye başladım.
0
evliydim. ikinciyi düşünmüyorum. ilkini kendime göre mükemmele yakın biriyle denedim, o olmadıysa ikinciye zorlamanın anlamı yok diye düşünüyorum.
0
evli değlim, evliliği düşünürüm ve bu konuda ikilemliyim bir yandan evlenmemek daha dürüst hani biterse bağlayıcılık var gider, kalıyorsa seviyordur diye düşünüyordum bir yandan e birlikte yaşamak ile farkı yok bir imza sonuçta hani olmasa da sorun değil fakat toplumsal rahatlık(ki özellikle çocuk düşünülüyorsa) yapılır diye düşünüyordum şimdiyse evliliğin aslında adı veya resmiyeti veya her neyinden ise ya alt tarafı bir imza diyenlerin iş ciddiye binice ya ama öyle böyle dediklerini gördüğümden belki sorumluluk göstergesi olarak görmeye başladım. bu sebeple belli bir yılı doldurmuş ilişkilerin evliliğe geçiş yapmaları konusunu sıkıntı etmiyorum ve ilginçtir bir erkek olarak evlilik olayını hayatım bitiyor yea gibi bir şekilde düşünmüyorum sanırım bu evlilik adayı ile ilgili bir durumdur bilemedim.
0
Arkadaslarim arasinda ve ailem tarafindan asla evlenmez denilen biriydim. 2 yildir evliyim, gec kalmisim bile diyorum..
0
evli değilim, düşünmüyorum da. 3 seneden sonra fix sorun yaşanıyor ve boşanıyor insanlar. en azından benim çevremdekiler. o yüzden aman uzak olsun.
0
Evli degilim, evlenmeyi dusundugum bir sevgilim var. Dugun vs mevzulari cok darliyor, bu yuzden net plan yapamiyorum. Salt nikah olsa bugün bile evlenebilirim.
0
evliydim ikinci yemiyor. beraber yasiyorum boyle
mutluyum, cocuk istedigimde tekrar evlenirim.
mutluyum, cocuk istedigimde tekrar evlenirim.
0
kasımda evleniyorum :)
ben hep düşünüyodum istiyodum falan da arkadaşlarım istediğimi bilmiyolarmış. öğrenince hepsi sırayla şok oldular
benim için olabilecek en iyi kişi eşim. başka türlüsünü zaten düşünemiyorum
ben hep düşünüyodum istiyodum falan da arkadaşlarım istediğimi bilmiyolarmış. öğrenince hepsi sırayla şok oldular
benim için olabilecek en iyi kişi eşim. başka türlüsünü zaten düşünemiyorum
0
25 yaşındayım, evli değilim, evliliği düşünüyorum da.. o beni düşünmüyor sanırım :)
0
13 yıldır evliyim. ola ki boşandım tekrar evlenirdim. bu hayata alıştım nimetlerinden faydalanıyorum, zorluklarına katlanıyorum. ama 13 önceye dönsem hiç evlenmezdim galiba.
0
evliyim. mutluyum. dünya güzeli bir kızım var. bir yaşına bastı, çeşitli tatlılıklar yapıyor. bence dünyaya geliş sebebimiz bebek yapmak.
(edit: bu ikinci evliliğim. yani kötü bir evlilik nasıl olur onu da yaşadım, biliyorum. evlenince insan koca bir aileyle de evlenmiş oluyor. kültür önemli (mümkünse benzer kültürlerle evlenmeli) ve hoşgörü çok önemli)
(edit: bu ikinci evliliğim. yani kötü bir evlilik nasıl olur onu da yaşadım, biliyorum. evlenince insan koca bir aileyle de evlenmiş oluyor. kültür önemli (mümkünse benzer kültürlerle evlenmeli) ve hoşgörü çok önemli)
0
Evliyim, mutlu sayılabilecek bir evliliğim var, evlilikte insan kendini ve eşini daha iyi tanıyor. Buna rağmen evlenmek isteyenlere tavsiyem, evlenmeyin çünkü evlilik basit bir mesele değil hatta çoğu zaman iki kişi arasında geçmiyor, çok ağır bir yük olabiliyor.
0
Evli degilim ama beraber yasiyoruz 1 seneyi askin suredir. Evliligi dusunmuyorum acikcasi istemiyorum da. Ancak cocuk olmasi durumunda evlilik mantikli geliyor bana, cocuk da istemedigimizi dusunursek evlenecege benzemiyoruz.
0
condom kurşunu
kaç dakikada haşlanır? yeni koydum.
kaç dakikada haşlanır? yeni koydum.
0
daha hemen olmaz.1 saat falan sürer.ara sıra çatalla kontrol et,yumuşamışsa olmuş demektir.
0
cok buyukse patatesler ikiye bol daha hizli haslanir. ortaboylari da ikiye bolebilirsin
yarim saatte olur bu is
yarim saatte olur bu is
0
anamuhalefet
Yeni dogan bebegimiz icin bir cocuk bakicisi ariyoruz, ancak bir turlu kriterlerimize uyan bir bakici bulamiyoruz. En son cok iyi, hamarat, caliskan birini bulduk, ama onun da okuma-yazmasinin olmadigini ogrendik.Annemiz 5-6 ay evde, yani kadin simdilik tek kalmayacak. Ama sonrasinda anne ise baslay
Yeni dogan bebegimiz icin bir cocuk bakicisi ariyoruz, ancak bir turlu kriterlerimize uyan bir bakici bulamiyoruz. En son cok iyi, hamarat, caliskan birini bulduk, ama onun da okuma-yazmasinin olmadigini ogrendik.
Annemiz 5-6 ay evde, yani kadin simdilik tek kalmayacak. Ama sonrasinda anne ise baslayinca kadin bebekle yalniz kalacak.
Ne dersiniz, okuma-yazma bilmemesi problem olur mu, olmaz mi?
Kadin kor cahil de degil aslinda; su an bir isyerinin asciligini yapiypr. Yani, eve kapatilmis, dunyadan bihaber bir insan degil. Ama okuyamiyor iste. Cok kararsiz kaldik o yuzden. Yorumlarinizi bekliyoruz.
Annemiz 5-6 ay evde, yani kadin simdilik tek kalmayacak. Ama sonrasinda anne ise baslayinca kadin bebekle yalniz kalacak.
Ne dersiniz, okuma-yazma bilmemesi problem olur mu, olmaz mi?
Kadin kor cahil de degil aslinda; su an bir isyerinin asciligini yapiypr. Yani, eve kapatilmis, dunyadan bihaber bir insan degil. Ama okuyamiyor iste. Cok kararsiz kaldik o yuzden. Yorumlarinizi bekliyoruz.
0
çok bi problem olmaz. fakat acil ulaşmak istediğinizde belki sıkıntı yaşarsınız. ya da o size ulaşmak istediğinde. ama işini iyi yapan biriyse zaten buna gerek kalmayabilir. bence daha iyisi yoksa bi şans verebilirsiniz.
0
yengelerim okuma yazma bilmiyor hiçbirşeyden eksik kaldıklarını görmedim.
telefonu kullanmayı biliyorsa bir de şehir okuryazarlığı varsa; yani örneğin kargo gelince alabilecek, damacana sucuyu, doğalgaz sayacı okuyusunu vs bilecek bir kadınsa sorun olmaz.
telefonu kullanmayı biliyorsa bir de şehir okuryazarlığı varsa; yani örneğin kargo gelince alabilecek, damacana sucuyu, doğalgaz sayacı okuyusunu vs bilecek bir kadınsa sorun olmaz.
0
Bence iyi niyetli olduğuna inandıysanız gerisi çok dert değil, sonuçta bebeğe ilgi ve sevgi göstermesi önemli olan. Masalını akşam siz okuyuverirsiniz. Sonuçta çoğumuza bakan anane babanelerimizin de çoğunun okuma yazması yoktu.
Ha, 2 yıl sonra değişir tabii durum.
Ha, 2 yıl sonra değişir tabii durum.
0
@erasmusda beni hep ispanyola benzettiler;
etrafında çocuk gelişimi filan okuyanlar ve küçük kardeş büyütenler hariç (ki bunun da üniversiteli olmakla alakası yok)
bebekte alt değiştirmiş, gaz çıkartmış, mama pişirmiş, gözde arpacığı, ağızda aftı, popodo pişiği bilen kaç öğrenci var?
hem de 2-3 tane bulacaz bunlardan ha! vay anasını
hayır varsa bilelim bize de lazım olur.
etrafında çocuk gelişimi filan okuyanlar ve küçük kardeş büyütenler hariç (ki bunun da üniversiteli olmakla alakası yok)
bebekte alt değiştirmiş, gaz çıkartmış, mama pişirmiş, gözde arpacığı, ağızda aftı, popodo pişiği bilen kaç öğrenci var?
hem de 2-3 tane bulacaz bunlardan ha! vay anasını
hayır varsa bilelim bize de lazım olur.
0
aslında madem anne de 5-6 ay evde, o kadıncağıza yetecek kadar okuma-yazma öğretse ya? hem ilerisi için aklınız da kalmaz.
0
pek çok cahil çiftçi okumuş ziraat mühendisinden daha bilgili ve tecrübelidir
0
Tüm arkadaşlara yorumları için teşekkür ediyorum. Eşimle paylaşacağım hepsini.
@feykalade: Evet, hem de sandığımızdan da çokmuş. Ablam bir kadın doğum hastanesinde çalışıyor. Tırnak içinde, "kenar mahalle"de bulunan bir hastane. Hastaların -abartmadığını iddia ediyor- dörtte birine parmak bastırdıklarını söylüyor.
Benim sözünü ettiğim kadın da büyük ihtimalle nüfus sayımında okur-yazar sayılmıştır, çünkü dediğine göre kursuna gitmiş. Ama öğrenememiş. Biz de sanıyoruz ki, nüfusun %98'i okuma-yazma biliyor. Birkaç haftalık kursa giden herkese okur-yazar belgesi verdiğimiz için oluyor bunlar.
Aslına bakarsanız, biz "iyisini bulmuşken bu konuya takılıp elimizden kaçırmayalım" noktasına çoktan gelmiştik ama çevremizden birkaç kişi -aile büyükleri de var aralarında- "Aman, siz ne yapıyorsunuz, okuma bilmeyen insana çocuk teslim edilir mi? Böyle bir risk alınır mı?" diye öyle tepkiler verdiler ki, üzerimizde baskı oluştu. Her 3-4 saatte bir fikir değiştiriyoruz o yüzden. Kadın da bizden haber bekliyor. Bakalım ne olacak.
Deneme-yanılma yoluna girip "Bir süre çalıştıralım, olmazsa 1 ay sonra işten çıkarırız" da diyemiyoruz, çünkü kadın sigortalı işini bırakıp (iş temposu çok çok ağırmış) bizim yanımızda başlayacak. Serde insanlık var, işini bıraktırdığımız insanı 1 ay sonra ortada bırakmak da olmaz. Karın ağrımız o yüzden...
@feykalade: Evet, hem de sandığımızdan da çokmuş. Ablam bir kadın doğum hastanesinde çalışıyor. Tırnak içinde, "kenar mahalle"de bulunan bir hastane. Hastaların -abartmadığını iddia ediyor- dörtte birine parmak bastırdıklarını söylüyor.
Benim sözünü ettiğim kadın da büyük ihtimalle nüfus sayımında okur-yazar sayılmıştır, çünkü dediğine göre kursuna gitmiş. Ama öğrenememiş. Biz de sanıyoruz ki, nüfusun %98'i okuma-yazma biliyor. Birkaç haftalık kursa giden herkese okur-yazar belgesi verdiğimiz için oluyor bunlar.
Aslına bakarsanız, biz "iyisini bulmuşken bu konuya takılıp elimizden kaçırmayalım" noktasına çoktan gelmiştik ama çevremizden birkaç kişi -aile büyükleri de var aralarında- "Aman, siz ne yapıyorsunuz, okuma bilmeyen insana çocuk teslim edilir mi? Böyle bir risk alınır mı?" diye öyle tepkiler verdiler ki, üzerimizde baskı oluştu. Her 3-4 saatte bir fikir değiştiriyoruz o yüzden. Kadın da bizden haber bekliyor. Bakalım ne olacak.
Deneme-yanılma yoluna girip "Bir süre çalıştıralım, olmazsa 1 ay sonra işten çıkarırız" da diyemiyoruz, çünkü kadın sigortalı işini bırakıp (iş temposu çok çok ağırmış) bizim yanımızda başlayacak. Serde insanlık var, işini bıraktırdığımız insanı 1 ay sonra ortada bırakmak da olmaz. Karın ağrımız o yüzden...
0
osuruklu
şimdi ameliyata girdi mesela bir doktor. hasarlı olmayan dokuya yanlışlıkla hasar verdi ama hatasını ameliyat sırasında düzeltti. bunu hastaya ameliyat sonrası söylemek zorunda mı bu arkadaşımız?yoksa sebep olduğu hasarın sonuçları zaten hastanın ameliyat öncesi sikayetlerinin arasında olduğu için "
şimdi ameliyata girdi mesela bir doktor.
hasarlı olmayan dokuya yanlışlıkla hasar verdi ama hatasını ameliyat sırasında düzeltti. bunu hastaya ameliyat sonrası söylemek zorunda mı bu arkadaşımız?
yoksa sebep olduğu hasarın sonuçları zaten hastanın ameliyat öncesi sikayetlerinin arasında olduğu için "buradaki hissizlik 6 ila 24 ay içinde düzelecektir" deyip hatasından hiç bahsetmemeyi tercih eder mi?
hasarlı olmayan dokuya yanlışlıkla hasar verdi ama hatasını ameliyat sırasında düzeltti. bunu hastaya ameliyat sonrası söylemek zorunda mı bu arkadaşımız?
yoksa sebep olduğu hasarın sonuçları zaten hastanın ameliyat öncesi sikayetlerinin arasında olduğu için "buradaki hissizlik 6 ila 24 ay içinde düzelecektir" deyip hatasından hiç bahsetmemeyi tercih eder mi?
0
doktorlarin durust olmasina gerek yok, onlar insanustu varliklar olduklarindan insani yonleri sorgulanmamali, normal insanlarla karsilastirilmamalilar.
0
o hatayı söylemez.yasal tarafını bilemem ama zarar vermemişse söylemez.gereksiz bi dürüstlük olur.bence
0
Doktor , hasta hangi kimlikle bu soruyu sordugunu bilmiyorum ama hasta olansan tedaviden süphen varsa hasta hakları yönetmeliğine bakıp, haklarını öğrenebilirsin.
saglık bakanlıgının sitesinde yazıyor.
saglık bakanlıgının sitesinde yazıyor.
0
avkatbey
tavsiye edebileceğiz kişi veya kurum var mı ? özellikle aile psikoloji üzerine arıyorum, bilmiyorum tabi böyle bir ayrım söz konusu mu. yalnız gerçekten bu işi ticarete dökmemiş birini arıyorum. fiyat olarak bi sınırlama olmamakla birlikte elbet de ünlülerin psikologlarından da aramıyorum.
tavsiye edebileceğiz kişi veya kurum var mı ? özellikle aile psikoloji üzerine arıyorum, bilmiyorum tabi böyle bir ayrım söz konusu mu. yalnız gerçekten bu işi ticarete dökmemiş birini arıyorum. fiyat olarak bi sınırlama olmamakla birlikte elbet de ünlülerin psikologlarından da aramıyorum.
0
madalyon psikiyatri merkezi var.psikiyatrist,psikolog birlikte değerlendiriyorlar hastayı.çift terapileri var.çocuk psikiyatri bölümü de var.bi araştır istersen.
0
madalyon'a gitmeyin bence. dini imanı para bir firma. herhangi bir psikoloğa gitmek daha yararlı olacaktır. google'da aile terapisi diye aratabilirsiniz.
0
Dr_Stat
Duyuru sakinleri geçen hafta yavru bir muhabbet kuşu yakaladım. Evdekinin yanına koyduk anlaşamadılar. Şimdi ben bu yavrunun kafese yemlik koymadım ara sıra elimden besliyorum alışsın diye. Bunu bize alıştırmak için başka ne yapabiliriz?
Duyuru sakinleri geçen hafta yavru bir muhabbet kuşu yakaladım. Evdekinin yanına koyduk anlaşamadılar. Şimdi ben bu yavrunun kafese yemlik koymadım ara sıra elimden besliyorum alışsın diye. Bunu bize alıştırmak için başka ne yapabiliriz?
0
papaganokulu.org
ayrıca direk diğerinin yanına koymamanız gerekirdi. kendi aralarındaki sosyal hiyerarşiye göre ikisini tanıştırmanız, beslemeniz, sevmeniz gerekir.
ayrıca direk diğerinin yanına koymamanız gerekirdi. kendi aralarındaki sosyal hiyerarşiye göre ikisini tanıştırmanız, beslemeniz, sevmeniz gerekir.
0
elinden yemek yiyebiliyosa zaten alışmıştır o.bi de muhabbet kuşları çok çabuk alışıyo.yalnız evin içinde uçsun biraz dersen,eve iyice alışmadan çıkarma.çıkaracağın zaman,tehlike olabilecek yerleri kapat.mesela ayna varsa odada aynanın üstüne örtü ört.aynadakini başka kuş sanıp yanına gitmek istiyo,kafasını vurur.perdeleri de kapat.
0
Elimden yiyor ama gene de yem vermeden elimi kafese soktuğumda kaçıyor gidiyor. Bir süre sonra iyice alışır, salınca omzuma falan gelir mi? Evdeki diğer kuş dişi olduğu için çok hırçın saldırıyor falan, bununda öyle olmasını istemiyorum.
0
ben de muhabbet kuşumu balkonda bulmuştum,evden kaçmış.bana da hemen alıştı.sürekli konuş,ilgilen.elini kafese sokma başlarda.demirlerin arasından yem uzatabilirsin.kıvırcık,maydanoz,marul,elma uzat.bunlara bayılıyolar.bi süre böyle git,sonra kafesi aç parmağını uzat.tepkisini ölç.benimki parmağıma çıkmıştı :)
0
evdeki kuşla ayrı kafeslere koymanız iyi olur. malesef bazen birbirine enfeksiyon geçirme gibi durumları olabiliyor. onlar kafesten kafese birbirlerine cevap vereceklerdir. size alışması için kafesinde ayna varsa muhakkak çıkarın, benim kuşum ısrarla aynasının önünde duruyor ve sürekli o yansımayla ilgileniyor. yemliği sürekli dolu olmalı ve iki üç günde bir üflemelisiniz. kesinlikle elinize almaya çalışmayın, çok korkuyorlar. kafesin yanına oturup onunla konuşmanız en güzel alışma şeklidir. tabi her şeyden önce uykusuna dikkat etmeli, akşam erken saatte karanlık bir odaya koymalı ve uyumasına izin vermelisiniz. zaten uykusunu aldığı zaman keyfini farkedeceksiniz siz de.
0
byakuya
Açmıyorsanız neden açmıyorsunuz?
Açmıyorsanız neden açmıyorsunuz?
0
açıyorum. ayda yılda bir gizli numaradan arandığım için kapama ihtiyacı hissetmedim bugüne kadar. sık sık olursa kaparım.
0
Asla açmıyorum.Sapıgı var,sigortacısı var,var oglu var.
Bildigim numarayı da açmıyorum bazan. Keyfime göre,paşamın rahatına göre.
Umrumda degil kimse,bu tavrı herkese tavsiye ederim,yoksa hayat yaşanacak gibi degil.
Bildigim numarayı da açmıyorum bazan. Keyfime göre,paşamın rahatına göre.
Umrumda degil kimse,bu tavrı herkese tavsiye ederim,yoksa hayat yaşanacak gibi degil.
0
beni numarası belli olmadan arayan tek yer İngiltereden bi müşterim o kadar ki ekranda "call" diye görünce biliyorum onlar..
başka da bırak gizli numarayı bilmediğim numaranın aradığı bile fazla olmaz.
olsa açarım, iş telefonu açmayıp napacan?
başka da bırak gizli numarayı bilmediğim numaranın aradığı bile fazla olmaz.
olsa açarım, iş telefonu açmayıp napacan?
0
açmıyorum çünkü muhtemelen canımı sıkmak istiyordur gizliden aradığına göre
0
açmam, o yüzden de gizli numaradan aranmaya kapattım telefonumu. sülalem raad.
0
yalnızca gizli numarayı değil rehberimde kayıtlı olmayan hiçbir numarayı açmıyorum.
0
Melaba dunyalilar
Telefonun caldigini gordugum an acarim, genelde kimin aradigina bakmam bile :)
Niye oyle ki?
Telefonun caldigini gordugum an acarim, genelde kimin aradigina bakmam bile :)
Niye oyle ki?
0
ben heyecan yapıyorum telefon çaldığında. oha oha lan çalıyo diyorum. 30 sn falan müziği dinliyorum (way down in the hole) eğer kapatmamışsa açıyorum. kim olduğu önemli değil. ses kaydı falansa da sonuna kadar dinliyorum.
sonuç: yalnızım :(
sonuç: yalnızım :(
0
all girls dream
gecenlerde sevgilisi olan bi kız ile ilişkiye girmekli soruyu görünce aklıma geldi.bence heyacan verici olur...
gecenlerde sevgilisi olan bi kız ile ilişkiye girmekli soruyu görünce aklıma geldi.bence heyacan verici olur...
0
şöyle sorsan aslında cevabı sen verebilirsin.
"evlendiğim zaman karım ben işteyken başka biriyle sevişse nasıl olurdu?"
hala heyecan verici olduğunu düşünüyorsan:)
"evlendiğim zaman karım ben işteyken başka biriyle sevişse nasıl olurdu?"
hala heyecan verici olduğunu düşünüyorsan:)
0
çok heyecanlı olur tabii(!) ama unutma sen birinin tarlasını sürersen biride gelir senin tarlanı sürer. etme bulma dünyası akıllı olun.
0
sherlock holmes +1
aslında benim fikrimi sorarsan isteyen istediğini yapsın.
Evli kadın sana verecekse zaten problem sende değil o karıdadır.
aslında benim fikrimi sorarsan isteyen istediğini yapsın.
Evli kadın sana verecekse zaten problem sende değil o karıdadır.
0
pillowlust,
etik diye bir şey var ne demek suç kadındadır sen bile bile başkasının karısını yatağa atmaktan rahatsız olmayacak mısın?
etik diye bir şey var ne demek suç kadındadır sen bile bile başkasının karısını yatağa atmaktan rahatsız olmayacak mısın?
0
sadece seks için yapılcaksa çok gereksiz.. aşıksa gene de gereksiz madem aşık oldun boşa kocanı o adama git.. totalde cidden gereksiz yahu..
0
sevgili muhabbetinde de söylemiştim. kadın kocasını düşünmüyorsa biz mi düşüneceğiniz mk. alemin delikanlısı olmaya gerek yok. bok gibi bir dünyada yaşıyoruz zaten, kim dürüst ve ahlaklı kalmış ki?
0
@rot bay
ne diyon abi yatsın mı şimdi ? normalleştirin bunları yarın birgün karınıza da kaysınlar görün ahlakı kültürü...
ne diyon abi yatsın mı şimdi ? normalleştirin bunları yarın birgün karınıza da kaysınlar görün ahlakı kültürü...
0
yarın bir gün karıma yaparlarsa diye korkudan yapmamak da ilginçmiş. ya allah varsa diye namaz kılan ateist mi olur mk.
0
tek gecelik bir şeyse ve bir daha yüzünü görmeyeceksem umrumda olmaz. çünkü istesem de olamaz, mantıklı değil. kocası var mı yok mu, varsa nasıl bir evlilikleri var, çok eşliliği mi benimsemişler, swinger olaylarına mı giriyorlar, kocası beni vurur mu yoksa hoşuna mı gider, mutlular mı mutsuzlar mı, evlilikleri aşk evliliği mi mantık evliliği mi, aynı yatakta iki yabancılar mı, ne bileyim ben. benim sorumluluk alanımda değil ki bunlar. tanımadığım insan.
evli kadınla yatmak etik değil. e bu kadının anası babası yok mu? onların hoşuna mı gidiyor kızlarının çatır çutur sevişmesi? bunları düşünüyor musunuz sevişirken? sanmıyorum. evlilik olunca birden her şey değişiyor mu?
yarın bi gün benim karım da başka bi adamla yatarsa gidip adamı suçlamam. adamın kim olduğunu bile önemsemem hatta. benim karım beni aldatmış, kimle aldatmış nasıl aldatmış adam ısrar mı etmiş yoksa bizimki hemencecik vermiş mi falan bunları mı düşünücem ben? aldatmış mı aldatmış işte, bitti.
evli kadınla yatmak etik değil. e bu kadının anası babası yok mu? onların hoşuna mı gidiyor kızlarının çatır çutur sevişmesi? bunları düşünüyor musunuz sevişirken? sanmıyorum. evlilik olunca birden her şey değişiyor mu?
yarın bi gün benim karım da başka bi adamla yatarsa gidip adamı suçlamam. adamın kim olduğunu bile önemsemem hatta. benim karım beni aldatmış, kimle aldatmış nasıl aldatmış adam ısrar mı etmiş yoksa bizimki hemencecik vermiş mi falan bunları mı düşünücem ben? aldatmış mı aldatmış işte, bitti.
0
maşallah verilen cevapların çoğundan anlaşılıyor ki; "ahlak / etik / terbiye / kendine saygı/ vs." niteliklerinin çok yakında sadece kelimelerden ibaret kalacak..
bir evin kapısının açık olması kimseye o evde hırsızlık yapabilme hakkı vermez. ya da yapan kişiye "kapısı açık olmasaydı bana ne" diyerek kendini hırsızlıktan aklama hakkı vermez. kapının açık bırakılması ev sahibinin dikkatsizliği (söz konusu duyuruda ilişkiye giren evli tarafın ikiyüzlülüğü, yalancılığı, terbiyesizliği, kişiliksizliği,vs vs) ise, hırsızlığı yapmak da senin kişiliksizliğin, terbiyesizliğin, ahlaksızlığın... evin kapısının açık olması seni hırsız olmaktan kurtarmıyor. kendin isteyerek bilerek girip hırsızlık yapmışsın. ve kendi kararını karşı tarafın bilmem nesine dayandırarak aklamaya çalışman senin cahilliğini, kendini görmezliğini, kendinden bihaber oluşunu gösterir... sözde günümüzün teknoloji içinde yüzen, çok bilen, çok bilmem ne kişilikleri...
ama işte dışındaki görüntün (elindeki son model akıllı telefonun, izlediğin onlarca yüzlerce süper diziler/filmler, en pahalı giysilerin, starbucks'lardan çıkmama gösterişin) ne olursa olsun; iki cümlende kapasiteni ve içini anlatıyorsun... gerçi bunun bile farkında değilsin...
evli olan karşı tarafın ilişkisini, durumunu, bilmem nesini bilmene gerek yok zaten.. sen o kısımlardan sorumlu değilsin çünkü.. sen kendi yaptığından sorumlusun; "evli bir kadınla/erkekle ilişkiye girme" davranışını kendine yakıştırıyorsun ve giriyorsun. seni ilgilendiren taraf bu, karşı tarafın bilmem neleri değil...
herkesin kendi davranışı / konuşması / hayata-olaylara bakış açısı kendisini niteler, olaya dahil olan diğer kişileri değil... onları da onların kendi yaptıkları niteler çünkü.
***
evli bir kadın/erkek ile ilişkiye girmek kişinin kendi kararıdır ve kendi kapasitesini, hayata ahlaka bakışını, kişiliğini gösterir...
her ne kadar o tür bir ilişki yanlış olsa ve çoğumuzun hayatında öyle ya da böyle en azından bir kere olayın herhangi bir yönünde bulunmuşsak da; o yanlışı yapıp ders almamak daha kötü bir yanlıştır...
ortalama bir ahlaka, görgüye, terbiyeye, mantığa sahip birisi bana göre; kendine yapılmasını istemediği bir şeyi kimseye yapmamalı...
farklı şekillerde isimlendirilebilir ama;
"her şeyin bedeli var"
*****
büdüt;
bu arada bunları (çok yıllar önce) ergenliği başlarında aklı havadayken aldatmış, sonraları aklı başına gelip ders almış ve konuya bakış açısı fazlasıyla değişmiş, oturmuş ve hala öğrenmeye, geliştirmeye çalışan birisi olarak yazıyorum...
bir evin kapısının açık olması kimseye o evde hırsızlık yapabilme hakkı vermez. ya da yapan kişiye "kapısı açık olmasaydı bana ne" diyerek kendini hırsızlıktan aklama hakkı vermez. kapının açık bırakılması ev sahibinin dikkatsizliği (söz konusu duyuruda ilişkiye giren evli tarafın ikiyüzlülüğü, yalancılığı, terbiyesizliği, kişiliksizliği,vs vs) ise, hırsızlığı yapmak da senin kişiliksizliğin, terbiyesizliğin, ahlaksızlığın... evin kapısının açık olması seni hırsız olmaktan kurtarmıyor. kendin isteyerek bilerek girip hırsızlık yapmışsın. ve kendi kararını karşı tarafın bilmem nesine dayandırarak aklamaya çalışman senin cahilliğini, kendini görmezliğini, kendinden bihaber oluşunu gösterir... sözde günümüzün teknoloji içinde yüzen, çok bilen, çok bilmem ne kişilikleri...
ama işte dışındaki görüntün (elindeki son model akıllı telefonun, izlediğin onlarca yüzlerce süper diziler/filmler, en pahalı giysilerin, starbucks'lardan çıkmama gösterişin) ne olursa olsun; iki cümlende kapasiteni ve içini anlatıyorsun... gerçi bunun bile farkında değilsin...
evli olan karşı tarafın ilişkisini, durumunu, bilmem nesini bilmene gerek yok zaten.. sen o kısımlardan sorumlu değilsin çünkü.. sen kendi yaptığından sorumlusun; "evli bir kadınla/erkekle ilişkiye girme" davranışını kendine yakıştırıyorsun ve giriyorsun. seni ilgilendiren taraf bu, karşı tarafın bilmem neleri değil...
herkesin kendi davranışı / konuşması / hayata-olaylara bakış açısı kendisini niteler, olaya dahil olan diğer kişileri değil... onları da onların kendi yaptıkları niteler çünkü.
***
evli bir kadın/erkek ile ilişkiye girmek kişinin kendi kararıdır ve kendi kapasitesini, hayata ahlaka bakışını, kişiliğini gösterir...
her ne kadar o tür bir ilişki yanlış olsa ve çoğumuzun hayatında öyle ya da böyle en azından bir kere olayın herhangi bir yönünde bulunmuşsak da; o yanlışı yapıp ders almamak daha kötü bir yanlıştır...
ortalama bir ahlaka, görgüye, terbiyeye, mantığa sahip birisi bana göre; kendine yapılmasını istemediği bir şeyi kimseye yapmamalı...
farklı şekillerde isimlendirilebilir ama;
"her şeyin bedeli var"
*****
büdüt;
bu arada bunları (çok yıllar önce) ergenliği başlarında aklı havadayken aldatmış, sonraları aklı başına gelip ders almış ve konuya bakış açısı fazlasıyla değişmiş, oturmuş ve hala öğrenmeye, geliştirmeye çalışan birisi olarak yazıyorum...
0
mesajın başında dediğim gibi, ben buna ''evli kadınla ilişkiye girmek'' şeklinde tek pencereden bakmıyorum. ilişkinin niteliğine (veya nicelğine) göre bakış açım değişiyor. evli bir kadınla duygusal hiç bir şey yaşamam. bunun doğru bulup bulmamamla da alakası yok. bir şekilde duygusal bir bağ kurduysam ayrılmasını beklerim, ayrılması söz konusu değilse zaten herkes kendi yoluna. bunları kendimi aklamak için de söylemiyorum, hayatımda böyle bir şey yaşamadım çünkü.
kapısı açık ev-hırsızlık örneğinin de bu konuyu karşıladığını düşünmüyorum. hırsızlık tanımı gereği zorla yapılan bir eylem, burada ise bir zorlama yok. elimizde kalan yalnızca ''evlilik müessesesinin kutsallığı'' gibi soyut ve göreli kavramlar. kadın kocasını aldatmaya karar verdiyse zaten bir kutsallıktan söz edilemez diye düşünüyorum. bu kutsallığı -eğer ki varsa- bozan da yine ben değilim, kadının kendisi. kadını ve kocasını tanımadığımı ve dolaylı olarak onlara karşı herhangi bir sorumluluğum olmadığını da hesaba katarsak ortada benim vicdanımı sızlatacak hiç bir şey yok. kocası için üzülür müyüm, üzülürüm ama üzülmem için zaten kadınla yatmama gerek yok.
biriyle ilişkiye girerken karşı tarafla ilgili ve benim sorumluluk alanımda olmayan milyon tane etken zaten var. bu etkenlerden hiç biri önemsenmiyor, sadece karşı tarafın evli olup olmamasına dikkat ediliyorsa, ben bunu saçma buluyorum.
kendime yapılmasını istemediğim şeyi de başkasına yapmam. evliysem karımı aldatmam, bu benim sorumluluğum. karımın da beni aldatmasını istemem, bu da karımın sorumluluğu. ben karımı aldatıyorsam suçlusu yalnızca benim. karım beni aldatıyorsa suçlusu yalnızca kendisi. bu kadar.
kapısı açık ev-hırsızlık örneğinin de bu konuyu karşıladığını düşünmüyorum. hırsızlık tanımı gereği zorla yapılan bir eylem, burada ise bir zorlama yok. elimizde kalan yalnızca ''evlilik müessesesinin kutsallığı'' gibi soyut ve göreli kavramlar. kadın kocasını aldatmaya karar verdiyse zaten bir kutsallıktan söz edilemez diye düşünüyorum. bu kutsallığı -eğer ki varsa- bozan da yine ben değilim, kadının kendisi. kadını ve kocasını tanımadığımı ve dolaylı olarak onlara karşı herhangi bir sorumluluğum olmadığını da hesaba katarsak ortada benim vicdanımı sızlatacak hiç bir şey yok. kocası için üzülür müyüm, üzülürüm ama üzülmem için zaten kadınla yatmama gerek yok.
biriyle ilişkiye girerken karşı tarafla ilgili ve benim sorumluluk alanımda olmayan milyon tane etken zaten var. bu etkenlerden hiç biri önemsenmiyor, sadece karşı tarafın evli olup olmamasına dikkat ediliyorsa, ben bunu saçma buluyorum.
kendime yapılmasını istemediğim şeyi de başkasına yapmam. evliysem karımı aldatmam, bu benim sorumluluğum. karımın da beni aldatmasını istemem, bu da karımın sorumluluğu. ben karımı aldatıyorsam suçlusu yalnızca benim. karım beni aldatıyorsa suçlusu yalnızca kendisi. bu kadar.
0
tchuck
müstakil eve taşındığımızdan beri 7 senede onlarca kediye baktım.alayını ciğerle, mançoyla, mamayla besledim. sorun etmedim.sırf şu 7 senede, kedi kısırlaştırmaya, tedavi ettirmeye yüzlerce lira para verdim. çoğu öldü, öyle ya da böyle. en azından özgür olarak öldüler.tam, dedim. oh, iyi. hepsini kı
müstakil eve taşındığımızdan beri 7 senede onlarca kediye baktım.
alayını ciğerle, mançoyla, mamayla besledim. sorun etmedim.
sırf şu 7 senede, kedi kısırlaştırmaya, tedavi ettirmeye yüzlerce lira para verdim. çoğu öldü, öyle ya da böyle. en azından özgür olarak öldüler.
tam, dedim. oh, iyi. hepsini kısırlaştırdım. artık çoğalmazlar.
ama 6-7 gün önce bir kedi daha doğurdu bahçede. 4 tane yavru doğurmuş. viyak viyak. ne uyku uyuyabiliyorum, ne moral kaldı.
yemin ederim bıktım. sonunda kötü şeyler yapacam o olacak.
senelerdir bahçede adam gibi mangal yapamadık, her taraf kedi doldu diye.
şimdi bi de bunlar çıktı. allah bilir 2-3 tanesi de dişidir. vallahi bıktım.
ben napacam bunlarla? bütün vicdan azabını üstüme alıp annesiyle beraber götürebildiğim en uzak yere mi götüreyim? napayım, delirecem. ben bakamam bu kedilere, yeter artık. hayatımı etkilemeye başladı soktuğum hayvanları.
alayını ciğerle, mançoyla, mamayla besledim. sorun etmedim.
sırf şu 7 senede, kedi kısırlaştırmaya, tedavi ettirmeye yüzlerce lira para verdim. çoğu öldü, öyle ya da böyle. en azından özgür olarak öldüler.
tam, dedim. oh, iyi. hepsini kısırlaştırdım. artık çoğalmazlar.
ama 6-7 gün önce bir kedi daha doğurdu bahçede. 4 tane yavru doğurmuş. viyak viyak. ne uyku uyuyabiliyorum, ne moral kaldı.
yemin ederim bıktım. sonunda kötü şeyler yapacam o olacak.
senelerdir bahçede adam gibi mangal yapamadık, her taraf kedi doldu diye.
şimdi bi de bunlar çıktı. allah bilir 2-3 tanesi de dişidir. vallahi bıktım.
ben napacam bunlarla? bütün vicdan azabını üstüme alıp annesiyle beraber götürebildiğim en uzak yere mi götüreyim? napayım, delirecem. ben bakamam bu kedilere, yeter artık. hayatımı etkilemeye başladı soktuğum hayvanları.
0
yavruların fotoğrafını çekip sahiplendirme ilanı verebilirsiniz.
bahçenize gelmelerini istemiyorsanız mama vs. evden uzakta bir noktada verin.
bir de bu kadar takılmayın, bölgede kedi sayısı arttıkça, yemek kaynakları yetersiz kalınca başka bölgelere giderler zaten.
bahçenize gelmelerini istemiyorsanız mama vs. evden uzakta bir noktada verin.
bir de bu kadar takılmayın, bölgede kedi sayısı arttıkça, yemek kaynakları yetersiz kalınca başka bölgelere giderler zaten.
0
sikerim kedisini alcam hepsini fırlatcam arabayla gidebildiğim en uzak noktaya. yeter ya hayatımı zehir etti amına kodumun hayvanları. 1 hafta üzülürüm 2 hafta üzülürüm sonra geçer.
0
ben seni hiç anlayamadım.bu kadar hayvan seven,saygı duyulası bi insanken nasıl bu kadar düşman oldun.senin bahçene doğurur tabi.çünkü senin onları sevdiğini,zarar vermeyeceğini anlamışlar,sana güvenmişler.şimdi alıcam hepsini fırlatıcam bi yere diyosun.
0
en tıklanası cevap yine kendinizinki (yani sormanız gereksiz olmuş):
"sikerim kedisini alcam hepsini fırlatcam arabayla gidebildiğim en uzak noktaya. yeter ya hayatımı zehir etti amına kodumun hayvanları. 1 hafta üzülürüm 2 hafta üzülürüm sonra geçer."
onay mı istiyorsunuz? (soruya soruyla cevap vermek zorunda kalmak)
"sikerim kedisini alcam hepsini fırlatcam arabayla gidebildiğim en uzak noktaya. yeter ya hayatımı zehir etti amına kodumun hayvanları. 1 hafta üzülürüm 2 hafta üzülürüm sonra geçer."
onay mı istiyorsunuz? (soruya soruyla cevap vermek zorunda kalmak)
0
moralim bozuldu ha.
atmadım bu kediler, bahçede durdular. ama bu sabah yavruların neredeyse tamamı ölmüş. 2 yavrunun ölüsünü buldum, diğer 2'sinin bulamadım ama artık sesleri gelmiyor.
sanırım annelerinden bir hastalık bulaşmış. şu kedilerin yüzünde sık sık çıkan tümör gibi bir şey vardır, bir süre sonra patlar ve kabuk bağlayıp geçer.
yavruların suratında da öle izler vardı. (annelerinde de var şuan) sanırım o hastalık nedeniyle ölmüşler. üzüldüm gerçekten. anneleri miyav miyav miyavlıyor yavrularını arıyor. acıklı bir ses. üzüldüm baya.
atmadım bu kediler, bahçede durdular. ama bu sabah yavruların neredeyse tamamı ölmüş. 2 yavrunun ölüsünü buldum, diğer 2'sinin bulamadım ama artık sesleri gelmiyor.
sanırım annelerinden bir hastalık bulaşmış. şu kedilerin yüzünde sık sık çıkan tümör gibi bir şey vardır, bir süre sonra patlar ve kabuk bağlayıp geçer.
yavruların suratında da öle izler vardı. (annelerinde de var şuan) sanırım o hastalık nedeniyle ölmüşler. üzüldüm gerçekten. anneleri miyav miyav miyavlıyor yavrularını arıyor. acıklı bir ses. üzüldüm baya.
0
kırmızıkaşekaban
bu konuyla ilgili bir yazı yazacağım. vakti olup da yazabilecek olanlara şimdiden teşekkür ederim. iyi ya da kötü bütün görüşlere açığım. mümkünse şu noktaya değinmeden geçmeyin: 'çocuğu olmayan çiftler hayatlarını tam olarak yaşayamazlar \ hayatın tadını çıkaramazlar.'konuda ne düşünüyorsunuz? çift
bu konuyla ilgili bir yazı yazacağım. vakti olup da yazabilecek olanlara şimdiden teşekkür ederim. iyi ya da kötü bütün görüşlere açığım.
mümkünse şu noktaya değinmeden geçmeyin: 'çocuğu olmayan çiftler hayatlarını tam olarak yaşayamazlar \ hayatın tadını çıkaramazlar.'
konuda ne düşünüyorsunuz? çift derken 20li yaşlardaki sevgilileri kastetmiyorum. bahsettiğim çiftler evli olmak zorunda değil fakat en azından birlikte yaşadıklarını düşünelim.
mümkünse şu noktaya değinmeden geçmeyin: 'çocuğu olmayan çiftler hayatlarını tam olarak yaşayamazlar \ hayatın tadını çıkaramazlar.'
konuda ne düşünüyorsunuz? çift derken 20li yaşlardaki sevgilileri kastetmiyorum. bahsettiğim çiftler evli olmak zorunda değil fakat en azından birlikte yaşadıklarını düşünelim.
0
hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum.çünkü biraz klişe olacak ama bu dünyaya çocuk getirilmez.şimdi çocuğu doğurdum diyelim.bunun bi sürü sıkıntısı var.öncelikle çok iyi bi anne olmayı başaramazsam,onu iyi bir okula gönderemezsem,iyi bi semtte iyi bi evde oturtamazsam,istediği şeyleri alamazsam,resim kursuna,baleye ,yabancı dil kursuna vs.gönderemezsem bunlar beni üzer.ayrıca beni en çok tedirgin eden ya onu tehlikelerden koruyamazsam.çocuğum engelli olursa ve ben ölürsem ona kim bakacak,birileri ona zarar verirse.bu arada çocuksuz çiftlerinde mutlu olabileceğini düşünüyorum.mutlu olmak çocuğa bağlı değil bence.tıpkı çocuk sahibi bütün herkesin mutlu olmadığı gibi.
0
bir yere kadar çıkarırlar. hani 50'sine kadar filan. çocuk sahibi olmadan ölmek kötüdür bence.
0
@rock n roll +1
Yazdıklarımın geneli Türkiye üzerinden örnekle ve genellemeler olacak, önceden belirteyim.
"Çocuğu olmayan çiftler hayatlarını tam olarak yaşayamazlar \ hayatın tadını çıkaramazlar." düşüncesine hiçbir zaman katılmadım. Aksine çocuğu olan çiftlerin hayatı kaçırdığını düşünüyorum. Hamilelik dönemi, sonrası, büyüme çağı, iyi ve düzgün bir terbiye verme çabaları, salt çocuğa odaklı kurulu bir düzen giriyor maalesef devreye. Onu büyütüp, adam edene kadar çiftler yaş alıyor ve yaşayamadıkları yığınla şey kalıyor geriye. Bu dönemde annelerin kalıplaşmış bazı düşünceleri/tabuları da ortaya çıkınca (sürdürülemeyen) seks hayatı da nasibini alıyor.
Bir kadının asli görevi evlenip, çocuk doğurmak, nesli devam ettirmeye yardımcı olmak değil. Biyolojik saat denen nane herkeste aynı işlemiyor. Kimi kadın annelik duygusundan yoksundur, zorla barınacak bir şey de değildir bu. Kimi kadında da doğuştan böyle bir duygu varolmuştur. Ama içinde annelik duygusu taşımayan bir kadının anne olması zaten gereksiz. Olanların da sonunu görüyoruz. Doğurup doğurup sokağa salmak, en mizahi haliyle Kaygısızlar dizisinde işlenmişti, hepimiz seyrettik. Aynı mantık erkekler için de geçerli. Hepsi babalık duygusu taşıyacak diye bir şey yok. Bunun da en iyi örneğini Californication dizisinin Hank karakterinde görüyoruz.
Bir de @rock n roll'un değindiği konular var elbette. En azından bu ülke için konuşayım. Refah seviyesi bu aralıkta seyrettiği müddetçe çocuk sahibi olmak akıl dışı. Bir de sosyal ortam var tabii. Yani maddi durum ne kadar elverse dahi, ben Türkiye'nin hiçbir yerinde çocuk yetiştirmek istemem. Buna İstanbul'un en elit semtleri ya da Türkiye'nin en yaşanılası diye tabir ettiğimiz şehirleri (Akdeniz, Ege bölgesi) de dahil. Varoşluk, her yerde aynı varoşluk bu ülkede. Bunun parayla da alakası kalmıyor bir yerden sonra. Para el değiştirdi çünkü. İnsan kalitesi düştü. Yaşam kalitesi düştü. Ve evet ben çocuğumu maddi-manevi en iyi koşullarda büyütemeyeceksem, bütün hayatımı ona adayıp, üç kuruş için kendimi paralayacaksam hiç gereği yok.
Son olarak sözlükte yazdığım bir entry'yi paylaşayım, belki o da referans verir bu konuya dair neler düşündüğüme.
bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük
onu bu dünyaya getirmek.
zaten yeterince üremişiz, bundan fazlasına gerek yok bence artık.
ama olur mu? üremezlerse maazallah ileride hastalıkta, yaşlılıkta onlara kim bakacak?
üremezlerse kim "ay maahmuut, düşünebiliyor musun senlen benden bir parça, onu şimdiden çok seviyorum" diye hayaller kuracak?
ama olur mu üremezlerse, kim kendinden zayıf birine hükmetmenin zevkini tadacak?
çocuk yapma mantığını anlayamıyorum, kusura bakmasınlar. onlar da benim düşüncelerimi anlamıyorlar, anlamayacaklar, anlamasınlar. çocuk yapma mantığını anlayamıyorum demeyeyim, yapma sebeplerini anlayamıyorum.
şimdi ben hiçbir zaman çocuk sahibi olmayacağım. bunu çevremdeki insanlar kanıksadı artık. ama yeni duyanlarla başım dertte. en büyük merak konuları da şu;
-aa olur mu hiç öyle şey? bunun yaşlılığı var, hastalığı var, kim bakacak sana o zaman?
kim bakacak sana o zaman...
vay be.
çocuğu getirip de böyle pis dünyaya atacak kadar sahip olduğunuz bencilliğinizi sikeyim.
çocuğu sevmediğiniz oradan belli.
kim bakacak sana o zaman?
ben sokaklarda ölmeyi düşünüyorum. doğmayan çocuğumu sizden daha çok seviyorum.
Yazdıklarımın geneli Türkiye üzerinden örnekle ve genellemeler olacak, önceden belirteyim.
"Çocuğu olmayan çiftler hayatlarını tam olarak yaşayamazlar \ hayatın tadını çıkaramazlar." düşüncesine hiçbir zaman katılmadım. Aksine çocuğu olan çiftlerin hayatı kaçırdığını düşünüyorum. Hamilelik dönemi, sonrası, büyüme çağı, iyi ve düzgün bir terbiye verme çabaları, salt çocuğa odaklı kurulu bir düzen giriyor maalesef devreye. Onu büyütüp, adam edene kadar çiftler yaş alıyor ve yaşayamadıkları yığınla şey kalıyor geriye. Bu dönemde annelerin kalıplaşmış bazı düşünceleri/tabuları da ortaya çıkınca (sürdürülemeyen) seks hayatı da nasibini alıyor.
Bir kadının asli görevi evlenip, çocuk doğurmak, nesli devam ettirmeye yardımcı olmak değil. Biyolojik saat denen nane herkeste aynı işlemiyor. Kimi kadın annelik duygusundan yoksundur, zorla barınacak bir şey de değildir bu. Kimi kadında da doğuştan böyle bir duygu varolmuştur. Ama içinde annelik duygusu taşımayan bir kadının anne olması zaten gereksiz. Olanların da sonunu görüyoruz. Doğurup doğurup sokağa salmak, en mizahi haliyle Kaygısızlar dizisinde işlenmişti, hepimiz seyrettik. Aynı mantık erkekler için de geçerli. Hepsi babalık duygusu taşıyacak diye bir şey yok. Bunun da en iyi örneğini Californication dizisinin Hank karakterinde görüyoruz.
Bir de @rock n roll'un değindiği konular var elbette. En azından bu ülke için konuşayım. Refah seviyesi bu aralıkta seyrettiği müddetçe çocuk sahibi olmak akıl dışı. Bir de sosyal ortam var tabii. Yani maddi durum ne kadar elverse dahi, ben Türkiye'nin hiçbir yerinde çocuk yetiştirmek istemem. Buna İstanbul'un en elit semtleri ya da Türkiye'nin en yaşanılası diye tabir ettiğimiz şehirleri (Akdeniz, Ege bölgesi) de dahil. Varoşluk, her yerde aynı varoşluk bu ülkede. Bunun parayla da alakası kalmıyor bir yerden sonra. Para el değiştirdi çünkü. İnsan kalitesi düştü. Yaşam kalitesi düştü. Ve evet ben çocuğumu maddi-manevi en iyi koşullarda büyütemeyeceksem, bütün hayatımı ona adayıp, üç kuruş için kendimi paralayacaksam hiç gereği yok.
Son olarak sözlükte yazdığım bir entry'yi paylaşayım, belki o da referans verir bu konuya dair neler düşündüğüme.
bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük
onu bu dünyaya getirmek.
zaten yeterince üremişiz, bundan fazlasına gerek yok bence artık.
ama olur mu? üremezlerse maazallah ileride hastalıkta, yaşlılıkta onlara kim bakacak?
üremezlerse kim "ay maahmuut, düşünebiliyor musun senlen benden bir parça, onu şimdiden çok seviyorum" diye hayaller kuracak?
ama olur mu üremezlerse, kim kendinden zayıf birine hükmetmenin zevkini tadacak?
çocuk yapma mantığını anlayamıyorum, kusura bakmasınlar. onlar da benim düşüncelerimi anlamıyorlar, anlamayacaklar, anlamasınlar. çocuk yapma mantığını anlayamıyorum demeyeyim, yapma sebeplerini anlayamıyorum.
şimdi ben hiçbir zaman çocuk sahibi olmayacağım. bunu çevremdeki insanlar kanıksadı artık. ama yeni duyanlarla başım dertte. en büyük merak konuları da şu;
-aa olur mu hiç öyle şey? bunun yaşlılığı var, hastalığı var, kim bakacak sana o zaman?
kim bakacak sana o zaman...
vay be.
çocuğu getirip de böyle pis dünyaya atacak kadar sahip olduğunuz bencilliğinizi sikeyim.
çocuğu sevmediğiniz oradan belli.
kim bakacak sana o zaman?
ben sokaklarda ölmeyi düşünüyorum. doğmayan çocuğumu sizden daha çok seviyorum.
0
bugün mutlulukla ilgili bir yazı okurken alakalı bir bilgi okumuştum. Tadını çıkarmayla alakalı değil sanki, olabilir de. Çocuklu çiftlerin çektiği eziyet ve çocuk sahibi olma mutluluğu birbirini dengelediğinden çocuklu ve çocuksuz çiftlerin mutluluk oranları yakınmış gibi birşeydi. Yazarken pek de anlamamışım gibi geldi de aradım buldum tam olarak böyle diyormuş.
" Apparently, the joys and stresses of parenthood balance each other out, as people with and without children are equally happy (Argyle 2001)."
ayrıca linki de vereyim şahane yazılmış anlayan okusun derim.
lesswrong.com
" Apparently, the joys and stresses of parenthood balance each other out, as people with and without children are equally happy (Argyle 2001)."
ayrıca linki de vereyim şahane yazılmış anlayan okusun derim.
lesswrong.com
0
goner
Öncelikle şunu söyleyim bu 2. üyeliğim, deşifre olmamak adına kendi hesabımdan açamıyorum bu duyuruyu.buraya gönül işleri başlığında duyuru açacağım hiç aklıma gelmezdi.her neyse, 20'li yaşlarımın ortasında çalışan, 3 yıllık ilişkisi olan bi kadınım. sevgilimle ilişkimiz özellikle son 1 yılda çok bo
Öncelikle şunu söyleyim bu 2. üyeliğim, deşifre olmamak adına kendi hesabımdan açamıyorum bu duyuruyu.
buraya gönül işleri başlığında duyuru açacağım hiç aklıma gelmezdi.
her neyse, 20'li yaşlarımın ortasında çalışan, 3 yıllık ilişkisi olan bi kadınım. sevgilimle ilişkimiz özellikle son 1 yılda çok bozuldu ite kaka gidiyor, açıkcası onun iteklemesiyle gidiyor benim pek emeğim olduğum söylenemez. ama öncesinde sağlam bi arkadaşlığımız olduğu için ayrılmayı erteliyorum sürekli. evlilik kesinlikle düşünmüyorum 30'umdan önce.
bu duyuruyu niye açtığıma gelirsek, ehliyet için özel direksiyon dersi alıyorum 1 haftadır. ve maalesef dersi veren hocadan inanılmaz derecede etkilendim. aramızda acayip bi elektrik oluştu. hoca benden bi kaç yaş büyük, resmi olarak kursta direksiyon hocası değil, bir arkadaşım aracılığıyla buldum, önceden hocalık yapmış ama şimdi başka bi sektörde çalışıyor ve sevgilim olduğunu da biliyor. ikinci derste aslında var mı bilmiyorum ama erkek arkadaşın da çalıştırabilir seni direksiyon diye ağzımı arayarak öğrendi. ben de doğruyu söyledim tabi.
özetlersem, iki gündür aklımdan çıkmıyor, işime gücüme veremiyorum kendimi, uyuyamıyorum. lise yıllarıma döndüm midemde kelebekler uçuşuyor. gözüm sürekli telefonda.
dün gece 2 saat whatsapptan konuştuk mesela, sonra vicdan azabı çektim uyuyamadım. ama onla konuşmaktan, onu düşünmekten kendimi alamıyorum.
cumartesi gene dersimiz var ve biliyorum ki ben ufacık bi adım atsam bu kıvılcım alevlenecek.
sevgilimi aldatma gibi bi düşüncem yok kesinlikle ama ne yapacağımı bilemiyorum. bi yandan da ona kızıyorum aramız çok iyi olsa böyle bi şey kesinlikle olmazdı bugüne kadar hiç olmadı böyle bi şey çünkü.
sizce ne yapmalıyım? kendinizi benim yerime koyarak düşünün lütfen.
edit:hoca prosefyonel direksiyon hocası değil şuan, eski işi buymuş ama şimdi başka bi alana yönelmiş.bunu da belirtme gereği duydum, hoca diye yazınca yanlış anlaşılabiliyor.ortak bi arkadaşımız rica etti ders vermesi için o da kabul etti, ücret de almıyor benden.
buraya gönül işleri başlığında duyuru açacağım hiç aklıma gelmezdi.
her neyse, 20'li yaşlarımın ortasında çalışan, 3 yıllık ilişkisi olan bi kadınım. sevgilimle ilişkimiz özellikle son 1 yılda çok bozuldu ite kaka gidiyor, açıkcası onun iteklemesiyle gidiyor benim pek emeğim olduğum söylenemez. ama öncesinde sağlam bi arkadaşlığımız olduğu için ayrılmayı erteliyorum sürekli. evlilik kesinlikle düşünmüyorum 30'umdan önce.
bu duyuruyu niye açtığıma gelirsek, ehliyet için özel direksiyon dersi alıyorum 1 haftadır. ve maalesef dersi veren hocadan inanılmaz derecede etkilendim. aramızda acayip bi elektrik oluştu. hoca benden bi kaç yaş büyük, resmi olarak kursta direksiyon hocası değil, bir arkadaşım aracılığıyla buldum, önceden hocalık yapmış ama şimdi başka bi sektörde çalışıyor ve sevgilim olduğunu da biliyor. ikinci derste aslında var mı bilmiyorum ama erkek arkadaşın da çalıştırabilir seni direksiyon diye ağzımı arayarak öğrendi. ben de doğruyu söyledim tabi.
özetlersem, iki gündür aklımdan çıkmıyor, işime gücüme veremiyorum kendimi, uyuyamıyorum. lise yıllarıma döndüm midemde kelebekler uçuşuyor. gözüm sürekli telefonda.
dün gece 2 saat whatsapptan konuştuk mesela, sonra vicdan azabı çektim uyuyamadım. ama onla konuşmaktan, onu düşünmekten kendimi alamıyorum.
cumartesi gene dersimiz var ve biliyorum ki ben ufacık bi adım atsam bu kıvılcım alevlenecek.
sevgilimi aldatma gibi bi düşüncem yok kesinlikle ama ne yapacağımı bilemiyorum. bi yandan da ona kızıyorum aramız çok iyi olsa böyle bi şey kesinlikle olmazdı bugüne kadar hiç olmadı böyle bi şey çünkü.
sizce ne yapmalıyım? kendinizi benim yerime koyarak düşünün lütfen.
edit:hoca prosefyonel direksiyon hocası değil şuan, eski işi buymuş ama şimdi başka bi alana yönelmiş.bunu da belirtme gereği duydum, hoca diye yazınca yanlış anlaşılabiliyor.ortak bi arkadaşımız rica etti ders vermesi için o da kabul etti, ücret de almıyor benden.
0
çözüm çok basit. ayrıl abla.
30undan önce evlilik düşünmüyorum diyenler bence karşılarına seveceklerini birilerini bulamadığı için böyle diyorlar. sen dahil, ben dahil. o hocayla ol demicem çünkü bu kadar çabuk gelişen bi durum, bilmiyorum bana fazla hızlı geldi. ama şu anki ilişkini nolursa olsun bitirmen gerekiyor. sırtındaki kambur olmuş. kendini hapis hissettiğin için de o adamdan etkilenmiş olabilirsin.
30undan önce evlilik düşünmüyorum diyenler bence karşılarına seveceklerini birilerini bulamadığı için böyle diyorlar. sen dahil, ben dahil. o hocayla ol demicem çünkü bu kadar çabuk gelişen bi durum, bilmiyorum bana fazla hızlı geldi. ama şu anki ilişkini nolursa olsun bitirmen gerekiyor. sırtındaki kambur olmuş. kendini hapis hissettiğin için de o adamdan etkilenmiş olabilirsin.
0
çocuğa umut verip ayrılmazsan çok küfür yiyeceksin. çok ettim ordan biliyorum.
0
sevgilinize saygı gösterip, başka bir eğitmen bakın kendinize. aramız zaten limoni tarzı bahaneler kendinizi avutmaya yönelik. gün gelecek evleneceksiniz, sonrasında da karşınıza hoş insanlar çıkacak, o zaman ne yapmayı planlıyorsunuz? boşanacak mısınız?
edit: sevgilinizden ayrılacaksanız da bunu onu artık sevmediğiniz için yapın, karşınıza bir başkası çıktı diye değil.
edit: sevgilinizden ayrılacaksanız da bunu onu artık sevmediğiniz için yapın, karşınıza bir başkası çıktı diye değil.
0
ben de kendimi karşı tarafın yerine koyarak cevap vereyim. insanlar kimseyi ölene kadar sevmek zorunda değil ama hayatındakine karşı bazı sorumlulukları ve zorunlulukları var. buna benzer bir mevzudan şu an çekmekte olan bir kadın olarak diyebilirim ki lütfen herkesten hoşlanmaya bu kadar açıksan çocuğu oyalama ve o hocaya olan hislerin iyice artmadan önce sevgilinle ayrıl. birinin senin yerine tercih edilmesi ve o yüzden terk edilmek gerçekten üzücü olduğu kadar gurur kırıcı da bi şey. başka sorunlarınız elbet vardır ilişkinizde onları söyle bahane edeceksen et ve lütfen ayrıl. çünkü yarın bigün "ben başkasına aşık oldum" diyerek sevgilinin hayatından çıktığında onu artık sallamadığın için acılarıyla bir başına bırakmış olacaksın. umut verme kimseye ve kimsenin onuruyla gururyla oynama. hocadan vazgeçsen bile yarın önüne başkası çıktığında yine aynısı olabilir. çocuğu özgür bırak da o da onu gerçekten sevecek birileriyle olma şansı yakalasın.
0
arkadaşlar herkes beni suçlayıcı cevaplar yazmış ama tekrar söylüyorum daha önce hiç böyle bişey yaşamadım. ne bu ilişkimde ne de önceki ilişkilerimde. sevgilim olduğunda karşı cinse hep kör bakan biriyim. ama bu sefer nasıl oldu ben de anlamadım. önüne gelene aşık olan ayran gönüllü kadınlardan olmadım hiç.
yargılamadan önce olaya benim penceremden bakın lütfen.
yargılamadan önce olaya benim penceremden bakın lütfen.
0
Olaya sizin pencerenizden bakılsa ne olacak, hayatınızda biri varken bir başkasından hoşlanmaya başladınız diye tebrik mi bekliyorsunuz anlamadım? Herkes yapılması gerekeni söylemiş. Belli ki sevgiliniz sizin gözünüzde olması gereken yerde değil artık. Bu ilişkiyi bu halde sürdürmenin bir anlamı var mı, yazık değil mi o adama?
Ayrıca sevgiliniz olduğunu bile bile sizinle iki saat muhabbet eden hocanın derdini de anlamadım doğrusu, yani eğer o sohbetlerde arkadaşlık çerçevesi dışına çıkıldıysa.
Ayrıca sevgiliniz olduğunu bile bile sizinle iki saat muhabbet eden hocanın derdini de anlamadım doğrusu, yani eğer o sohbetlerde arkadaşlık çerçevesi dışına çıkıldıysa.
0
Benim direksiyon hocam da "esin seni calistirabilir" demisti. Evli degilim, kadinim, hoca da kadin. Demek agzimi ariyomus aman tanrim.
0
genel olarak üsttekilere +1
bir de zaten sevgilini aldatıyorsun şu an. whatsapp'ta saatlerce konuşmalar falan, direksiyon hocalığının ötesine geçmiş bile bu mevzu. o yüzden daha fazla kendini kandırma. adamdan ayrıl. bunu da seni değil, erkek arkadaşını düşünerek söylüyorum. kimseyi sevmek zorunda değilsin ama dürüst olmak zorundasın.
bir de zaten sevgilini aldatıyorsun şu an. whatsapp'ta saatlerce konuşmalar falan, direksiyon hocalığının ötesine geçmiş bile bu mevzu. o yüzden daha fazla kendini kandırma. adamdan ayrıl. bunu da seni değil, erkek arkadaşını düşünerek söylüyorum. kimseyi sevmek zorunda değilsin ama dürüst olmak zorundasın.
0
direksiyon hocası gençse biraz kıllandım şimdi, bunlar pek bir artist olur, uzay mekiği yönetiyo sanki pezevenk. Genelde arabadan korkan, heyecanlı, yeni öğrenen karşı cins olarak ona duyduğunuz birtakım hayranlıklar yanıltıcı olabilir.
0
ite kaka giden bir ilişki de olsa kıyıp bitiremedin diye suçlu değilsin tabi ama çok iyi bir yol da değil
bu direksiyon hocası çıkmasaydı karşına devam edip gidecektiniz ta ki sen yeter artık ben evlenmek istiyorum seninle evlenemem diyene kadar
ya da adam seni bırakana kadar
ama demek ki ne yapmak lazımmış 3 senelik bir ilişki de olsa ite kaka gidiyora yeni birini heyecanı filan beklemeyip en azından ardından kesin olarak ayrılmasanız bile "bu iş böyle gitmiyor, ben yapamıyorum" konuşmasını yapmak lazımmış.
Ayrıca karşımızdakinin de cocuğumuz filan değil yetişkin bir insansa aranız iyi değilse, ite kaka gidiyorsa bunun farkında olması lazım? hayal aleminde değilse tabi.
Kadın/erkek olarak hiç bakmıyorum olaya ama çok yalın/basit değil mi arkadaş? insan mutlu olmadığı bir ilişkiyi 20'li yaşlarda ite kaka nereye kadar sürdürür?
maalesef bu işler böyle karşına heyecanlandığın biri de her gün çıkmıyor.. sana aman ha peşinden git de sakın ha sevgiline ayıp da diyemiyorum yalnız direksiyon hocaları konusunda bir önyargım var bak onu diyim. Gördüklerimin hepsi ağzı acayip laf yapan adamlar bi de herhalde iş gereği seni germemek adına vs. yaklaşımları çok pozitif.
bu direksiyon hocası çıkmasaydı karşına devam edip gidecektiniz ta ki sen yeter artık ben evlenmek istiyorum seninle evlenemem diyene kadar
ya da adam seni bırakana kadar
ama demek ki ne yapmak lazımmış 3 senelik bir ilişki de olsa ite kaka gidiyora yeni birini heyecanı filan beklemeyip en azından ardından kesin olarak ayrılmasanız bile "bu iş böyle gitmiyor, ben yapamıyorum" konuşmasını yapmak lazımmış.
Ayrıca karşımızdakinin de cocuğumuz filan değil yetişkin bir insansa aranız iyi değilse, ite kaka gidiyorsa bunun farkında olması lazım? hayal aleminde değilse tabi.
Kadın/erkek olarak hiç bakmıyorum olaya ama çok yalın/basit değil mi arkadaş? insan mutlu olmadığı bir ilişkiyi 20'li yaşlarda ite kaka nereye kadar sürdürür?
maalesef bu işler böyle karşına heyecanlandığın biri de her gün çıkmıyor.. sana aman ha peşinden git de sakın ha sevgiline ayıp da diyemiyorum yalnız direksiyon hocaları konusunda bir önyargım var bak onu diyim. Gördüklerimin hepsi ağzı acayip laf yapan adamlar bi de herhalde iş gereği seni germemek adına vs. yaklaşımları çok pozitif.
0
İyi halt ettin, yaptığın şey belki bi heves.. İnsanın gönlü kayar vs. Ama umarım sevgilin sana aşık değildir.. Sen en iyisi kimseyi kendine aşık etme.
0
bir ek daha yapayım, dersi veren kişi bu işten para kazanmıyor. yani tamamen bizi tanıştıran arkadaşın hatrına bu işi kabul etti. yani müşteri kaçırma gibi bi derdi yok.
0
madem kimsede böyle bişey hissetmedin, madem sevgilin böyle bişeyler yaşatamadı (vay ahmak vay), e dünyaya da bi kere gleiyosun, 20 li yaşların ortası yani golden age'ini yaşıyosun, vur voleyi be kadın.
bizden bunu dememizi bekliyosun sen. sevgilinle ayrılsan, 3 yıllık ilişki olgunlaşmıştır, bu bi kere derin iz bırakır. ama şunu diyeyim, bence sizden bi cacık olmaz artık, ilişkide kafa sallama evresindesiniz. o çocuktan olabildiğince az hasarla ayrıl. o adamla da ciddi bişey olacaksa o ayrılma sürecinde senden kopmaması gerekir. bunu da tehit etmiş olursun.
daha yazacaklarım olur da, şimdilik bu kadar.
bizden bunu dememizi bekliyosun sen. sevgilinle ayrılsan, 3 yıllık ilişki olgunlaşmıştır, bu bi kere derin iz bırakır. ama şunu diyeyim, bence sizden bi cacık olmaz artık, ilişkide kafa sallama evresindesiniz. o çocuktan olabildiğince az hasarla ayrıl. o adamla da ciddi bişey olacaksa o ayrılma sürecinde senden kopmaması gerekir. bunu da tehit etmiş olursun.
daha yazacaklarım olur da, şimdilik bu kadar.
0
ben de acıdım erkek arkadaşına ki 3 yıllık ilişkinin böyle boktan bitmesi de ...
acı.
acı.
0
hotaru no haka +1. sonra da bir yere göndermeyince neden güvenmiyorsun oluyor. işte güvenince elektrik çarpıyor..
0
İcinden ne geliyorsa yap da, gelismeleri buraya yazmayi unutma. Ayrildin, ayrilmadin, cocukla birlikte oldun, olmadin, vs. Anlat, yuzlerce insan bunu merak ediyordur eminim. Bol sans.
0
Konu hakkinda yorumumu da ekleyeyim. Kiza neredeyse Bir orospu denmedigi kalmis. Bu durumdan rahatsiz olmus ki, akil danisiyor; tek hayatimiz varsa, baskalarina zarar vermeden doyasiya tadini cikarmaya bak. O yuzden simdiki erkek arkadasindan ayril ve bu sofor cocukla yeni bir iliskiye basla. İliskinin yillarca surmus olmasi, bunu sinlandirmayacaginiz anlamina gelmemeli.
Bol sana, gelismeleri eklemeyi unutmayin.
Bol sana, gelismeleri eklemeyi unutmayin.
0
İnsan aynı anda birden fazla kişiden hoşlanabilir. Tek eşlilik bir karardır, içgüdü değil. Bu sebeple yeni tanıştığınız birinden hoşlanmanız da bu doğrultuda garip değil. Vicdan azabınızı bir kenara bırakın önce. Şimdi, eğer;
1. Aldatmak istemiyor; ama bu adamla yatmak istiyorsanız, sevgilinizden ayrılın ve yatın.
2. Aldatmak istemiyor ve bu adamın daha iyi bir sevgili (?) olacağına inanıyorsanız hiiç acele etmeyin ve adamla sadece arkadaş olun, tanıyın. (bu haksızlık olabilir evet ya da olmaz mı lan bilemedim)
3. Sevgilimle zaten bitmişti, sadece yalnız kalmak istemediğim için ayrılmadım diyorsanız, hemen ayrılın bu adamla olun.
4. Sevgilimle son zamanlarda monotonlaştık, aslında kötü değiliz, bu da heyecan verdi diyorsanız; heyecanı ilişkinize başka nasıl katabileceğinizi düşünün. Sonuçta yeni adamla da ilişki monotonlaşabilir, yani uzun ilişki monotondur zaten?
5. Sevgilinizle çok eşlilik/kaçamak/açık ilişki hakkında konuşun ve ikna olursa bu adamla yatabilirsiniz "aldatmadan"...
derim ben...
1. Aldatmak istemiyor; ama bu adamla yatmak istiyorsanız, sevgilinizden ayrılın ve yatın.
2. Aldatmak istemiyor ve bu adamın daha iyi bir sevgili (?) olacağına inanıyorsanız hiiç acele etmeyin ve adamla sadece arkadaş olun, tanıyın. (bu haksızlık olabilir evet ya da olmaz mı lan bilemedim)
3. Sevgilimle zaten bitmişti, sadece yalnız kalmak istemediğim için ayrılmadım diyorsanız, hemen ayrılın bu adamla olun.
4. Sevgilimle son zamanlarda monotonlaştık, aslında kötü değiliz, bu da heyecan verdi diyorsanız; heyecanı ilişkinize başka nasıl katabileceğinizi düşünün. Sonuçta yeni adamla da ilişki monotonlaşabilir, yani uzun ilişki monotondur zaten?
5. Sevgilinizle çok eşlilik/kaçamak/açık ilişki hakkında konuşun ve ikna olursa bu adamla yatabilirsiniz "aldatmadan"...
derim ben...
0
Kusura bakmayın da bu yaptığınız sevgilinize cok büyük haksızlık.
Sevgilinizi artık sevmiyor olabilirsiniz,bunu anlarım ama onunla birlikteyken baska biriyle görüşmek cok mantıklı olmuyor.Aldatmak sadece sevişmek demek degil,whatsapptan konuşurken de pekala aldatmış sayılırsınız.
Bu durumda yapacağınız sey iyice dusunmek.madem ilişkinizden memnun değilsiniz,ayrılın,sevgilinizi de üzmeyin.
Hoca konusuna gelince,gelip geçici bir heves de olabilir,hemen acele etmeyin,biraz akısına bırakın.Duygularinizdan Eminseniz başlarsınız bir seylere.
Sevgilinizi artık sevmiyor olabilirsiniz,bunu anlarım ama onunla birlikteyken baska biriyle görüşmek cok mantıklı olmuyor.Aldatmak sadece sevişmek demek degil,whatsapptan konuşurken de pekala aldatmış sayılırsınız.
Bu durumda yapacağınız sey iyice dusunmek.madem ilişkinizden memnun değilsiniz,ayrılın,sevgilinizi de üzmeyin.
Hoca konusuna gelince,gelip geçici bir heves de olabilir,hemen acele etmeyin,biraz akısına bırakın.Duygularinizdan Eminseniz başlarsınız bir seylere.
0
whatsapp vs de aldatmaktır kesinlikle bu cepte de ben şu iki kısıma takıldım;
"sevgilimle ilişkimiz özellikle son 1 yılda çok bozuldu ite kaka gidiyor, açıkcası onun iteklemesiyle gidiyor benim pek emeğim olduğum söylenemez."
"bi yandan da ona kızıyorum aramız çok iyi olsa böyle bi şey kesinlikle olmazdı bugüne kadar hiç olmadı böyle bi şey çünkü."
şimdi ikisini art arda oku sonra kendi pencerenden bak, hem emek vermemişsin ilişkiye adam sevdiği için çabalamış hem de iyi olmaması için hala ona kızıyorsun kısaca pes diyorum.
"sevgilimle ilişkimiz özellikle son 1 yılda çok bozuldu ite kaka gidiyor, açıkcası onun iteklemesiyle gidiyor benim pek emeğim olduğum söylenemez."
"bi yandan da ona kızıyorum aramız çok iyi olsa böyle bi şey kesinlikle olmazdı bugüne kadar hiç olmadı böyle bi şey çünkü."
şimdi ikisini art arda oku sonra kendi pencerenden bak, hem emek vermemişsin ilişkiye adam sevdiği için çabalamış hem de iyi olmaması için hala ona kızıyorsun kısaca pes diyorum.
0
Benden önceki yazan kişilerin önerilerini okuyamadım kusura bakmayın.
Arkadaşım sen daha iki gündür tanıdığın adam için sırf şu an çok etkileniyorsun diye sevgilini terk edeyim deme bir kere. Sonra bu yeni adam bir gün sana tekmeyi basarsa şu anki sevgilini çok ararsın, pişmanlıklardan pişmanlık beğenirsin. Yüksek bir olasılıktır bu, aklında bulunsun.
Ha aranızda saygının, sevginin tamamen bittiğine inanıyorsan o zaman zaten bitir ilişkiyi.
Seni ahlaki olarak yargılamıyorum. Ne yaşadığın ve hissettiğin buradaki yazarları değil, bir tek seni ilgilendirir zira. Sadece mutsuz olmaman için bu sözlerim. Çünkü benim başımdan da iki kez aynı böyle bir olay geçti.
Naçizane tavsiyemdir.
Arkadaşım sen daha iki gündür tanıdığın adam için sırf şu an çok etkileniyorsun diye sevgilini terk edeyim deme bir kere. Sonra bu yeni adam bir gün sana tekmeyi basarsa şu anki sevgilini çok ararsın, pişmanlıklardan pişmanlık beğenirsin. Yüksek bir olasılıktır bu, aklında bulunsun.
Ha aranızda saygının, sevginin tamamen bittiğine inanıyorsan o zaman zaten bitir ilişkiyi.
Seni ahlaki olarak yargılamıyorum. Ne yaşadığın ve hissettiğin buradaki yazarları değil, bir tek seni ilgilendirir zira. Sadece mutsuz olmaman için bu sözlerim. Çünkü benim başımdan da iki kez aynı böyle bir olay geçti.
Naçizane tavsiyemdir.
0
öncelikle insanın kafası karışabilir; bu, çok normal.
ben olaya mantık açısından bakarım.
yapabileceklerin:
sevgilinden zaten ayrılacaksan ayrıl, vesile olmuş olur bu etkilenme olayı, bu adamla da takılır keyfine bakarsın.
ama yok iyi kötü gidiyor diyorsan, devam et. o hocayla da görüşme, çünkü sonunda bişi olmayacaksa, şu an o heyecan hoşuna gitse bile, boşa sonuçta.. her görüşme uzatmaktan başka bir şeye yaramaz.
yapmazsan iyi olacaklar:
sevgilinden ayrılmadan hocayla pişman olacağın bir şey yaşama.
yeni adamdan bir şeyler bekleme. elbette belli olmaz, hayatının adamı bile olabilir o ama- muhtemelen olursa takılmaca olur onunla..
ben olaya mantık açısından bakarım.
yapabileceklerin:
sevgilinden zaten ayrılacaksan ayrıl, vesile olmuş olur bu etkilenme olayı, bu adamla da takılır keyfine bakarsın.
ama yok iyi kötü gidiyor diyorsan, devam et. o hocayla da görüşme, çünkü sonunda bişi olmayacaksa, şu an o heyecan hoşuna gitse bile, boşa sonuçta.. her görüşme uzatmaktan başka bir şeye yaramaz.
yapmazsan iyi olacaklar:
sevgilinden ayrılmadan hocayla pişman olacağın bir şey yaşama.
yeni adamdan bir şeyler bekleme. elbette belli olmaz, hayatının adamı bile olabilir o ama- muhtemelen olursa takılmaca olur onunla..
0
adım at alevlensin sonra zaten hevesin kaçar daha sonra da sevgilinden de ayrılırsın olur biter
0
all girls dream
1- bende onu aldatırım2-boşanırım3-kan çıkar hacı4- vs..vs...
1- bende onu aldatırım
2-boşanırım
3-kan çıkar hacı
4- vs..vs...
2-boşanırım
3-kan çıkar hacı
4- vs..vs...
0
yihuu anket.
sessizce boşanırım. ama bakarım tanıdık biriyle mi diye. tanıdıksa, tanıdıktan kan çıkartırım. yakın tanıdıksa daha çok kan çıkarırım.
sessizce boşanırım. ama bakarım tanıdık biriyle mi diye. tanıdıksa, tanıdıktan kan çıkartırım. yakın tanıdıksa daha çok kan çıkarırım.
0
herkes muhtemelen kısasa kısas diyordur içinden.
ya da boşanırım.
olayın içinde nedense sineye çekip, son bir şans"lar" veriliyor.
ya da boşanırım.
olayın içinde nedense sineye çekip, son bir şans"lar" veriliyor.
0
herkes de vazgeçiyor hemen, bekara karı boşamak kolay :D
şıklarda yok ama evli kalmaya devam bile edebilirim.duruma göre. ya da boşanırım.
şıklarda yok ama evli kalmaya devam bile edebilirim.duruma göre. ya da boşanırım.
0
o bilmiyorsa benim bildiğimi orgy yaparım evde. gelip görmesini bekler sonra odestik surtuk der çıkar giderim. sonunda bosanirim ama.
0
PearlJam
sürekli konuşan ve bir şeyler anlatan insanlar, konuşacak bu kadar şeyi nerden buluyor? Ben çok konuşan biri değilim, ve düşünüyorum da bir gün için gevezelik yapacak olsaydım sürekli sürekli sürekli konuşacak ne bulabilirdim? Bulmakta zorlanır mıydım yoksa bir başlayınca gerisi gelir miydi?
sürekli konuşan ve bir şeyler anlatan insanlar, konuşacak bu kadar şeyi nerden buluyor? Ben çok konuşan biri değilim, ve düşünüyorum da bir gün için gevezelik yapacak olsaydım sürekli sürekli sürekli konuşacak ne bulabilirdim? Bulmakta zorlanır mıydım yoksa bir başlayınca gerisi gelir miydi?
0
Zorlanırdın. Zorlanmayacak olsan bu soruyu zaten sormazdın. Ben de senin gibiyim, sürekli şaşırırım insanlar konuşacak bu kadar şeyi nasıl, nereden buluyor diye. Kuaförle seks hayatını paylaşan insanlar var yahu bu ülkede.
Hayatımda bir kere gevezelik yaptım, onda da hoşlandığım erkeğin karşısında ve çok gerilimli bir ortamdaydım. O gerilim bana gevezelik olarak döndü, bir saniye susmadım diyebilirim. Böyle çok sıradışı ortamlarda sen de geveze olabilirsin belki, ama başka türlü çok zor.
Hayatımda bir kere gevezelik yaptım, onda da hoşlandığım erkeğin karşısında ve çok gerilimli bir ortamdaydım. O gerilim bana gevezelik olarak döndü, bir saniye susmadım diyebilirim. Böyle çok sıradışı ortamlarda sen de geveze olabilirsin belki, ama başka türlü çok zor.
0
illa yatak muhabbetine girmeye gerek yok. ben konuşurum. otu boku birbirine bağlar konudan konuya atlarım. o kadar kültür biriktirmişim, boşa mı gitsin?
0
erkekler hemcinsleriyle futboldan, kadınlar ise erkeklerden konuşuyorlar. kadın-erkek arkadaş gruplarında seviye biraz daha yükselebiliyor. çiftlerde ise daima kadın konuşuyor, ne konuştuğunun bir önemi yok sadece konuşuyor.
0
ben de senin gibi şaşırıyorum ancak özellikle twitter'da ve sözlük'te sürekli gündemin değişmesi ilginç geliyordu. takip ettim kendini de tekrarlamıyor insanlar, sürekli değişiyor konular.
özetle bende cevap yok aynı durumu dallandırıp budaklandırdım.
insan gerçekten hayret ediyor.
özetle bende cevap yok aynı durumu dallandırıp budaklandırdım.
insan gerçekten hayret ediyor.
0
ygmrszhvlrdneypcgniblmynsmsye
ya bunu kucukken kimse ogretmedi. simdi dengede duramiyorum biri tuttu bisikleti gittim falan ama olmadi yapamiyorum. yok mudur bunun bi ogrenme yolu ?
ya bunu kucukken kimse ogretmedi. simdi dengede duramiyorum biri tuttu bisikleti gittim falan ama olmadi yapamiyorum. yok mudur bunun bi ogrenme yolu ?
0
pedalı hızlı çevirince denge sağlanıyo diye hatırlıyorum.ben de dönmeyi beceremiyorum.küçükken döneceğim zaman bisikletten inip bisikleti çeviriyodum :)
0
ben de senin gibiydim, kimseler öğretmediydi bana. Şu yaşımda öğrendim sonra işte. Ama başlarda dengede kalamamaktan korkup direkt ayaklar üzerine iniyordum. Onun için başlarkenki ivmeyi almaktan korkmadan gitmek gerekiyor. Çevirmekten korkmayın, zaten hızınız normal bi seviyeye gelince denge kendiliğinden geliyor fizik yasalarına bağlı olarak.
0
sorun dusmek degil bisiklete binince pedal bile ceviremeden devriliyorum direk refleksle bir ayagimin ustunde ayakta duruyorum.
0
yüzmekten hiç bi farkı yok. yüzme biliyosundur heralde, nasıl öğrendiğini hatırla aynı taktiği uygula.
0
valla en güzel yöntem yardımcı tekerlek takmak ama bu yaştan sonra komik görünebilir.
0
oo dengede durmaya çalışıyorsan baştan hata yapıyorsun
bisiklet hız kazandıkça zaten dik durur kendisi
hatta yeteri kadar hızlıysan bisikletin dengesini bozmak istesen bile bozamazsın kolay kolay
adım adım yapacağını anlatıyorum
ayakların oturduğunda çok rahat yere değebilecek bir bisiklete biniyorsun
eğer hangi ayağın daha iyi çalışıyorsa (sağlak mısın solak mısın ona göre yani) o pedalı yukarı doğru kaldır
pedala bas o an diğer ayağını yerden çekip pedala koy çevirmeye başla pedalı hız kazandıkça dengen daha da artacaktır
bisikleti kaldırırken direksiyonun oynamamasına dikkat et ve çevren geniş olsun ki direksiyonu çevirmekten korkma
eğer bu yöntemde başarısız oluyorsa hafif eğimli bir yere git yokuş aşağı kendini bırak ayaklarını pedala koyup sonra yavaş yavaş pedal çevir alışırsın alıştıktan sonra bisiklet kaldırma antremanlarına geri dönersin
bisiklet hız kazandıkça zaten dik durur kendisi
hatta yeteri kadar hızlıysan bisikletin dengesini bozmak istesen bile bozamazsın kolay kolay
adım adım yapacağını anlatıyorum
ayakların oturduğunda çok rahat yere değebilecek bir bisiklete biniyorsun
eğer hangi ayağın daha iyi çalışıyorsa (sağlak mısın solak mısın ona göre yani) o pedalı yukarı doğru kaldır
pedala bas o an diğer ayağını yerden çekip pedala koy çevirmeye başla pedalı hız kazandıkça dengen daha da artacaktır
bisikleti kaldırırken direksiyonun oynamamasına dikkat et ve çevren geniş olsun ki direksiyonu çevirmekten korkma
eğer bu yöntemde başarısız oluyorsa hafif eğimli bir yere git yokuş aşağı kendini bırak ayaklarını pedala koyup sonra yavaş yavaş pedal çevir alışırsın alıştıktan sonra bisiklet kaldırma antremanlarına geri dönersin
0
aguilas negras
şimdi biraz geleneksel bir kız isteme durumumuz olacak bir kaç hafta içinde.yüzükle ilgili kafama takılan şeyler var. Kız tarafına yüzük, tektaş vs istemede mi yoksa sözde mi takılıyor. Erkek mi takıyor, erkeğin ailesi mi takıyor, kızın ailesi mi takıyor. Eğer istemede takılıyorsa sözde ne takılıyor
şimdi biraz geleneksel bir kız isteme durumumuz olacak bir kaç hafta içinde.
yüzükle ilgili kafama takılan şeyler var. Kız tarafına yüzük, tektaş vs istemede mi yoksa sözde mi takılıyor. Erkek mi takıyor, erkeğin ailesi mi takıyor, kızın ailesi mi takıyor. Eğer istemede takılıyorsa sözde ne takılıyor gibi sorular kafamda uçuşup duruyor.
Şimdiden teşekkürler
yüzükle ilgili kafama takılan şeyler var. Kız tarafına yüzük, tektaş vs istemede mi yoksa sözde mi takılıyor. Erkek mi takıyor, erkeğin ailesi mi takıyor, kızın ailesi mi takıyor. Eğer istemede takılıyorsa sözde ne takılıyor gibi sorular kafamda uçuşup duruyor.
Şimdiden teşekkürler
0
niye bu kadar inceliyosun ki.ne fark eder?yüzüğü sözde mi,istemede mi taktığın? :)
0
bu durum aileye, adetlerine, istediklerine göre değişiyor tarafların önceden konuşup planlaması daha iyi olur. bizimkinde isteme, söz, nişan bir arada oldu mesela, direkt alyans takıldı, yüzükleri dayı (kızın) taktı, kurdeleyi baba (erkeğin) kesti. ama isteme, söz, nişan ayrı olaylara bölünecekse daha farklı ilerleyebilir herhalde.
0
böyle şeylere aileler dikkat eder
en takmam kafasındaki kız bile an gelir takar
bence kıza sor sizde adet nedir bi sıkıntı olmasın diye şeyettim de :)
Bizde isteme sırasında bişey takılmaz sözde taşlı yüzük nişanda alyans takılır.
damat takmaz --bura hollywood filmi seti mi yahu -- sözde erkeğin bir büyüğü takar nişanda hem kıza hem erkeğe yüzük takılacağında her iki tarafın büyükleri takar.
en takmam kafasındaki kız bile an gelir takar
bence kıza sor sizde adet nedir bi sıkıntı olmasın diye şeyettim de :)
Bizde isteme sırasında bişey takılmaz sözde taşlı yüzük nişanda alyans takılır.
damat takmaz --bura hollywood filmi seti mi yahu -- sözde erkeğin bir büyüğü takar nişanda hem kıza hem erkeğe yüzük takılacağında her iki tarafın büyükleri takar.
0
abigail
Kizimiz 27 yasinda universiteden beri takildigi oglandan 6 ay evvel ayrilmis. Bu kizin bakire olma veya kizligini korusa bile anal oral yapmis olma ihtimali nedir universite ankarada bir ozel universitedir.
Kizimiz 27 yasinda universiteden beri takildigi oglandan 6 ay evvel ayrilmis. Bu kizin bakire olma veya kizligini korusa bile anal oral yapmis olma ihtimali nedir universite ankarada bir ozel universitedir.
0
Bekaretinle kapatmaya çalışsanda
Bedenin saklamıyor ruhundaki fahişeyi
Hem sadece bacak arasından ibaret olsaydı bu namus
Yaradanda kapatırdı inekteki memeyi... Neyzen
Bedenin saklamıyor ruhundaki fahişeyi
Hem sadece bacak arasından ibaret olsaydı bu namus
Yaradanda kapatırdı inekteki memeyi... Neyzen
0
özel üniversite ise kesin anal yapmistir. devlet üniversitelerinde sadece oral a izin var.
0
herkesin fikri kendine bana bakire lazim ciddi dusunuyorum ustunden erkek gecmis kadini ne yapayim ben madem okadar vermis her bokunu bir herife onunla beraber olaydi
0
üniversiteden beri takıldığı elemanla yıllarca karşılıklı oturup çay mı içiyorlarmış?
ayrıca bakireliğe bu kadar takmışsın, "üzerinden erkek geçmiş" gibi bir tabir bile kullanabiliyorsun. sen ne kadar bakirsin?
ayrıca bakireliğe bu kadar takmışsın, "üzerinden erkek geçmiş" gibi bir tabir bile kullanabiliyorsun. sen ne kadar bakirsin?
0
ankarada özel üniversitelerde kayıtta paravanın arkasına geçip direk bekaretinizi çıkarın lütfen diyorlarmış hocu. kız isterse bir şovalye edasıyla kılıcını savurup, korumalıyım, bekaretiiiiim bekareeettthh diye bağırsın dayıyorlarmış ağzına kılıcı.ben olsam üniversiteli kız almam bu kadar basit.köyden alacan 14 yaşında kızı, analı oralı bırak eline değen ilk erkke eli sen olursun namussuzum.
0
Sozluge soracagina yemesi durumunda kendisine sorulmasi makbuldur. Sonucta basini biz tutmadik.
0
ne kadar ihtimal olduğunu söylüyorum: sana ne!
elalemin şeyinin çetelesini mi tutuyosun hacım? kendine gel, haddini bil.
elalemin şeyinin çetelesini mi tutuyosun hacım? kendine gel, haddini bil.
0
birisin özel üniversitede okuyup sevgili edinmesi yada öteki birinin kıçını başını kapatıp gezmesi sana sadece ön yargılarınla bakmayı öğretir.
ben merak ettim, mesela kimler sana göre bakire kalmış olabilir ? her kız için aynı ihtimalleri konuşabilirsin. anal, oral, diktirme vs...bu kafa sadece sana zarar verir, beynine yazık !
ben merak ettim, mesela kimler sana göre bakire kalmış olabilir ? her kız için aynı ihtimalleri konuşabilirsin. anal, oral, diktirme vs...bu kafa sadece sana zarar verir, beynine yazık !
0
cok zor 20 li yaslarda gencken sevgilisi oldugu icin mutlaka sexi denemistir bu hanim kizimiz cunku o yaslarda insan daha bir sex istiyor hele bir de erkek arkadas varsa cok cok zor sabretmesi.
zaten herif de muhtemelen kizi bu nedenden birakmistir kullandi ve temiz bir baslangic yapacak bakireyle
zaten herif de muhtemelen kizi bu nedenden birakmistir kullandi ve temiz bir baslangic yapacak bakireyle
0
bakire oldugunu sanmiyorum. yani orospu. annelerimiz de bakire degil, yani onlar da orospu. ay herkes orospu <3
0
Bakire olsa bile saatlerce oral yapmıştır. Oral yaparken kesin kasıklarını yalamıştır partnerinin. Blowjob yapmıştır bazende, hani böyle sinemada, otobüste falan heyecan olsun diye. Anal yapmış olabilir bunu göz önünde bulundurmuyorsun, yapmasa bile elbet sarılarak birlikte uyumuşlardır. Adam arkasından sarılıp uyuduysa gece azıp sürtünerek boşalmışta olabilir. Tabi bunların yanı sıra sadece el ele tutuşmuşta olabilirler :D
0
bakire değildir kanki. Hadi çok küçük bi ihtimal bakıre diyelim oral falan kesin yapmiştir
0
aguilas negras
Nasıl oluyor bu işler? Yanımızda ne götürmeliyiz? Biraz bilgi verir misiniz dikkat edilmesi gerekilen şeyler konusunda?
Nasıl oluyor bu işler? Yanımızda ne götürmeliyiz? Biraz bilgi verir misiniz dikkat edilmesi gerekilen şeyler konusunda?
0
kizin babasi "hanim tufe-..." bunu duyunce adam lafini bitirmeden ayril oradan kac..
0
çicek cukulata, bide şase mi şasi mi ne ondan goturuosun. kıza bi kaç giyicekti makyaj malzemesi falan.
0
0
Nişan sa bu nişan bohçası adı altında kıza ve kız tarafına hediyelik eşya hazırlanır.(1.dereceden yakınlarına tabi)
Kıza da sandık hazırlanır(içinde iç çamaşırı(genelde set oluyo böyle ipekli falan)kıyafet,dantel cart curt
Bide kıza sor sizde adet kahve içilirken mi kız istenmesi,önce mi sonra mı?ona göre sizinkiler hamle yapsın.Bazı bölgelerde kız istendikten sonra kahvesi içiliyor.Bazı yerlerde kahveler içilirken istenir.(kriz çıkmasın)
Kıza da sandık hazırlanır(içinde iç çamaşırı(genelde set oluyo böyle ipekli falan)kıyafet,dantel cart curt
Bide kıza sor sizde adet kahve içilirken mi kız istenmesi,önce mi sonra mı?ona göre sizinkiler hamle yapsın.Bazı bölgelerde kız istendikten sonra kahvesi içiliyor.Bazı yerlerde kahveler içilirken istenir.(kriz çıkmasın)
0
Bu iş yöreden yöreye değişir. Hatta kız tarafının yöresi neyse (atıyorum İstanbul'da otursalar bile) ona göre şekillenir. Sen kızın ağzını yokla, zaten böyle bir beklenti yoksa bir çiçek, biz çikolata kafidir. Göz boyamak istiyorum dersen çikolatayı gümüş tepsi içinde götürüsün. Sonra evlenince o tepsiyi kullanırsınız felan.
0
raskolnikov2
Sağdan soldan duyduğunuz, ailede söylenen batıl inançlar var mı?Benim hatırladığım gece tırnak kesmek uğursuzluk getirir.boş yere makas şıklatmak kavga çıkartır.elden ele bıçak alınmaz. kavga olur.Ne kadar saçma :D
Sağdan soldan duyduğunuz, ailede söylenen batıl inançlar var mı?
Benim hatırladığım
gece tırnak kesmek uğursuzluk getirir.
boş yere makas şıklatmak kavga çıkartır.
elden ele bıçak alınmaz. kavga olur.
Ne kadar saçma :D
Benim hatırladığım
gece tırnak kesmek uğursuzluk getirir.
boş yere makas şıklatmak kavga çıkartır.
elden ele bıçak alınmaz. kavga olur.
Ne kadar saçma :D
0
çarşamba günü işe başlanmaz
bebeğin üstünden atlanmaz /bebek yerde emekliyor filan olur ayağınıza dolanır ya hani (boyu kısa olurmuş)
en çok bunu severim kol el önde çapraz yapılarak (kavuşturularak) durulmaz kısmetin kapanır--ben bunu becerdim demek bak :)
daha çok var yahu
bebeğin üstünden atlanmaz /bebek yerde emekliyor filan olur ayağınıza dolanır ya hani (boyu kısa olurmuş)
en çok bunu severim kol el önde çapraz yapılarak (kavuşturularak) durulmaz kısmetin kapanır--ben bunu becerdim demek bak :)
daha çok var yahu
0
kara kedi önünden geçerse uğursuzluk getirir derler.kediyle ne alakası varsa :)
0
Başkasının sıcağına oturulmaz kavga edilir.
sağ el kaşınırsa para gelir,sol kaşınırsa para gider
sağ el kaşınırsa para gelir,sol kaşınırsa para gider
0
bütün ekmek, üstü altına gelecek şekilde konmaz masaya. (bu benim anama özgü bir manyaklık da olabilir tabii)
0
"hava karardıktan sonra camdan herhangi bir şey silkelenmez. pencere altında yaşayan cinleri rahatsız edip kendine musallat edersin."
derler.
derler.
0
elden ele yüzük verilmez, bahtını kapatmış olursun.
elden ele makas verilmez, bahtını " ".
makas açık verilmez, tutulmaz.
ıslık çalma şeyta çağırırsın.
geceleyin dışarıda işeyeceksen destur demen gerekir. cinler pisliği severmiş ve oralarda yemek yermiş. destur deyip izin istemeliymişin yoksa sofrasına işermişsin. onlar da kızıp çarparmış.
elden ele makas verilmez, bahtını " ".
makas açık verilmez, tutulmaz.
ıslık çalma şeyta çağırırsın.
geceleyin dışarıda işeyeceksen destur demen gerekir. cinler pisliği severmiş ve oralarda yemek yermiş. destur deyip izin istemeliymişin yoksa sofrasına işermişsin. onlar da kızıp çarparmış.
0
kapı eşiğine oturulmaz yoksa kısır olursun.
köğek oturuşu* şeklinde oturulmaz, gavurlar yaparmış onu. köpek oturuşu şeklinde oturur da kollarını dizlerinden kavuşturursan annen ya da baban ölür. (oha lan ne biçim bi yerde doğup büyümüşüm ben)
*yere çömelirsin hani alaturka tuvalette hacet giderecek gibi, işte o şekilde yere oturup ellerini de bacaklarından kavuşturarak oturmak.
köğek oturuşu* şeklinde oturulmaz, gavurlar yaparmış onu. köpek oturuşu şeklinde oturur da kollarını dizlerinden kavuşturursan annen ya da baban ölür. (oha lan ne biçim bi yerde doğup büyümüşüm ben)
*yere çömelirsin hani alaturka tuvalette hacet giderecek gibi, işte o şekilde yere oturup ellerini de bacaklarından kavuşturarak oturmak.
0
afiyet
Biraz acil arkadaşlar. Bilen var mıdır? Limonlu su vs?Boş mideye. Sarımsak hariç.
Biraz acil arkadaşlar. Bilen var mıdır? Limonlu su vs?
Boş mideye. Sarımsak hariç.
Boş mideye. Sarımsak hariç.
0
lawist
Bazen bu garip hisse yakalanıyorum.Bu durumda ne yaparsınız ?
Bazen bu garip hisse yakalanıyorum.Bu durumda ne yaparsınız ?
0
hiçbir şey. öyle zamanlarda boş boş duyuruda ve feysbukta dolaşıyorum. aslında sanırım bu boş vaktimin tamamı oluyor.
0
Hiçbir şey yapmak istemeyince, hiçbir şey yapmıyorum (ne büyük zenginlik anasını satayım).
Durup dururken duruyorum yani.
Durup dururken duruyorum yani.
0
"İnsanın bunu öğrenmesi, geliştirmesi gerek, Jean-Marc. İnsanın kafasını boşaltıp….neşeyi değilse bile, en azından huzuru aramayı öğrenmesi şart. Başka nasıl yaşanabilir…?"
Summer of Katya'dan, çok severim ben bu lafı. mümkün olduğunca irdelememeye çalışır, huzura çevirmeyi amaçlarım.
Summer of Katya'dan, çok severim ben bu lafı. mümkün olduğunca irdelememeye çalışır, huzura çevirmeyi amaçlarım.
0
ermanen
tabii para gelecek akla ama parayla satın alınamayan şeyler de var sonuçta. para dışında, daha spesifik olarak sizi hayata ne/neler bağlıyor yani? maddi de olabilir, manevi de...
tabii para gelecek akla ama parayla satın alınamayan şeyler de var sonuçta. para dışında, daha spesifik olarak sizi hayata ne/neler bağlıyor yani?
maddi de olabilir, manevi de...
maddi de olabilir, manevi de...
0
müzik.çok ciddiyim.trance da yemek,su,uyku kadar önemli benim için.tüm müzik türleri içinde geçerli tabi.olmazsa olmaz yani benim için
0
acı. fiziksel acı ama. nefes alış verişin yetmediğinde göğsünde türeyen acı. artık gidemem sandığının üzerinden geçen bir saat sonrasında hala pedala abanırken dizlerinin üstünde, kasıklarının altında duyduğun acı. gece hala huzura eremediğinde ölü uykundan dişlerini kırasıya sıkarak uyandığındaki acı. sabah hala mükemmel sıradanlıktaki hayatına uyandığında hissettiğin acı. bunlar oldukça insanlar hangi gündelik sorununu önemser ki?
0
